Yıldırım'ın konuşmasından satır başları;

Vatandaşımızın sesine kulak veriyor, derdine derman olmaya çalışıyoruz. Malum, yaz dönemi Ağustos ayındayız, hava sıcak, rehavet var. Hükümet olarak biz rehavete kapılmadan bu zamanları değerlendiriyoruz, önümüzdeki seçim için yapacağımız işlerin hazırlıklarını yapıyoruz. Yaz dönemi vatandaşlarımızdan gelen istekleri değerlendiriyoruz. Yazın rehavetine kendini kaptıranlar, milleti üzmek için incitmet için var güçleri ile çalışıyorlar.

KILIÇDAROĞLU ALMAN DERGİSİNE ÜLKESİNİ ŞİKAYET EDİYOR

Bir haber çıktı, bir Alman dergisinde. Ana muhalefet partisinin başkanı ne diyor, bu dergiye beyanat vermiş. Kılıçdaroğlu iyi dinle. Önce 15 Temmuz'a kontrollü darbe dedin, seni uyardık, millet 16 Nisan'da sana gereken cevabı verdi. "Türkiye'de can güvenliği yok, mal güvenliği yok, turistler gelmesin" diyor. Bu ne demek. Bu memleketin bir evladıysan nasıl sen ülkeni dünyaya şikayet edersin. Kılıçdaroğlu gelmesin dese de geliyor. Fakat, sayın Kılıçdaroğlu belli ki, Türkiye'de turizmin gelişmesinden, refahın artmasından, insanların iş sahibi olmasından hiç mutlu değil. Bırakın bir parti başkanını herhangi bir vatandaş böyle laflar eder mi kendi memleketi için. Şimdi Türkiye'de adalet yok dedi, yollara düştü.

ANA MUHALEFET LİDERİ YABANCI DERGİLERDEN MEDET UMUYOR

Kılıçdaroğlu şimdi yabancı ülkelerden, yabancı dergilerden medet umuyor. Yazık, yazık. Adalete, terör sempatizanları ile yol yürüyerek ulaşamazsın ey Kılıçdaroğlu.