Yıl 2010… Siz Türkiye Cumhuriyeti başbakanısınız. Sizin hanımınız da dini vecibelerinden ve inancından dolayı başörtüsü takmakta. Hanımınızın başının kapalı olması, şartlar gereği ister Cumhurbaşkanı, isterse başbakan hanımı olsun, ikinci sınıf vatandaş yapar neden mi? Çünkü Türkiye Cumhuriyeti’nin sınırları içerisinde olan bazı lojmanlara, üniversitelere ve hatta bazı hastanelere hanımınız giremez. Ben bir seçilmiş olacağım, atanmışların kurallarına uyacağım. Bence belediye başkanı bile Vali’den hem protokol olarak hem de seçilmiş bir insan olarak öndedir. Günümüzün şartları ne olursa olsun, birbirimize saygılı, inançlara saygılı, karşılıklı hoş görülü olmamız lazım. Bizlerin demokrasiyi içimize sindirmesi gerekiyor. Mevlana’nın da dediği gibi: Dün dünde kaldı cancağızım / Bugün yeni bir şey söylemek lazım. Buradan anladığınız ne bilmem, ama şunu söylemeliyim ki, insanların güzel yaşaması, güzel ölmesi ve anılması için, hak hukuk gözetmesi, ayrıca inançlara saygılı olması gerekmez mi? Artık Türkiye kendi kabuğunu kırmış, bütün dünya ülkelerine entegre olmuş, komşu ülkelerle dost geçinen, sıfır problem bir ilke ile yoluna devam etmek isteyen, Avrupa’da en çok GSM kullanan ikinci ülke konumunda. Bence bu da iletişimin çok olduğunu gösteriyor. Avrupa Birliği ülkeleri arasında da, en genç nüfusu olan birinci ülke konumundadır. Söylenecek çok şey var ama Teknolojinin ve iletişimin bu kadar geliştiği bir dönemde bırakalımda insanlar, özgürce her istedikleri yerlere girebilsinler ve çıkabilsinler, değil ki başbakanın karısı... Hoşça, sağlıcakla kalın. Ama en önemlisi Adam Gibi Adam kalın.
