"Batının Türkiye'yle ilgili haberleri beni ilgilendirmiyor"
Azerbaycanlı piyanist Sarabski:- "Batının Türkiye'yle ilgili yaptığı haberler beni çok ilgilendirmiyor. Ben Türkiye'ye gelmeye devam edeceğim. Çünkü ben sadece bir müzisyenim"- "Bazen sokaklarda gezinirken, İstanbul'da olduğumu unutuyor, Bakü'de geziyorum
İSTANBUL (AA) - AYŞE BÜŞRA ERKEÇ - Azerbaycanlı genç piyanist Isfar Sarabski, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstanbul'da olduğunu belirterek, "Yaşanan olayları gördüm, çok korkunç bir olaydı. Batının Türkiye'yle ilgili yaptığı haberler beni çok ilgilendirmiyor. Ben Türkiye'ye gelmeye devam edeceğim. Çünkü benim için önemli olan bu ülkeye gelmek ve müziğimi yapmaktır." dedi.
Montreux Caz Festivali'nin 2009 yılında düzenlenen solo piyano yarışmasında birincilik ödüle layık görülen Sarabski, son olarak 24. İstanbul Caz Festivali'nde sahne aldı.
Sarabski, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Azerbaycan ve Türkiye'nin pek çok ortak noktası olduğunu söyledi.
Batı medyasının Türkiye aleyhinde yaptığı haberleri gördüğünü aktaran Sarabski, FETÖ'nün darbe girişimi sırasında İstanbul'da olduğu bilgisini verdi.
Sarabski, bir arkadaşının düğünü için 15 Temmuz'da İstanbul'a geldiğine dikkati çekerek, "Havalimanında kaldık. Yaşananları gördüm, çok korkunç bir olaydı. Batının Türkiye'yle ilgili yaptığı haberler beni çok ilgilendirmiyor. Ben Türkiye'ye gelmeye devam edeceğim. Çünkü benim için önemli olan bu ülkeye gelmek ve müziğimi yapmaktır. Türkiye bizim için kardeş ülkedir, biz hep onu söylüyoruz. Avrupa'da ne söyleniyorsa söylensin beni şahsen etkilemez. Çünkü ben sadece bir müzisyenim." diye konuştu.
Her şehrin kendine özgü bir müziği olduğunu sözlerine ekleyen sanatçı, "İstanbul'a geldiğimde sokak müzisyenleriyle karşılaştım. Hepsinin çok farklı tarzları ve akımları olduğunu farkettim. Bu farklılığın, çeşitliliğin, Türkiye'den bize yansıyan müziği de etkilediğini düşünüyorum. Bu nedenle Türk müzisyenlerinin hepsi çok ilgimi çekiyor." değerlendirmesini yaptı.
- "Müzik sonsuz bir dünyadır"
Sarabski, Türkiye'yle ilgili düşüncelerini de şu sözlerle aktardı:
"Bir şehrin hem denizi, hem karası hem de ormanının olması çok güzel bir kontrast. İstanbul'un en çok bu yönünü seviyorum. Harika bir iklimi var. Bütün bunların birleşimini seviyorum. Bazen sokaklarda gezinirken, İstanbul'da olduğumu unutuyor, Bakü'de geziyorum gibi hissediyorum. Çünkü çok benziyoruz. Çok fazla ortak noktamız var. Almanya, Fransa gibi Batı ülkelerinde Türklerle karşılaştığım zaman sanki kardeşimle karşılaşmış gibi hissediyorum. Lisanımız biraz farklı ama bu kardeşlik hissi çok güzel, beni mutlu ediyor. Çünkü dilimiz farklı olsa bile büyük bir keyifle birbirimizi anlıyoruz."
Klasik, modern caz ve Azerbaycan müziğini bir araya getirmek için her müzik türününün çok iyi bilinmesi gerektiğini aktaran müzisyen, "Bütün müzik türlerini yüzde yüz biliyorum diyemem, sürekli öğreniyorum. Müziği tam anlamıyla bilmek imkansız çünkü müzik bir deryadır ve onun sonu yoktur. Müzik sonsuz bir dünyadır." şeklinde konuştu.
Stüdyosunda önemli müzisyenlerin hayatını ve çalışmalarını anlatan kitaplar olduğunu söyleyen Sarabski, büyük bestecilerin hayatını okuyarak müzik çalışmalarını geliştirdiğini belirtti.
Piyanist Sarabski, klarnet sanatçısı Hüsnü Şenlendirici'yle karşılaşmalarını da şöyle anlattı:
"Onu bilmiyordum, bir konserde ünlü bir sanatçıya eşlik ediyordu. Hemen onu araştırmaya başladım çok ilgimi çekti ve beraber çaldığımızda hakkında çok bilgi edindiğim için konser esnasında zorluk yaşamadık. Çünkü müzik, bir lisandır ve o lisanı öğrenmiş oldum. Çünkü daha önce Şenlendirici'yi araştırmış ve tanımıştım. İnsanları konuşarak daha az anlıyorum ama o kişinin müziğini dinlediğim zaman daha iyi tanıdığımı düşünüyorum. Bence iki müzisyen arasındaki bağlanma ve birleşme yolu müzik diline vakıf olmaktır. Müziğin önemli parçası ve etkisi budur."
- "Büyüklerin müzik tavsiyesini mutlaka dinleyip o tavsiyeleri duyun"
Müzik yolculuğuna yeni başlayan gençlere tavsiyelerde bulunan Sarabski, "Genç müzisyenler, daha yaşlı jenerasyon onlara tavsiye ve müzik önerilerinde bulunduğu zaman, 'Aman bu çok eski' diye o tavsiyeleri dinlemiyorlar. Biraz gençliğin getirdiği kabul etmeme durumundalar ama bence bu doğru değil. Büyüklerin müzik tavsiyesini, müzik zevkini mutlaka dinleyip o tavsiyeleri duyun. Müziğimizde ilerlerken modern kültürle beraber tarihimizde olan müzik değerlerini, müzisyenleri ve müzik alanında tecrübesi olanların tavsiyelerini dinleyelim. Sadece ileriye değil geriye de bakıp oradan beslenmeyi tavsiye ederim. Çünkü hem cazda hem klasik müzikte böyle müzikler, müzik parçaları var. Onları bugün de dinlesek, 200 sene sonra da dinlesek bugün yazılmış gibi taze ve keyiflidir." ifadelerini kullandı.
İsfar Sarabski, Tunuslu caz sanatçısı Dhafer Youssef'la hazırlayacakları konserin provalarını da Ağustos'ta Türkiye'de yapacaklarını dile getirdi.
Azerbaycan ve Türkiye yemeklerinin benzerliğine değinen sanatçı, "Arkadaşlarıma, 'Türkiye, herhangi bir lokantaya girip güzel yemekler yiyebileceğiniz harika bir yer.' diyorum. Bazen Avrupa'ya gidiyorum ve güzel bir yemek bulmak çok zor oluyor. Ben de Avrupa'da bir Türk lokantası bulup orada yemek yiyorum." dedi.
AA
Kaynak: