"Beklenmedik bir an gelirdi, bugün gelmeyecek"
Diyarbakır'ın Sur ilçesinde teröristlerin yerleştirdiği patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu özel harekat polisi Dilekçi'nin şehit olmasının ardından yaşanan ilk bayram, şehidin baba ocağında hüzünlü geçiyor- Baba Dilekçi:- "Hiç beklenmedik bir an geli
ERZURUM (AA) - MUHAMMET MUTAF - Diyarbakır'ın Sur ilçesinde teröristlerin yerleştirdiği patlayıcının infilak ettirilmesi sonucu yaralanan ve kaldırıldığı hastanede 1 Ocak'ta şehit olan özel harekat polisi Orhan Dilekçi'nin Erzurum'daki baba ocağında, ilk bayram hüzünlü yaşanıyor.
Sevinç ve mutluluk günü olan bayramlar, şehit aileleri için evlattan, eşten, babadan ayrı kalmanın acısının en yoğun yaşandığı günler oluyor. 49 yaşındaki oğlu Orhan Dilekçi'yi, Erzincan Emniyet Müdürlüğünde görev yaparken terörle mücadele için geçici görevle gittiği Diyarbakır'da şehit veren Mehmet Dilekçi de eşiyle Erzurum'un Uzundere ilçesine bağlı Çağlayan Mahallesi'nde yaşadıkları evde, diğer çocuklarıyla bayramı bayram gibi geçirmeye çalışsa da yitirdiği evladının acısını yüreğinde taşıyor.
Oğullarının şehadeti sonrası onsuz geçen ilk bayramda duygularını AA muhabiriyle paylaşan baba Dilekçi, şehitlerinin ardından her gün ve bayramın, hem üzüntü hem de sahip oldukları inançla gurur taşıdığını ifade etti.
Dilekçi, oğlunun, bir daha bu dünyada yanına gelemeyecek olmasının ise kendisine ağır geldiğini belirterek şöyle devam etti:
"Kağıdın bir yüzüne bakıyorum; inceliyorum, göğsüm geçiyor, ağlamamak elde değil çünkü evlat. Kağıdın diğer tarafını çeviriyorum bakıyorum; bu durum da ayetle sabit, ilim sahibi bir ananın evladıyım ve bunu rahmetli anamdan duymuştum. Rahmetli annemiz şehitliği, vatanı, vatandaşın ehemmiyetini, kıymetini, vatansız hiçbir şey olamayacağını küçüklüğümüzden bize işlemiş, biz de bunun bilincindeyiz. O açıdan seviniyorum. Şehit olmuş oğlum; babasına, annesine, dayısına, amcasına şefaat edecek."
- "Bugün olmayacak"
Dilekçi, oğlunun Erzincan'da görev yaptığını, zaman zaman habersiz şekilde çıkıp geldiğini anlatarak "Bir bakardım ki buralarda olduğunda poşete koymuş bir ekmek veya başka bir şey almış, damlamış. Hiç beklenmedik bir an gelir, 'Baba ne yapıyorsun' derdi, bugün olmayacak. Üzülmemek elde değil, ister istemez üzülüyorsun." dedi.
Oğluyla en son şehadetinden yaklaşık bir ay önce görüştüğünü dile getiren Dilekçi, bayramda hasretini çektiği oğlunu son kez gördüğü o günü şu sözlerle anlattı:
"Hiç beklemediğim bir zamanda, vefatından 30-35 gün önce kapı açıldı, pat diye içeri girdi, oturduk. Yanında Erzincan'da panzerlerin bakımından sorumlu arkadaşı vardı. Panzerlerin orada bakımını yapamadıklarından Erzurum'a getirmişler. Oğlum da amirini aramış, 'Buraya kadar gelmişken ailemi ziyaret edeyim' diye. O şekilde geldi, bir şeyler yedi. 'Müdürünü arayıp izin alayım, gitmeyin' dedim, kabul etmedi. Gece gitti ve son yüz yüze görüşmemiz bu oldu."
- "Her zaman bizler de hazırız"
Şehidin kardeşlerinden Fatih Dilekçi ise ağabeyinin köylerinin, mahallelerinin kahramanı olduğunu ve tüm gençlerin ona hayran olduğunu vurguladı.
İzin ve bayramlarda geldiğinde köyde gençlerle futbol maçı yaptıklarını dile getiren Dilekçi, şunları kaydetti:
"Doğayı ve futbol oynamayı çok severdi. Halı sahaya gider futbol oynardık. Bizler için bambaşka olacak bu bayram. Buruk bir bayram. Diyecek söz yok. Onun yeri başkaydı. Biz onun bir tüyü bile olamayız ama ağabeyim nasıl ki bu vatan için bu ülke için canını feda ettiyse bizler de Mehmet Dilekçi'nin oğluyuz, her zaman da hazırız."
AA
Kaynak: