Hafta sonunda buz kesen havaya rağmen stadyuma gelen onbinlerce taraftar bu maçtan en az bir puanla ayrılabileceğimizden emindi. Maça da istediğimiz gibi başladık ve skor üstünlüğünü ele aldık. İlk yarı Beşiktaş’tan daha organize ataklar geliştirmemize rağmen sıkıntı gözle görülür boyuttaydı. Çünkü geriye çok yaslandık. İlk yarının sonunda Murat ve Veysel net pozisyonlardan yararlanamayarak maçın kader anını çizdiler. Mustafa  Er çok sevdiğim bir oyuncu olmasına rağmen uyarmadan geçemeyeceğim. Futbol biraz sert oynanır, Mustafa çok nazik oynuyor ve hatta kaleye şut çekmekten korkuyor. Adeta podyumda yürür gibi oynuyor. İkinci yarının hemen başında İbrahim’le eşitliği sağlayan Beşiktaş üzerimize daha fazla gelmeye başladı. Neden geri çekildiğimizi anlamak mümkün değil. Rakip Beşiktaş ise biz de Konyasporuz. Bu kadar etkisiz ve isteksiz bir Beşiktaş’tan rahatlıkla puan almamız gerekirdi. Korkak futbol oynarsan olacağı bu. Uzatma dakikalarında topu kalenden ne kadar uzak tutarsan o kadar rahat olursun ama biz bunu beceremedik. Son dakikalarda gol atmak ve yemek bizde alışkanlık oldu. Atmadan veya yemeden rahat edemeyiz. Ünal hoca Fatih ve Koray’ı kurtarıcı olarak oyuna almamalıydı. Evet genç oyuncuları sahada görmek güzel ama bu şekilde değil. Mesela Kayseri maçında onbirde başlasalar şaşırmam aksine çok sevinirim. İnşallah oynarlar.

Yönetimimiz gençleri takıma kazandırıp gençlik operasyonu yapıyor. Bunu yaparken Murat ve Veysel neden takımda duruyor diye soruyorum. Takımı yavaşlatan bu ikili oynuyor ama transferin son gününde kurtarıcı olarak takıma kazandırılan Washi oynamıyor. Top tekniği ve hızı iyi olan Washi’ye neden fırsat verilmiyor. Bu takım Ahmet Belal’e bile onbir maç tahammül etti. Murat, Sabin ve Veysel kadar Eren, Can ve Washi fırsat bulsa inanın onlardan daha çok gol atarlardı. Ama bizim gençleştirme operasyonu tutmuyor. Hala yaşlılar top oynuyor, gençler bekliyor. Yönetim paramız yok demek yerine genç oyuncuları takıma kazandırmaya çalışıyoruz diye bahane üretiyor. Önceki yıllarda alınan hangi genç oyuncu forma şansı buldu. Böyle giderse Konyaspor’un imajını zedeleyerek gençlerin bu takıma karşı soğuk durmasını sağlamış olacaksınız. Gelecek için değil oynatmak için bile genç bulamayabiliriz. Ben hala transfer edilen gençlerin Konyalı olmalarından yanayım. Amatör küme takımlarında ne cevherler var. PAF takımımız Konyalı gençlerden kurularak geleceğimizi sağlam temeller üzerine kurabiliriz. Bunu fikrimi yöneticilerimize tekrar sunuyorum. İnşallah değerlendirirler ve Konyasporumuz için en doğru kararı verirler. İnşallah Ünal hoca da bu konuda gereken hassasiyeti gösterir.

Bu hafta gerçekten zor bir hafta olacak. Kayseri deplasmanından bir puanla dönmek bile başarıdır. Rakibimiz iyi olmakla beraber çok tehlikeli, skoru her an değiştirebilecek oyunculara sahip. Dengeli, sakin ve akıllı oynarsak istediğimiz sonuçla dönebiliriz. İçerideki maçlarımızı kazanı deplasmanlardan da puan çıkartabilirsek yerimizi sağlamlaştırarak sezon sonunda sıkıntılı günler geçirmemiş ve hatta ilk beş içerisinde yer almış oluruz. Ama gerçekten deplasmandan puan alamaz ve içeride sıkıntılı maçlar geçirirsek sezon sonunda ecel terleri dökebiliriz. Takımımıza Kayserispor deplasmanında başarılar diliyorum.