ANTALYA (AA) - Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) Yönetim Kurulu Başkanı Erol Bilecik, "Gençlerimizi 21'inci yüzyıl becerileriyle donatmak için analitik, özgür ve yaratıcı düşünme başta olmak üzere, bilgi çağının gerektirdiği becerileri önceliklendiren, kapsamlı bir eğitim reformunun hayata geçirilmesi kritik önemdedir." dedi.

Türkiye Bilişim Derneği (TBD) tarafından geleneksel olarak düzenlenen "24. Bilgi İşlem Merkezi Yöneticileri Semineri (BİMY'24) Bilişimde Bahar Buluşması", Antalya'nın Belek Turizm Bölgesinde bulunan Rixos Premium Kongre Merkezinde yapıldı.

Bu yılki teması "Bilişimde Gelişim, Bilişimle Gelişim" olan TBD-BİMY'24'te, kamu, özel sektör ve akademisyenlerin yanı sıra bilişim ve iletişim teknolojilerine yön veren 500'ü aşkın isim bir araya geldi.

Bilecik, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, dernek olarak dünya gündeminde giderek daha fazla yer bulan "teknoloji ve dijitalleşme" konularının sıkça üzerinde durdukları ve altını çizdikleri konular olduğunu söyledi.

Nesnelerin interneti, ileri üretim teknolojileri, 3 boyutlu baskı ve yeni enerji kaynaklarının iş yapış biçimlerini dönüştürmeye başladığını anlatan Bilecik, 2018-2020 döneminde ileri robotik ve otonom ulaşımın, yapay zekanın, biyoteknoloji ve genomiksin etkisinin yaşanacağının öngörüldüğünü dile getirdi.

Dijitalleşmeyle var olan endüstriler baştan aşağı yeniden tanımlanırken, daha önce var olmayan yepyeni endüstrilerin de doğduğunu kaydeden Bilecik, yeniliklerin getirdiği fırsatları değerlendirebilecek bilgi ve öngörüye, gerekli adımları atabilecek çevikliğe sahip olunduğu sürece dijitalleşmenin açtığı fırsatlardan yararlanılabileceğini vurguladı.

- Değişimi yöneten kazanıyor

Şirket yöneticilerinin değişimi yönetmesi ve şirketlerini daha hızlı değiştirebilme yeteneklerinin artık çok kritik olduğunu ifade eden Bilecik, "Dijitalleşme teknoloji kullanımını içeren, ancak onunla sınırlı olmayan bir kavram. Dijital değişim, rekabet avantajı sağlayacak, verimlilik ve büyüme getirecek inovatif iş modelleri, ürünler, hizmetler ve müşteri deneyimleri yaratmaktan geçiyor. Kurumların dijital olgunluk düzeyi, dijitale yapılan yatırımlar, dijital kanallardan elde edilen ciro, dijital süreçten sorumlu üst düzey yönetici atanması gibi bileşenlerde önümüzde halen kat edilecek çok önemli bir mesafe olduğunu görüyoruz. Bu alanlarda hızla ilerleme kaydetmeliyiz." dedi.

Sanayi 4.0'ın önemine değinen Bilecik, küresel değer zincirine entegrasyon ve sanayi 4.0 çevresinde oluşacak ekonomi yoluyla kazanılacak rekabet avantajının sanayi üretiminde yıllık yaklaşık yüzde 3'e kadar ulaşabilecek bir artışı tetikleyebileceğinin öngörüldüğünü, bu büyümenin de Türkiye gayri safi yurtiçi hasılasında yüzde 1 ve üzeri bir ek büyüme anlamına geldiğini kaydetti.

Türkiye'nin dinamik nüfusunun, birçok alanda olduğu gibi teknoloji ve inovasyon alanında da en önemli potansiyeli oluşturduğunu ifade eden Bilecik, çünkü dijital dünyanın en büyük sermayesinin insan olduğunu, teknolojiyle bütünleşmiş insan beyninin de sanayide dijital dönüşümün önceliği olduğunu söyledi.

Bilecik, şöyle devam etti:

"Gençlerimizi 21'inci yüzyıl becerileriyle donatmak için analitik, özgür ve yaratıcı düşünme başta olmak üzere bilgi çağının gerektirdiği becerileri önceliklendiren, kapsamlı bir eğitim reformunun hayata geçirilmesi kritik önemdedir. Okul öncesinden mesleki eğitime, genel liselerden üniversitelere kadar eğitim sisteminde yenilikçilik, yaratıcılık, eleştirel düşünme, problem çözme, yabancı dil, dijital okuryazarlık becerilerinin gençlere kazandırılması kritik önem taşıyor. Bu anlamda TÜSİAD olarak da STEM eğitimi, yani fen, teknoloji, mühendislik, matematik bütünleşik eğitim yaklaşımının altını çiziyoruz. Özel sektör, kamu, eğitim camiasındaki farkındalığı yükseltmek için çalışmalar yapıyoruz. Ülkemizin dinamik nüfusunun en önemli potansiyelimiz olduğuna inanıyorum. Bu gücümüzü nitelikli bir yaşam boyu eğitimle donattığımız takdirde, bireylerden kurumlara ve giderek tüm topluma yayılan bir dijital dönüşüm dalgasında ayakta kalan ülkelerden olacağımıza yürekten inanıyorum."

- TBD Başkanı Aktepe

TBD Genel Başkanı Rahmi Aktepe de 4.0 ile bir devrimin başladığını, yeni teknoloji devriminin nasıl anlaşılacağı ve şekilleneceği konusunun her ülke için çok önemli olduğunu söyledi.

Aktepe, "Ölçek, kapsam ve karmaşıklığıyla, 4'üncü sanayi devrimi insanlığın daha önce yaşamış olduğu herhangi bir şeye benzemiyor. Bu yeni devrimin hızını, büyüklüğünü henüz tam olarak kavrayamadık. Gelişmekte olan teknolojilerin benimsenmesiyle ilgili derin belirsizlik, bu sanayi devriminin yol açtığı dönüşümlerin nasıl oluşacağını bilmediğimiz anlamına geliyor." diye konuştu.

Teknolojinin yaşamları ve gelecek nesillerin yaşamlarını nasıl değiştirdiği hakkında kapsamlı ve küresel olarak paylaşılan bir görüşe sahip olmak gerektiğini belirten Aktepe, şunları kaydetti:

"Türkiye Bilişim Derneği olarak bize düşen görev, teknoloji devrimi konusunda farkındalığı artırmak. Teknoloji devrimiyle ilgili konularda kamu ve özel sektöre ilham verecek bir platform sağlamak. Dernek olarak önümüzdeki dönemde özellikle ve öncelikle KOBİ'lerimizin değişim ve dönüşümü konusunda çalışmalar yapacağız. Çünkü bilmekteyiz ki bu rekabet zemininde öne geçmenin tek yolu öncelikle KOBİ'leri değişim ve dönüşüm sürecine katmaktan geçiyor. KOBİ'lerimizde de değişime, girişimci olmaya, rekabetçi güç kazanmaya şiddetli bir istek doğmuştur. Sorun KOBİ'leri değiştirecek ve dönüştürecek kalıcı bir politik çerçevenin oluşturulamamasıdır. Makro düzeyde sağlanmış olumlu gelişmelere rağmen mikro düzeyde KOBİ'lerin, küresel rekabetin gerektirdiği yapılanmada zorlandıkları gözlenmektedir."

Bilişim teknolojilerinin üretimi, yaygınlaşması ve küresel pazarda yer alması konusunda bir yol haritası belirlemede zorluklar olduğunun gözlendiğini de dile getiren Aktepe, "Ülkemizin gelişimini doğrudan etkileyen bu durum, ortaya konulan politika ve stratejilerin sağlıklı koordinasyonu ve iş birliğinden geçmekte. Bu nedenle Bilişim Bakanlığı kurulması konusundaki ısrarımızı bir kez daha yineliyoruz." dedi.

AA