Bir Ankara yolculuğunun ardından…

Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü’nü ziyaret ediyoruz ilkin. Genel Müdür Murat Karakaya, yakın bir zaman önce evlendiği için kendisini tebrik ediyoruz. Basın Yayın Dairesi Başkanı Bahattin Akyön de Hac vazifesini yerine getirdiği için hurmasını yiyip zemzemini içiyoruz. Öğlen yemeğinde de birlikte oluyoruz…

Bu ziyaretimizin ayrıca bir başka sebebi daha var ki o Konya için çok önemli. Çünkü Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğü Konya’ya şube açmaya karar verdi ve en az üç kişi sürekli olarak şehrimizin bu alanda tanıtımını yapacaklar…

İkinci adresimiz TRT oluyor. TRT Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Koyuncu, Haber Dairesi Başkanı Ahmet Çavuşoğlu ve Genel Sekreter Yardımcısı Birol Uzunay’la bir araya geliyoruz. Konumuz TRT’nin Konya’ya bir ofis açması. Bu hususta geçmiş dönemlerden çok kötü örnekler olması TRT’yi yavaş davranmaya itiyor. Örnek vermek gerekirse, TRT Diyarbakır Bölge Müdürlüğü’nde 350 kişi istihdam ediliyor. İzmir’de bir vakitler 800’müş sayı, zaman içinde düşmüş 400 kişiye. Trabzon’da, Erzurum’da, Antalya’da da bölge müdürlükleri var TRT’nin ve personelin tamamı çeşitli siyasi mülahazalarla geçmiş dönemlerde doldurulmuş. Bize anlatılanların özü; 300 kişiden üç kişilik dahi verim alınamadığı şeklinde…

Biz de şişkin personel sayısından bıkmış TRT’den Konya’ya büro açmasını ve üç-beş kişi istihdam etmesini istiyoruz. Adamlar haliyle sütten ağızları yanık olduğundan yoğurdu üfleyerek yiyorlar. Ancak her şeye rağmen Konya’ya bir TRT ofisi açılması yönünde prensipte anlaşılıyor…

Ankara seyahatimizin bir diğer adresi TCDD idi. Genel Müdür Süleyman Karaman’a Yüksek Hızlı Tren’den dolayı bir teşekkür etmek istemiştik. Anlaştığımız saatte Genel Müdürlük binasına vardığımız halde, müdürün yanında Sivas milletvekilleri olduğu için ziyaretimiz gerçekleşemedi. Bizi yarım saatten fazla kapısının önünde bekletip bir mazeret dahi bildirmeyen genel müdüre kızarak bir başka randevumuza doğru yol aldık. Buradan TCDD Genel Müdürü Süleyman Karaman’a teessüflerimizi bildiriyoruz.

Milli Eğitim Bakan Yardımcımız Orhan Erdem’le randevumuz makamında gerçekleşti. Kendisini tebrik ettik, başarılar diledik. Biz Sayın Erdem’le muhabbet ederken Merkez Valisi ve Konya Eğitim Kültür ve Sağlık Vakfı Başkanı Hakkı Teke Bey çıkageldi makama. “Konyalı gazeteciler, niye bizi ziyaret etmezsiniz” türü serzenişlerine nezaket içerisinde cevap verirken maalesef Sayın Teke bizi muhabir zannederek imtihan etmeye kalkıştı. Zannedersiniz ki Konya’nın bütün yükünü kendileri sırtlanıyorlar. Vakfın yönetiminde Bakan Yardımcımız Orhan Erdem’in de bulunduğunu öğrendik bu arada. Sayın Erdem’e sadece şunu söylemek isterim, siz esas işinize yoğunlaşın, Konya’yla hiçbir zaman doğru düzgün iletişim kuramamış o vakıf sizi sadece oyalar…

Ankara seyahatimizin ikinci gününde Basın İlan Kurumu ile KOSGEB’in ortaklaşa düzenledikleri programa katıldık. Bu programa Konya’dan ve Türkiye’nin pek çok şehrinden gazeteciler, televizyoncular ve radyocular katılmıştı. Program istenilen verimlilikte gerçekleşmedi, ama yine de sorunlarımızın dile getirilmesi açısından önemliydi. Anadolu’nun her yerinden gazeteciler, KOSGEB’ten kendilerine özel destek paketi hazırlamasını istediler. Bekleyip göreceğiz bu isteklerin ne kadar ciddiye alındığını…

Netice itibariyle, Ankara’ya daha sık gitmemiz gerektiğini, istemeden hiçbir şeyin verilmediğini bir kez daha anlayarak döndük şehrimize…

Bu seyahatin ilk günündeki programlara; Merhaba Gazetesi İmtiyaz Sahibi Mustafa Arslan, Yeni Şafak Bölge Müdürü Lokman Koyuncuoğlu ve Gazeteciler Cemiyeti Başkanımız Sefa Özdemir’le birlikte iştirak ettik. İkinci gün gerçekleşen programa ise Konya’dan pek çok gazeteci dostumuz katıldılar.

Her şey gönlünüzce olsun…