"Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz" paneli
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (4)- "OHAL'i tekrar masaya yatıracağız ve teklifimizi hükümetimize yapacağız ve şu andaki görünürle bizim OHAL'e hala ihtiyacımız var"- "Bugün bize insan hakları konusunda eleştiriler getiren, sözde adalet yürüyüşlerine çıkan muhale
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "OHAL'i tekrar masaya yatıracağız ve teklifimizi hükümetimize yapacağız ve şu andaki görünümle bizim OHAL'e hala ihtiyacımız var." dedi.
Erdoğan, ATO Congresium'da AK Parti Genel Merkezi'nce düzenlenen "Bir İnsan Hakları İhlali Olarak 15 Temmuz" panelindeki konuşmasında, iktidarları boyunca yaptıkları hizmetlere değindi.
Türkiye'de 79 yılda 6 bin 100 kilometre, kendilerinin ise 15 yılda 19 bin kilometre yol yaptıklarını anımsatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yollardan ayrım olmaksızın herkesin istifade ettiğini belirtti.
Erdoğan, şöyle devam etti:
"Bütün mesele Türk milleti bunlarla güç bulacak. Onun için ne diyoruz biz tek millet. Ne diyoruz? Tek bayrak. Ne diyoruz? Tek Vatan. Ne diyoruz? Tek devlet. Bununla bu yolda yürüyeceğiz. Ben tabii bunu böyle yapınca Kılıçdaroğlu bundan rahatsız oluyor. 'Bir terör örgütünün işaretini yapıyor' diyor. Bu Rabia'dır. Rabia Arapça'da 4'tür. Bunun içeriğinde de ne vardır? İşte millet vardır, vatan vardır, bayrak vardır, devlet vardır. Bunu öğren."
İktidarların da yerel yönetimlerin de tarihlerinde hiç olmadığı kadar güçlendiğine vurgu yapan Erdoğan, büyükşehir uygulaması ile nüfusu 750 binin üzerinde olan şehirlerde etkin ve demokratik yeni bir yönetim modeli oluşturduklarını hatırlattı.
- "Kimse inkar edemez"
"Bugün artık hiç kimse, Türkiye'nin demokraside ve ekonomide, 15 yıl öncesinin, hatta birçok Batı ülkesinin katbekat ilerisinde olduğunu inkar edemez." diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin özellikle de insan hakları alanında önemli mesafe katettiğini bildirdi.
Erdoğan, "Bugün bize insan hakları konusunda eleştiriler getiren sözde adalet yürüyüşlerine çıkan muhalefet partisinin geçmişi ise tarihimizin en utanç verici insan hakları ihlalleri ile bunlara verdiği desteklerle doludur. Bunlar, Menderes ve iki arkadaşı ipe gittiği zaman alkışlayanlardan değil miydi?" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Biz parlamentonun kahir ekseriyetine sahip olduğumuz bir dönemde AK Parti olarak bizi kapatma girişimine girdiklerinde, o dönemde CHP'nin genel başkanı ne diyordu, şu anda da milletvekili, ne diyordu; 'Ankara'da yargıçlar var' diyordu. Böyle bir parti kapatılacak, 'Sen Ankara'da yargıçlar var' diyorsun. Niye? Çünkü hayatları hep böyle geçmiş. Örneğin 28 Şubat'ta Türkiye belki de dünyanın en barışçıl eylemine sahne oldu. Milyonlarca insan İstanbul'dan başlayarak tüm Anadolu'yu katedecek şekilde el ele tutuşarak kızlarımıza başörtüsü konusunda uygulanan zulmü protesto etmeye karar vermişti. Bu eylem, Bolu'da devlet şiddetiyle engellendiğinde şu anda insan hakları havarisi kesilen CHP'liler yine mağdurların değil, zalimlerin yanında saf tutmuştu. CHP Genel Başkanı'na şu andaki bu yürüyüşünde eşlik eden dönemin İstanbul Üniversitesi Rektörü ile bu partide milletvekilliği yöneticilik yapmış pek çok isim, bu dönemde uygulanan zulümlerin sembol isimleriydi."
CHP'nin Ankara'dan İstanbul'a gerçekleştirdiği yürüyüşe de değinen Erdoğan, "Bugün Ankara'dan İstanbul'a devlet korumasında yürüyenlerin, adalet konusunda, özgürlükler konusunda, insan hakları konusunda yaptıkları eleştirilerin hiçbir karşılığı yoktur. Böyle bir güvenlik ortamını hiçbir zaman size kimse sağlamazdı. Ama biz sağladık, farkımız bu. Yürüyüşü de yaptın rahatça, mitingi de yaptın rahatça. Bunu sana biz sağladık. Bak, şu anda OHAL var, OHAL olmasa başka şeyler de olabilirdi. Bak huzur içinde bunu yaptın. Acaba bir teşekkür geldi mi? Gelmez onların kitabında bu yok." diye konuştu.
- "Bunların kontrollü göz hapsinde olması gerekirdi"
Aynı şekilde CHP'nin darbeler karşısındaki tavrını da çok iyi bildiklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmeleri yaptı:
"Şayet böyle kara bir sicile sahip olmasaydı, şayet terör örgütlerinin değil, devletinin, mesela çok enterasan bugün beraber yürürken bir tanesi de, Adalet Bakanımız da burada, çok hasta olduğu için Mardin Belediye Başkanı, hastalığı sebebiyle serbest bırakıldı. Bu nasıl hasta, serbest bırakılıyor ve ondan sonra o da yürüyüşte maşallah yürüyor. Sayın Bakan, bunlar tam teşekküllü hastaneden rapor almıyorlar mı? Rapor aldılar mı? Bu raporu size gösterdiler mi? Nasıl bunlara çıkma şeyi verildi. Bunlar kontrollü göz hapsinde olması gerekirdi. Milletinin yanında saf tutmuş olsaydı, bu partinin yaptığı itirazlara, gerçekleştirdiği eylemlere başka bir gözle bakabilirdik. Fakat biliyoruz ki bunların amacı kesinlikle adalet değildir, insan hakları değildir, özgürlükleri savunmak değildir. Bunlar, FETÖ gibi, PKK gibi terör örgütlerini ve onların destekçilerini arkalarına alarak ülkedeki meşru hükümeti, meşru siyasi düzeni yıpratmanın peşindedir."
Milletin bunlara itibar edip ülke yönetimini vermediğini belirten Erdoğan, milletin hiçbir zaman bunlara bu ülkede iktidar şansı vermeyeceğine de inandığını kaydetti.
Bunların milletten alamadığı yetkiyi kaosla elde etmenin hesabı içinde olduklarını bildiren Erdoğan, milletin vermediği emaneti, terör örgütleriyle kol kola girip, gasp etmenin peşinde olduklarını ancak bunu başaramadıklarını vurguladı.
Erdoğan, "Bunlar 2007'deki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde de benzer yollara tevessül etmişlerdi. Bunlar 2013'teki Gezi eylemlerinde de aynı umuda kapılmışlardı. Bunların gözleri 2014 mahalli idareler ve cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, 7 Haziran 2015 seçimlerinde de aynı hevesle parlamıştı. Milletimiz her defasında kendilerine sandıkta hadlerini bildirdi." dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların bu defa da aynı akibete uğrayacağını belirtti.
15 Temmuz'un nasıl bir vandallık, nasıl bir gözü dönmüşlük, nasıl bir insan hakları ihlali olduğunu anlamak için o geceyle ilgili görüntülere bakmanın yeterli olacağını bildiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin yaşadığı bu travmanın yüzde birine dahi maruz kalmamış ülkelerin verdiği tepkilere değindi.
Bu tepkilerle, Türkiye'nin yaptığı uygulamalar yan yana getirildiğinde aslında Türkiye'ye Nobel Barış Ödülü verilmesi gerektiğini kaydeden Erdoğan, "Fakat, bu ödül de sipariş üzerine verildiği için buraya böyle bir ödül gelmez." diye konuştu.
- Avrupa'ya OHAL eleştirisi
Fransa'nın, Belçika'nın, Almanya'nın ve diğer Avrupa ülkelerinin yaşadıkları en küçük terör olayının ardından temel hakları sınırlandırma, askıya alma tartışmalarına girdiklerini herkesin bildiğini aktaran Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin 15 Temmuz ve yaşadığı terör olaylarına rağmen bu yollara başvurmaya gerek duymadığını ifade etti.
Sadece 15 Temmuz'un ardından, bu girişimi gerçekleştiren örgütün sinsi yöntemleri sebebiyle soruşturmaların hızla yürütülebilmesi, tedbirlerin etkili bir şekilde alınabilmesi için OHAL ilan ettiklerini hatırlatan Erdoğan, şöyle konuştu:
"Fransa'nın çok daha eskiden beri uyguladığı, Belçika ve Hollanda gibi ülkelerin gerektiğinde kısmi olarak başvurdukları bu yöntemi, biz de terörle mücadeleyle sınırlı olarak kullanıyoruz. Diğer ülkelere seslerini çıkarmayanların, hatta destek için gidip kol kola caddelerinde yürüyüş yapanların bize karşı gösterdiği tepkiyi anlamakta doğrusu zorlanıyorum. Anayasamızda ve yasalarımızda yer alan olağanüstü hal yetkilerinin neredeyse yüzde 90'ının kullanmadığımız halde bu derece üzerimize gelinmesi bizde işin arkasında başka niyetler olduğu hissini uyandırıyor. Cezaevlerindeki 'işkence' iddialarının yalan olduğu, mahkemeler başladığında güya işkenceye maruz kalanların gayet gürbüz şekilde takım elbiseleriyle ve tüm çirkeflikleriyle arz-ı endam ettikleri de görüldü. Ama ABD'ye, batıya bakıyorsunuz tek tip, özel cezaevi elbisesiyle duruşmalara giderler. Bunları da görüyoruz. 'Ölümcül hasta' denilenlerin ne kadar sağlıklı, sağlam olduğuna hep beraber şahitlik ettik."
- OHAL komisyonu
Olağanüstü Hal İşlemleri İnceleme Komisyonu'nun faaliyete geçirildiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Böylece yapılan her işlemin mevcut hukuk yolları yanında, bu komisyon tarafından da incelenip, varsa mağduriyetlerin giderilmesinin yolunu açtık. Dünyanın neresinde 15 Temmuz gibi kanlı bir darbe girişiminin, binlerce güvenlik görevlimizin ve vatandaşımızın hayatına mal olan terör eylemlerinin etkilerinin sürdüğü bir ortamda böyle mekanizmalar kurulur? Biz kurduk, kurarız. Çünkü bizim derdimiz kimseyi mağdur etmek değil, sadece ve sadece teröristleri cezalandırmaktır, terör örgütlerinin kökünü kurutmaktır. İşte bu sebeple tek bir vatandaşımızın haksızlığa uğramasındansa tüm işlemleri tek tek gözden geçirmeyi göze alıyoruz. Sadece teröristlerden aldıkları bilgilerle hareket etmek yerine gelip burada aslında neler olup bittiğine bakanlar tüm bunları göreceklerdir. Ama biliyoruz ki onların derdi gerçekleri tespit etmek değildir."
Milli Güvenlik Kurulunun pazartesi toplanacağını açıklayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "OHAL'i tekrar masaya yatıracağız ve teklifimizi hükümetimize yapacağız ve şu andaki görünümle bizim OHAL'e hala ihtiyacımız var." diye konuştu.
Erdoğan, kırk yalanın yanında ifade edilen gerçeğin kıymetinin olmadığını belirterek, "Biz kimseden kendimize ayrıcalık yapılmasını istemiyoruz hatta kimseden anlayış da beklemiyoruz. Tek istediğimiz dürüst, tarafsız olunması, gerçeklerin ifade edilmesidir. Tek arzumuz hakikatlerin ön yargılara kurban edilmemesidir." dedi.
- Notlar
Panele Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın eşi Emine Erdoğan'ın yanı sıra Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, Kültür ve Turizm Bakanı Nabi Avcı, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu ile AK Parti İnsan Hakları Genel Başkan Yardımcısı Ravza Kavakcı Kan ve yabancı medya temsilcileri de katıldı.
Konuşmalar sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan'a hat sanatından yapılmış birer tablo hediye edildi.
(Bitti)
AA
Kaynak: