Bomba iddia: CHP’ye ŞAKİRT Genel Başkan geliyor

Bomba iddia: CHP’ye ŞAKİRT Genel Başkan geliyor

Gazeteci Fuat Uğur, CHP'nin başına "şakirt" bir genel başkan geçeceğini iddia ederek, "CHP’nin başına gelecek kişinin FETÖ elebaşını MEHDİ olarak görmesi gerek ki ilişki uzun vadeli olsun" ifadelerini kullandı.

Türkiye gazetesi yazarı Fuat Uğur, CHP'nin başına "şakirt" bir genel başkan geçeceğini iddia ederek, "Kemal Kılıçdaroğlu da bu organizasyonu onaylamış ve 31 Mart seçimlerinin geçmesi bekleniyor. O hâlde bilin bakalım Şakirt Genel Başkan kim olacak?" sorusunu sordu. 

fuat-ugur-001.jpg

Kaynağını "Ümit Akdemir" olarak açıklayan Fuat Uğur, " Bu haberin istihbaratını alan yine haber kaynağım Ümit Akdemir. Önceki gün telaşla aradı, uzun zamandır beklediği bilgiyi aldığını söyledi. “Çoktandır FETÖ çevreleri ve Fetullah Gülen bunu tartışıyordu” diyerek “müjde”sini verdi ve ekledi: “CHP’ye ŞAKİRT genel başkan geliyor. Herkes buna hazır olsun.” ifadelerini kullandı.

Fuat Uğur devamında şunları söyledi.
"Neden CHP peki?
Önce buna cevap vermek gerek.
Fetullah Gülen daha gençlik yıllarından itibaren CHP’ye, yani Türkiye’de zaman zaman esen rüzgârların etkisiyle bağımsızlıkçılık şiarını arkasına alarak kendini anti-Amerikan bir pozisyonda konumlayan bu partiye karşı özel bir alaka duyuyordu.
CHP, hem yerleşik köklü devlet geleneğini temsil ediyor, hem de bürokratik ve askerî vesayeti arkasına alarak serbest seçimlerle iktidara gelemese dahi “Ülkenin hakiki sahibi olma” konumunu terk etmiyordu.
Fetullah Gülen, ABD ile ilişki kurduğu tarihten bu yana CHP’yi ele geçirme hedefine odaklandı. CHP aslında DEVLET’ti onun gözünde. Ama önce CHP’ye güç veren askerî ve bürokratik vesayeti ele geçirmesi gerekiyordu.
Malum, bunu büyük ölçüde tamamladı. Son olarak 2008 yılından başlayarak Ergenekon, Balyoz, Askerî Casusluk Davaları gibi, içindeki birkaç adet suç unsurunun üzerine çöreklenerek, sahte deliller üreterek binlerce subayı ve generali tasfiye etmeyi başardı. Zaten askerî okullardaki yönetim etkinliğiyle de öğrencileri canlarından bezdirip okullardan attığını, soru çalarak kendi adamlarını yerleştirdiğini acı acı öğrendik. Üstelik tüm bunları 1980’li yılların başından itibaren yaptığını da...
Operasyonun bu ayağı tamamlanmış gibiydi ve sıra CHP’ye gelmişti. Gelgelelim CHP’deki Kemalist ve ulusalcı damar capcanlı varlığını sürdürmekte ve Genel Başkan Deniz Baykal da buna önderlik etmekteydi. Delegelere hâkimdi, her sıkışmışlıkta tabanı konsolide etmeyi biliyordu. Muhtemelen de kendinden sonra yine bir Kemalist ya da Atatürkçü-ulusalcı bir isim liderlik koltuğuna oturacaktı.
Kemal Kılıçdaroğlu işte tam bu aşamada imdada yetişti. Aslında bilinen bir isimdi ama geçmişinde koskoca bir kara delik vardı.
Sonrasını biliyoruz. Kaset operasyonu ve tak Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan.
Kılıçdaroğlu yetiştirilmiş biri miydi? Bilmiyoruz, orası meçhul. Ama yetiştirilmiş olsa bu kadar olur. Tam 10 yılda CHP’yi bambaşka profile sahip bir parti hâline getirmeyi başardı. İçinde Birleşik Haziran Hareketi, DHKP-C ve Dev-Yol militanlarından FETÖ’cülere, HDP-PKK sempatizanlarından Mustafa Kemal Atatürk’e “Kefere Kemal” diyebilecek kadar kendini kaybetmiş “muhafazakâr” kimlikli kişilere kadar herkes yer aldı. Bir tek eski Kemalist-Atatürkçü ve ulusalcı kimlikte olanlar yer bulamaz hâle geldi partide.
Bu durum, Fetullah Gülen tarafından tam da kontrol edilebilir-değiştirilebilir bir tabloya işaret etmekteydi. Kendi kriminal ve entrikacı zekâları ile diğer grupları çok kolaylıkla, ellerinin tersiyle silkeleyebileceklerini çok iyi biliyorladı.
Ancak bunu kimin yapacağı konusunda kafalar karışıktı.
Daha doğrusu yakın zamana dek öyleydi.
Fetullah Gülen çevresinde, CHP’nin tam anlamıyla Amerikancı bir “sol” partiye dönüştürülmesi konusunda inisiyatifi yine de Kemal Kılıçdaroğlu’na bırakma eğilimi ağır basıyordu. Ancak bu partinin aynı zamanda büyümesi, güç ve saygı kazanması da gerekirdi ki itibarı yalama olmuş, CHP tabanının bile sabah akşam hakaret ettiği Kemal Kılıçdaroğlu ile bu işin yürümesi imkânsız görünmekteydi...
FETÖ üst yönetim çevresinde ağırlık kazanan bir diğer görüş de “Alttan yetişen” bir isim olmaması nedeniyle Kılıçdaroğlu ile uzun vadede ilişki olmaz düşüncesiydi.
Yani bir ŞAKİRT’in CHP’nin başına gelmesi en doğru seçim olacaktı.
İşte son bir aydır hararetli biçimde tartışılan bu konuda nihayet mutabık kalındı.
Şimdi Şakirt diyoruz ama FETÖ’cüler hayatımızdaki, dilimizdeki ve dinimizdeki her kavramı alıp aşındırdıkları ve itibarsızlaştırdıkları için ŞAKİRT sözcüğü üzerinde biraz durmamız gerek.
Şakirt aslında Kur’ân Talebesi demek.
FETÖ için ise Şakirt, “Koşulsuz FETÖ’ye ve elebaşına itaat” anlamına geliyor.
Gerektiğinde sonundaki rt harflerini atıp ŞAKİ olmak da buna dâhil. Nitekim 15 Temmuz’da bunun örneğini gördük.
Yani, CHP’nin başına gelecek kişinin FETÖ elebaşını MEHDİ olarak görmesi gerek ki ilişki uzun vadeli olsun.
FETÖ’cüler şimdi “Yerel seçimler nedeniyle elimize hazır imkân geçmişken bu fırsatı tepmeyelim ve gerçekleştirelim” görüşündeler. Çünkü Kılıçdaroğlu’nun ipleri ellerindeyken bunu yapmaları çok kolay olacak. Zaten Ümit Akdemir’in aldığı bilgiye göre Kemal Kılıçdaroğlu da bu organizasyonu onaylamış ve 31 Mart seçimlerinin geçmesi bekleniyor.
O hâlde bilin bakalım Şakirt Genel Başkan kim olacak?
Benden bu kadar..."