Edinilen bilgilere göre 3 gün önce Eskişehir Tepebaşı İlçesi Keskin Mahallesi'nde bulunan 10 dönümlük bir arazi içindeki çiftlik evinin dergah adıyla kullanıldığı ihbarı alan jandarma ekipleri inceleme başlattı.

İncelemede çiftlik evinin S.G. (49) ve avukat oğlu S.H.G. (24) tarafından psikolojik rahatsızlıkları bulunan insanları sözde tedavi etmek amacıyla kullanıldığı ve şahısların buradan haksız kazanç elde ettiklerini belirledi. Tespit sonrası jandarma ekiplerince düzenlenen operasyonda gözaltına alınan 4 kişiden S.H.G. ve S.D. tutuklanırken S.G. ise yakalanamadı.

SAKARYA’DA YAKALANDI

İlk operasyon sonrası takibi sürdüren jandarma ekipleri S.G.’nin Sakarya’nın Arifiye ilçesinde olduğu belirlendi. Tespit sonrasında Arifiye ilçe Jandarma karakol Komutanlığı ekipleri ve İl Jandarma Suç Araştırma Timinin (JASAT) ekiplerince dün düzenlenen operasyonda S.G. isimli şahıs gözaltına alındı. Tedavi adlı altında etkisi aldığı şahıslardan 13 milyon TL'lik vurgun yaptığı iddia edilen S.G., Jandarma Komutanlığındaki işlemleri sonrası sevk edilen adli mercilerce tutuklanarak Ferizli L Tipi Cezaevine gönderildi.

"YÜZÜK VERDİĞİ ERKEKLERE KOMUTAN UNVANI VERMİŞ”

Öte yandan daha önceki operasyonda şikâyette bulunan G.G. adlı şahıs ifadesinde etkisi altına aldığı insanları iflas ettirdiğini söyledi. G.G., "S.G. çevresindeki erkeklere aynı şekilde yapılmış olan yüzük ve kolyelerden veriyordu. Bu erkeklere 'komutan' unvanını vermiş. Rütbe olarak en üstte olan komutanı ise oğlu S.H.G. olarak belirlemiş. S.G., dini inançlarımı suistimal ederek beni tesiri altına aldı. Sözünden çıkamaz hale geldim. Etkisi altına aldığı insanları iflasa sürüklüyor. Beni de iflas ettirdi. Tüm paramızı onun 'kutsal' dediği yolda harcamamızı istiyordu. Ben güvenimden dolayı 2016'da vekâlet verdim. Bütün mal varlığımıza ipotek koyarak sattılar" dedi.

"YAHUDİLERİN ARADIĞI ŞİFRELİ KAN DAMARLARIMDA"

Durumla alakalı şikâyette bulunan müşteki C.G. ise ifadesinde, firari şüpheli S.G'nin rahatsızlığı bulunanları sözde tedavi ettiğini öne sürdüğünü belirtti. C.G. "Kendisi bana 'Yahudilerin aradığı şifreli kan damarlarımda' demişti. Hz. Süleyman'ın kızı olduğunu söylüyordu. Bir hastanın tedavi ücreti 4-5 bin lira arasında değişirdi. Ayrıca kurban parası istiyordu. Kanlı su, kanlı ayna, yumurta, kilit gibi materyaller kullanıyordu. Kanlı suyu bazen içirir, bazen de o suyla duş alınmasını isterdi. Kanının şifa olduğunu söylüyordu. Bir dönem S.G.'yi FETÖ'den şikayet etmişlerdi. Elindeki 40 bin lirayı ve kanları yanında çalışan Hacer'in evine gönderdi. Bu dönemde evinde bulunan FETÖ'ye ait kitap ve CD'leri de yaktı" dedi.