Bursa'da, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'na (FETÖ/PDY) yönelik soruşturma kapsamında çoğunluğu eski polislerden oluşan 30'u tutuklu 32 sanığın yargılandığı davada, 13 kişi tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

Bursa 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki davanın ilk duruşmasına tutuklu sanıklar Mehmet Acar, Zafer Alagöz, Ayhan Öztürk, Servet Yanmaz, İhsan Yılmaz, Mehmet Tolgahan Tuzcu, Nevzat Korkmaz, Hümmet Kaya, Murat Çobanoğlu, Murat Sarı, Basri Kılıç, Ahmet Dursun, Burhan Gültekin, Ömer Develioğlu, Alper Akbulut, Bekir Enes Arı, Mustafa Ilgaz, Ömer Sırma, Sezgin Kaba, Abdullah Kaygısız, Metin Menekşe, Sıtkı Gürel, Ahmet Demir, Furkan İsmail Gönül, Alperen Toygar, Ayhan Bahadır, Ali Akgündüz, Seracettin Çelik, Ömer Sugözü ve Ali Günaydın ile tarafların yakınları ve avukatları hazır bulundu.

Haklarında yakalama kararı bulunan sanıklar Metin Oktay ve Ümit Üzülmez ise duruşmaya katılmadı.

Sanıklar, haklarındaki suçlamaları reddetti.

Tutuklu sanık eski polis memuru Burhan Gültekin, savunmasında, FETÖ/PDY örgütü üyeliği iddialarını reddederek, "Polis akademisinde 2007 yılında öğrenci değişim programı ile Fransa'ya yaklaşık 4 aylığına gittim, sonra geri döndüm. Örgütün toplantılarına, mütevelli toplantılarına gitmedim, devlet memuruyum, talimat alacağım yasal yerler bellidir, öğrencilik ve meslek hayatım boyunca sadece amirlerimden emir aldım, onların emirlerine de harfi harfine uydum, yasa dışı hiçbir örgüte üyeliğim yoktur." diye konuştu.

Diğer sanık eski polis memuru Alperen Toygar da Bursa Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesindeki çalışmaları nedeniyle yargılandığını öne sürerek, "Çalıştığımız dönemde 2010 yılında yaptığımız önleyici çalışmalar ve istihbarat sonucu PKK'nın birçok eylemi önlendi, 9 molotofkokteyli ele geçti, 10 yıldır PKK Bursa'da eylem yapamıyordu, bu algıyı kırmaya çalışıyorlardı ancak bizim çalışmalarımız sonucu engellendi. 5 yıl istihbarat kısmında çalıştım." ifadelerini kullandı.

- İnegöl'deki cinayet soruşturması

Sanıklardan bir dönem Bursa Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinde görevli eski polis memuru Ahmet Dursun da hakkındaki suçlamaları reddederek, yasa dışı dinleme iddialarıyla ilgili şunları kaydetti:

"O dönemde İnegöl'de Sinem Yurdanur isimli bir kız kayıptı, biz kurye olduğunu düşündük. Yaklaşık 1 buçuk yıl çalışma yaptık. Analiz, dinleme sonucu Oylat yolunda kızın cesedini bulduk. Yine telefon dinlemelerinden Erdal Güneş'in sevgilisi olduğunu ancak Emrah Kaya ve Abdülkadir ile de Sinem'in görüşmeleri olduğunu tespit ettik. Hatta sonradan Erdal Güneş ömür boyu hapis cezası aldı. Emrah Kaya kendisini öldürdü. Abdülkadir'in Diyarbakırlı olduğu, İstanbul'da oturduğu, uyuşturucu işi yaptığı Sinem'in de İnegöl'de okuduğu İstanbul'a gidip geldiği düşüncesi ile şüphelenip dinleme yapmıştık. İlk ifadesinde şikayetçi olmamış sonra mahkeme aradığı halde bulamamış, ortada herhangi bir suç yoktur. Fakat sanki özel hayatını dinleyip ifşa etmişiz gibi algı yaratılıyor."

Bir dönem Emniyet Genel Müdür Yardımcılığı ve Bursa Emniyet Müdür Yardımcılığı da yapan tutuklu sanık Sezgin Kaba ise savunmasında, suçlamaları kabul etmeyerek, "İhbar mektuplarını kabul etmiyorum. Benim yönümden somut bir tarih ya da olay göstermemiş, tamamen hayal ürünü açıklamalardır. Belki bize husumetli olan birisi yazmış olabilir, imzasızdır, delil niteliği yoktur. 6 Ağır Ceza Mahkemesinde iki konudan yargılanıyorum, şube müdürü olarak iki belgeye imza atmışım, iki olay da suç şüphesi nedeniyle organize olay olmasından dolayı takip edilmiştir, astlarımın düzenlediği doğru içerikli belgeleri inceledim, imzaladım, yetkilendirilmiş personel bunları düzenlemiştir." şeklinde konuştu.

Üç gün yapılan duruşmanın sonunda, tutuklu sanıklardan Ali Günaydın, Metin Menekşe, Ömer Sırma, Hümmet Kaya, Ömer Develioğlu, Servet Yanmaz, Zafer Alagöz, Sıtkı Gürel, Ali Akgündüz, Mehmet Tolgahan Tuzcu, Abdullah Kaygısız, Seracettin Çelik, Ahmet Dursun tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi, duruşma ertelendi.

Tutuklu ve tutuksuz sanıkların, FETÖ'nün amaç ve hedeflerine ulaşmasını sağlamak için örgütsel faaliyet yürüttükleri, 15 Temmuz'da darbeye teşebbüs eylemini gerçekleştirilen şüphelilerle eylem ve fikir birlikteliği içinde oldukları, yasa dışı dinlemeler yaptıkları, elde ettikleri bilgileri kullanarak şantajla para toplayıp örgüte aktardıkları, iş adamlarından tehdit ve şantajla rüşvet alıp "himmet" adı altında örgüte kaynak sağladıkları öne sürülüyor.

Sanıklar hakkında, "silahlı terör örgütüne üye olma, silahlı terör örgütü kurma veya yönetme, TBMM ve Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engelleme ve anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçlarından üçer kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası isteniyor.