Çevre ve duyarlilik

Gezi olayı çevreci aydınların küçük bir tepkisiyle başladı ve günlerdir sürüyor. Yaygınlaşan tepkiyi değişik açılardan okumak mümkün. Benim aldığım mesajlarden biri, artık çevreye gerçekten duyarlı bir nesil geliyor. Sonuna kadar direnmeyi göze alan, gazdan, coptan korkmayan, haklı olduğuna inandığı konuda  direnen bir nesil. İşin güzel tarafı bu insanların büyük bölümünü kadınlar oluşturuyor olması.

Artık ikdidardakilerin, ben yaptım oldu, benim dediğim olur, gibisine inatçı tavırlarının sonu geliyor. Onca tecrübemle biliyorum ki ikdidarlar herşeyi iyi ve güzel yapmıyorlar. Çok yanlış şeyler yaptıklarını gördüm, yaşadım. 

Yıllar önce Tema Vakfı temsilcisi, DSİ den birkaç eleman, birkaç gazeteciyle birlikte Eşmekaya sazlığına gitmiştik. DSİ orada bir gölet yapmaya, açtığı kanallarla sazlığı kurutmaya çalışıyordu. Eşmekaya köylüleri toplandılar başımıza. Tema temsilcisine, DSİ yetkililerine yalvardılar, ama onları ikna edemediler. Tema temsilcisi bir devlet memuru olduğu için olaya direnemedi, DSİ bildiğini okudu ve sonuçta Eşmekaya sazlığını kuruttular.

Bu sazlığın özelliği göçmen ve yerli yüzlerce kuş türüne ev sahipliği etmesiydi. Göçmen kuşların geçiş güzedgahı üzerinde olmasıydı. Bu güzellikleri bürokratlara anlatmak mümkün olmadı. Aynı öngörüsüzlüğü Hotamış ve Ereğli sazlıklarında da yaptılar.

Ülkemizin kuzey doğusundaki Çoruh vadisini 1999 yılında gezip gördüm, güzel karelerle döndüm. Çoruh ırmağında rafting yapıyordu gençler. Bölge nadir bulunan endemik bitkileri, kelebekleri, kuş türleri, görkemli doğasıyla cennetten bir köşeydi. Bu ırmak üzerine on beş kadar barajın yapılacağı söyleniyordu, çevredeki halk ve aydınlar arasında büyük bir tepki vardı ama bu tepkiye rağmen Çoruh vadisini büyük bir baraj gölü haline getiren Deriner barajı 2012 yılının sonunda tamamlandı. O bölgedeki vadilerin çoğunu gezdim, hepsi muhteşem doğa parçalarıydı. Ne yazık ki o vadilerle ilgili yüzlerce HES projesi vardı. Gözü dönmüş politikacıların güzellik, diye bir dertleri hiç olmadı.

Memleketin elbette enerjiye ihtiyacı var. Bu enerji bir yerleri talan etmeden, kırıp dökmeden de bulunabilir. Bu konuda en güzel örnekler Bağbaşı ve Bozkır Barajları. KOP projesinin birer parçası olan bu barajlar Konya ovasına bereket getirecek, ovada geniş bir alan suya kavuşacak, yeraltı suyu yükselecek, belki zaman alacak ama güzelim Meke Gölünün de kurtulacağını umuyorum. Bu barajların kapladığı alanlarda da tarım alanları var ama barajların getireceği yarara göre adı bile anılmaz.

Oysa Ermenek barajının kapladığı alanı düşününce üzülüyor insan. Binlerce dönüm verimli tarım arazisi sular altında kaldı. Yüzlerce yıllık Karamanoğlu yadigarı Alaköprünün esamisi bile okunmadı, sular altında kaldı. İnsan sormadan edemiyor, kullanım süresi belirli bir zamanla sınırlı bir baraj için değer miydi binlerce dönüm arazinin yitip gitmesi. Ki o bölgenin en verimli topraklarıydı yiten. Ermenekli bir arkadaşımın yakınması yürek dağlayıcı.

Tek tarım arazisinin suya gömülmüş olmasını mı diyeyim abim Köyümün yani çocukluğumun köyü olan ÇAVUŞUMU kaybedişimi mi diyeyim,yoksa barajdan sonra hala ermeneğin doğa güzelliklerini bu göl sebebiyle bir bir kaybediyor oluşunu mu yazayım ....Yıllar önce kaleden düşen taşların aldığı canların bu göl sebebiyle nem artması sebebiyle aha kaç canımız gidecek kaygımı mı anlatayım...En acısı bunları kaybettik ama ermeneğin tek yeşilliği olan İREM BAĞLARININ yola kurban edilmesi ermeneğin ölüm fermanını ne edeyim kimi kime şikayet edeyim...İsyanım bu değil mi gençlere destek vermem o üç ağaçla başlayan dik duruşa nedendir arka çıkmam sanırsınız...Ne desin bu fukara gönlüm sadece ağlamakla ve özlediği çocukluğuna yanarak bakmaktan başka be abim...”

Aynı bölgede daha önce yapılan Gezende barajı da epeyce bir arazinin su altında kalmasına sebep olmuştu. Bu barajın bir yararı

barajda su tutulmaya başlandıktan sonra erik yetiştirmeye başlamışlar. Gezende köyünde her yıl şenliği yapılacak denli erik üre

tiliyor günümüzde.

Artık karar vericilerin, biz istedik böyle olacak, anlayışından vazgeçip, olaydan etkilenen insanlara danışmaları, gelen tepkileri

dikkate almaları gerekiyor.

tara0024.jpg

tara0102.jpg

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.