Che Guevara ile burjuvaya cesaret!

Che Guevara ile burjuvaya cesaret!

Ali Karahasanoğlu, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'a destek veren Saadet Partisi genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu eleştirdi.

Ali Karahasanoğlu, Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç'a destek veren Saadet Partisi  genel Başkanı Temel Karamollaoğlu'nu eleştirdi. İşte Karahasanoğlu,'nun yazısı...

2013.jpg

 

Che Guevara ile burjuvaya cesaret!

Peşinen söyleyeyim..

Aziz Yıldırım’cı değilim..

Hele hele..

Fenerbahçe stadına yapılan küçük de olsa mescidin fotoğraflarını gördükten sonra..

“Namaz kılanları da kafakola almak için yapılmış, bunda şaşıracak ne var?” diyecek okurlarımızın itirazları baki kalmak kaydı ile..

Kendisini futbola kaptıran ama namazını da kaçırmak istemeyenlere uzatılan sıcak eli gördükten sonra..

“Aziz Yıldırım, 20 yıllık başkanlığında niye yapmadı ki, o küçücük mescidi” der..

Koç’çu da olabilirim ama..

Her şeyin bir dozajı var..

Temel Abi’nin yaptığı kadarını da mümkün değil, yapamam..

Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu abimiz, siyaset yapıyor..

Aktüel konulara el atarak, siyasi gündeme girmek istiyor olabilir..

Ama..

Ters köşelerden gündeme girmemeye de özen gösterilmeli..

Hikaye, 24 Haziran Cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinden hemen önce..

Daha açık söyleyelim..

Tam üç hafta önce..

Aziz Yıldırım’ın 20 yıllık Fenerbahçe’deki başkanlığını, Ali Koç’un ezici bir oy alarak devirmesi ile başladı..

Aziz Yıldırım 4.644 oy aldı..

Ali Koç ise 16.092 oy..

Aziz Yıldırım’ın aldığı oyun 4 misli oy ile, başkan oldu, Ali Koç..

Futbol kulübündeki yönetimde yaşanılan bu büyük başarıyı (!) Temel Abi “dip dalgası” olarak nitelendirdi..

Aynısının..

24 Haziran’da yapılacak cumhurbaşkanlığı ve milletvekili seçimlerinde de yaşanacağını iddia etti.

Temel abiye göre, Tayyip Erdoğan’ın 16 yıllık iktidarı, sona ermek üzere idi..

Aynen, Aziz Yıldırım’ın, 20 yıllık Fenerbahçe Başkanlığı’nın sona ermesindeki gibi..

Öyle kıl payı farkla falan da değil..

Açıkça bu oranı dillendirmeseler de..

Gönüllerinden geçen, Fenerbahçe başkanının değişimindeki oran idi..

% 20 Aziz Yıldırım’ın ancak oy alabildiği.. Ali Koç’un ise % 80 ile seçimi kazanmasındaki gibi..

Dip dalgası gelecek, Tayyip Erdoğan’ı da vuracaaak.. 

Ve..

Tayyip Erdoğan da, büyük oy farkı ile devrilecekti..

Temel Abi’nin “dip dalgası”ndan kastı bu idi..

24 Haziran geldi..

Tayyip Erdoğan % 52 ile tekrar Cumhurbaşkanı oldu..

Dip dalgası beklentisi içine girenlerin oyları, diplerde kaldı..

Ali Koç’un yaptığı gibi..

Siyasette de bir değişimin yaşanacağı  iddiaları, fos çıktı..

Ali Koç Fenerbahçe’ye başkan oldu da ne oldu?

15. hafta sonunda..

14 puan ile, düşme hattına indi..

Destek mesajı ise, Temel Abi’den geldi..

Ne demiş Temel Abi?

“Yenilenler değil, vazgeçenler kaybederler..”

Merak ettim, kimin sözü diye..

Büyük oranda, Küba’daki Che Guevara’ya mal edilmiş..

Hani şaşırdım desem, yalan olur..

Ya Temel Abi’nin kendisi..

Ya da sosyal medya hesabını yöneten danışmanı..

Che Guevara’ya kendini kaptırmış..

24 Haziran seçimleri öncesinde de, Temel Abi sol yumruk kaldırmış, kendisine sorulduğunda da, “Gaza geldim” demişti..

Şimdi de, Temel Abi ya gaza geldi..

Ya da..

İpleri danışmana bıraktı..

O da solculuk tiyatrosu oynuyor..

“Yenilenler değil, vazgeçenler kaybederler”miş!

Hani şunu şöyle söylesek:

“Herkes yenilebilir.. Sorun yenilmek değil, yenildiği halde, kalmakta ısrarcı olmaktır” desek..

Daha isabetli olmaz mı?

Öyle ya..

Ali Koç, kendisinin getirdiği teknik direktörde, kötü gidişata rağmen uzun süre direndi.

Cocu’nun takımı yenildi..

Ali Koç, Cocu’dan vazgeçmedi..

Ama bir netice de çıkmadı..

En sonunda..

Cocu yollandı..

Şimdi ise..

Temel Abi, Ali Koç’un kendisine sesleniyor: “Sakın pes etme.. Yenilmek önemli değil..”

Bu ilkeyi, siyasete taşırsak..

“Yenilseniz de, istifa etmeyin” mesajını, siyasetçiler nezdinde verecek olursak..

Karşımıza, Muharrem İnce’nin güzel tanımlaması ile, “Çıkmışsın yenmiş. Çıkmışsın yenmiş.. Yenmiş de yenmiş” fotoğrafı geliyor..

Veya..

1960’lardan beri “vazgeçmeyen”Doğu Perinçek örneği karşımıza geliyor..

Vazgeçmemiş.. Vazgeçmeye de pek niyeti yok ama..

Kazanması da pek mümkün görünmüyor..

Bu fotoğraf karşısında da, artık “Yenilenler değil, vazgeçenler kaybeder” sözü yerine, “Vazgeçmemek tek başına başarı getirmez.. Başarı için, haketmek gerekir” sözünü hatırlatmakta fayda var...

“Bu kimin sözü?” diye sormayın..

Temel Abi’nin sözüne bakıp, birazcık felsefe yaptık..

Şu işe bakın ki..

Dededen gelen zenginliğin verdiği şımarıklık ile..

“Ben şöyle yaparım. Ben böyle yaparım” diye yola çıkan Ali Koç..

Fenerbahçe’yi, tarihinde yaşamadığı bir yere düşürdü..

Temel Abi’nin, Che Guevara sözü ile, burjuva mantığı ile yetişmiş Koç’a desteği de, durumu değiştirmeye yetmez..

Öyle ki..

Pazar günkü 3-0’lık Akhisarspor yenilgisinden sonra..

Ali Koç, futbolcuları otobüs ile İstanbul’a yollar iken..

Kendisi ve yönetimdeki zevat, uçak ile dönmüşler..

Şimdi soru şu:

“Koç’un adaleti bu mu?”

FB’nin düşme hattına inmesinde, sanki kendisinin hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi..

Sanki bir ay önce yolcu ettiği teknik direktörü, kendisi göreve getirmemiş gibi.. 

Kendi bulduğu teknik direktörü, kendisi 3 ayda yollayıp.. Takımı teknik direktörsüz bırakan yönetim, kendi yönetimi değilmiş gibi..

Takım düşme hattına inince..

Futbolculara “Otobüs ile dönüyorsunuz” deyip..

Kendisinin uçağa atlayıp, İstanbul’a gelmesi, hangi adalete sığar?

Yöneticiliğin hangi ilkesine sığar?

Ki, vazgeçmemekle başarıya ulaşabilsin?