CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke:

CHP Genel Başkan Yardımcısı Böke:

"Cumhuriyet Halk Partisi kendi üzerine düşen sandık güvenliği görevinin hepsini yaptı. Hiçbir tereddüdünüz olmasın. Orada görevlilerimiz olacak. Biz orada sizin oylarınızın sayılması için yapılması gereken ne varsa, hepsinin hazırlığını yaptık"

ORDU (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı Selin Sayek Böke, "Cumhuriyet Halk Partisi kendi üzerine düşen sandık güvenliği görevinin hepsini yaptı. Hiçbir tereddüdünüz olmasın. Orada görevlilerimiz olacak. Biz orada sizin oylarınızın sayılması için yapılması gereken ne varsa, hepsinin hazırlığını yaptık." dedi.

Böke, Ordu Ticaret ve Sanayi Odası (OTSO) Toplantı Salonu'nda Mali Müşavirlerle bir araya geldi.

Burada bir konuşma yapan Böke, 16 Nisan'da aydınlık bir sabaha uyanmak için az bir sürenin kaldığını belirterek, yapılması gereken onca işler varken, 16 Nisan sandığının aslında hiç ihtiyaç duyulmayan bir sandık olduğunu ifade etti.

Selin Sayek Böke, "Maalesef konuşulması gerekenleri konuşamadan bambaşka bir gündem içerisinde 16 Nisan'da bir rejim değişikliği tartışmasına kilitlendik. Bu rejim değişikliği tartışmasının üzerini örtmek adına bir süre değişecek olanın rejim olmadığı anlatıldı ama korkarım ki artık hepimiz rejimin değişikliği ile ilgili bir anayasa ile karşı karşıyayız." diye konuştu.

Böke, teklif edilen anayasa değişikliğinin gücü milletten alıp tek kişiye, bir cumhurbaşkanlığı koltuğuna ve o koltuğa oturacak adam ya da kadına teslim etmeyi öneren bir teklif olduğunu ileri sürerek, "O koltuğa kimin oturduğundan bağımsız olarak, hangi siyasi görüşün oturduğundan bağımsız olarak bu anayasa değişikliği teklifinin bunca gücü tek kişiye toplamasının yaratacağı ekonomik yıkımı esasında hepimiz çok iyi biliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

"Karşımıza getirilen bu teklif memleketin son 2,5 yıl içerisinde hukuksuzca yaratılmış olan fiili durumuyla devam edip etmeyeceğine dair bir soru soruyor 80 milyona." diyen Böke, sözlerine şöyle devam etti:

"Bunun bir iktidar sandığı olmadığı, bunun son 2,5 yıldır yaşanıyor olan fiili durumu kalıcı kılmayı isteyip istemediğimize dair bir soru olduğu bilinciyle gitmemiz gerekiyor sandığa. Yani bu anayasa değişikliği geçerse Türkiye'de ne olur sorusunun yanıtını esasında biz 2,5 yıldır yaşıyoruz."

Teklifi getirenlerin özellikle istikrar yaratacağı algısını söylediklerini aktaran Böke, şöyle konuştu:

"Oysa son 2,5 yıldır Türkiye'de istikrara dair hiçbir şey yaşanmadı. Geçtiğimiz 2,5 yıllık fiili dönem esasında öngörülebilirliğin tamamen ortadan kalktığı bir dönem olarak yaşandı. Özellikle 3 Ekim'den bu yana OHAL'in uzatılıyor olması, 10 Ekim'den bu yana da anayasa değişikliği gündemiyle Türkiye'de kararnameler yoluyla büyük bir belirsizlik ve büyük bir öngörülemezlik ile karşı karşıyayız. Yarın kalktığınızda malınıza el konulmayacağını hiçbiriniz garanti edemezsiniz. Bugün yaşıyor olduğumuz fiili durum kararnameler yoluyla büyük bir belirsizlik, büyük bir öngörülemezlik dolayısıyla büyük bir ekonomik istikrarsızlığı hayatımızın temel parçası haline getirdi. İhtiyaç duyduğumuz şeyde daha güçlü bir demokrasi. O zaman daha güçlü bir demokrasi için ise ihtiyaç duyduğumuz şey bu referandumda meselenin memleket meselesi olduğunu kabul edip hayır vermekten geçiyor."

"Fiili başkanlığın yaşandığı son iki buçuk yıl içerisinde Türk parası en çok değer kaybeden 10'uncu para pirimi" olduğu iddiasında bulunan Böke, şunları söyledi:

"Türkiye'de keyfi düzen ekonominin işleyişine ciddi zarar verdi. Bu ciddi zararın en somutlaşmış halini Türk lirasının değerinde gördük. Türk lirasının değer kaybı özellikle 3 Ekim'den bu yana çok hızlandı. 3 Ekim'de OHAL'in uzatılacağı duyuruldu. İlk OHAL dönemde 8 kuruş değer kaybeden Türk lirası 3 Ekim'den bu güne 72 kuruş değer kaybetti. Bu değer kaybıyla da hepimizin ortak olduğu bir ekonomik zarar ortaya çıktı. Her bir kuruşta Türkiye 3,5 milyar lira zarar ediyor. Biz hep beraber 80 milyon 250 milyar lira bir ekonomik zarar gördük."

Böke, 16 Nisan'da hayırların çoğaltılmasının ülke adına son derece önemli olduğuna da vurgu yaparak, "Eğer biz vicdanı ile baş başa kalmış ve meselenin memleket meselesi olduğunu anlayıp, siyasi partizanlığın ötesinde düşünerek oy veren milyonlar sahip çıktığımız şeyin demokrasi olduğunu herkese yüksek sesle söyleyebilirse o zaman kazanan Türkiye olacak, o zaman kalkınan Türkiye ekonomisi olacak, o zaman büyüyen ve zenginleşen 80 milyon olacak." diye konuştu.

Herkese sandığa giderek, oy kullanmaları çağrısında da bulunan Böke, açıklamalarına şöyle devam etti:

"Yılmadan, umutla ve öz güvenle sandıklara gidin. Çünkü biz o sandığa kendi vicdani özgürlüğümüz ile gidersek ve partizanca değil, meselenin memleket meselesi bilinciyle oyumuzu atarsak, hiç şüphem yok ki Türkiye demokrasisine sahip çıkacak. Hayırlarla bu demokrasiye sahip çıktığımız taktirde 17 Nisan'da büyük bir ilk başlangıç adımını da atmış olacağız. Aksi taktirde sorunların çözümü tek kişiye, büyüyen sorunlar ise yumağıyla geleceğe taşınmış olacak."

Böke, sandığa gitmenin yanında sandıklara sahip çıkılması noktasında da herkese görev düştüğünü ifade ederek, "Cumhuriyet Halk Partisi kendi üzerine düşen sandık güvenliği görevinin hepsini yaptı. Hiçbir tereddüdünüz olmasın. Orada görevlilerimiz olacak. Biz orada sizin oylarınızın sayılması için yapılması gereken ne varsa hepsinin hazırlığını yaptık. Ama siz yoksanız demokrasi eksik. Siz varsanız tam. Bunun için herkesi sandıklara sahip çıkmaya davet ediyorum." dedi.

Böke, daha sonra parti otobüsüyle şehir turu atarak, vatandaşları selamladı.










AA

Kaynak:Haber Kaynağı