CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Tezcan:
"Seçim barajı ile ilgili bizim düşüncemiz çok net. Barajlı seçim, barajlı demokrasi demektir. Biz seçim barajı olmaması gerektiğini düşünüyoruz"- "Getirdikleri sınav sistemi, eğitimin niteliğini artırmaya dönük değil. Böyle bir anlayıştan niteliksiz eğiti
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Bülent Tezcan, "Seçim barajı ile ilgili bizim düşüncemiz çok net. Barajlı seçim, barajlı demokrasi demektir. Biz seçim barajı olmaması gerektiğini düşünüyoruz." dedi.
Tezcan, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Bursa'da bir fabrikada meydana gelen patlama nedeniyle büyük bir üzüntü yaşadıklarını belirten Tezcan, Türkiye'deki iş kazalarının, iş cinayetlerine dönüştüğünü ileri sürdü. Hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, yaralılara acil şifa dileğinde bulunan Tezcan, "Türkiye bir kere daha iş güvenliği ve işçi sağlığı konusunda ciddi önlemler alma ihtiyacını hatırlamalı. Günde ortalama 6 işçiyi iş cinayetlerine kurban veriyoruz. Buna yönelik hiçbir ciddi önlem alınmıyor." diye konuştu.
Pazartesinden bugüne kadar Paradise Paper (cennet belgeleri) adı verilen önemli bir tartışma konusu olduğunun altını çizen Bülent Tezcan, bu belgelerde bazı ülkelerdeki meşhur isimlerin "off-shore cenneti" yerlerde şirketler kurulduğunu gördüklerini dile getirdi.
Söz konusu belgelerle Başbakan Binali Yıldırım'ın çocuklarının da Malta'da şirketleri olduğunun ortaya çıktığına dikkati çeken Tezcan, şöyle konuştu:
"1988-2002 yılları arasında Türkiye'nin cari açığı 17,7 milyar dolar. AK Parti iktidarındaki 14 yılda, 527 milyar 820 milyon dolar. Bu neyin işareti? AK Parti iktidarı döneminde Türkiye'nin ciddi biçimde paraya ihtiyacı var. Ama Türkiye'nin başbakanı off-shore hesaplarında şirket kurduruyor. Ahlaken yanlıştır. Ahlaken olmaması gerekir. Türkiye'nin paraya ihtiyacı yok mu? Hükümet daha 10 gün önce tasarruf açıklaması yaptı. Ayşe teyzenin bileziğini, berberin, pazarcının dolar bozdurması için kampanya yaptılar. Ayşe teyze için berber için yerli ve milli mesele ama başbakanın yakınları için Malta'da vergi cennetlerinde zembilli kazanç. Böyle bir şey olur mu? Bir ülkenin başbakanın böyle bir meseleyi duyulduğu andan itibaren yapması gereken tek bir şey vardır, istifa etmek. Daha ötesi yok. Böyle bir şey yok. Açlık sınırı bin 600 liranın üzerine çıkmış, yoksulluk sınırı 5 bin liranın üzerine çıkmış, ülke yoksulluk içerisinde ülkenin başbakanı vergi cennetlerinde az vergi ödemek için milyon dolarlık şirketler kuruyor."
Bu anlayışın başından beri dini siyasete alet eden anlayış olduğunu öne süren Tezcan, iktidarın millete gelince öbür dünyada, kendilerine gelince ise bu dünyada cenneti vadettiğini iddia etti.
Başbakan Yıldırım'ın dünkü açıklamalarında çocuklarına, "Devletle iş yapmayın diye tavsiye ettim" dediğini ancak çocuklarının devletle iş yaptıklarının ortaya çıktığını ileri süren Tezcan, bu durumun da siyasi olarak soruşturulmasını istedi.
CHP'nin yurt dışındaki off-shore hesaplarının soruşturulması için Meclis Araştırma Önergesi verdiğini anımsatan Tezcan, "Off-shore cennetlerinde kimler hesap açmış bunları göreceğiz. Bu önergemize destek vermelerini bekliyoruz." dedi.
- Eğitim sistemine eleştiri
CHP Sözcüsü Bülent Tezcan, Türkiye'de eğitimin hala ciddi ve esaslı bir sorun olmaya devam ettiğini belirterek, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz'ın yeni sistemi açıklarken, Türkiye'deki eğitim sisteminin ne durumda olduğunu da itiraf ettiğini savundu.
Yılmaz'ın Türkiye'deki okullarının yüzde 90'ının niteliksiz olduğunu itiraf ettiğini söyleyen Tezcan, AK Parti hükümetlerinin 6 kez sınav sistemini değiştirdiğini vurguladı.
Tüm bu değişikliklerin "reform" adı altında yapıldığının altını çizen Tezcan, şöyle devam etti:
"Problemin temel meselesi AK Parti hükümetidir ve onun değişmesi gerekir. Yüzde 90 niteliksizlik, 3-4 yılda ortaya çıkan bir şey değil. 15 yıldır iktidardasınız. Getirdikleri sınav sistemi, eğitimin niteliğini artırmaya dönük değil. Böyle bir anlayıştan niteliksiz eğitim çıkar. Bu tablo eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacak bir tablo değildir. Yapılan değişiklikler niteliği artırmaya dönük değildir."
CHP'nin önerilerini de paylaşan Tezcan, eğitimde fırsat eşitliğini sağlayacak adımlar atılması gerektiğini söyledi.
Son bir ay içerisinde kitap fuarlarında yazarlara dönük saldırılar yaşandığını anımsatan Tezcan, "Eğitimi böyle bozarsan kitap fuarlarında saldırı yapan magandalar yaratırsın. Kitap fuarları artık magandaların saldırı alanına dönüştü. Esaslı biçimde yaratılan ortamın etkisi var. Yazarlara yapılan saldırıları kınıyoruz." diye konuştu.
Sözcü gazetesi davasının devam ettiğini bildiren Tezcan, bu tablonun demokrasi ve hukuk devleti adına utanç verici olduğunu savundu.
Sözcü'nün Atatürkçü çizgisinden hiçbir zaman ayrılmadığını aktaran Tezcan, "Dünden bu yana bir utanç rüzgarı esiyor. Sözcü'den FETÖ'cü çıkarmak ancak ve ancak faşist düzenlerin büyük yalan organizasyonlarına benzer. Sözcü davasında Atatürkçülük yargılanıyor. Sözcü'nün Atatürkçülük'ten taviz vermeyen tutumu yargılanıyor. Bunu herkes biliyor, bu dava Sözcü'nün sahibi ve yazarları için bir onur madalyası olacaktır." ifadesini kullandı.
- Berberoğlu'nun durumu
CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu ile ilgili ilginç bir noktaya geldiklerini dile getiren Tezcan, bu davanın yargının nasıl siyasallaştığının tipik bir örneği durumuna geldiğini savundu.
"Bu dava, kimsenin güvence altında olmadığının tipik bir örneğidir." diyen Tezcan, şu açıklamaları yaptı:
"İstinaf mahkemesi hukuka aykırılıkları tek tek anlatarak bozdu, 14. Ağır Ceza Mahkemesi ise 'bu davaya bakmıyorum' dedi. Enis Berberoğlu davası bir ateş topu oldu, kimse elinde tutmuyor. İstinaf da 14. Ağır ceza da topu atıyor. Siz top gezdirirken Berberoğlu hapishanede. Anayasa Mahkemesinin kararları ortada. Çok açık hukuka aykırılık var ortada. Siz 'dosya senin mi benim mi?' diye tartışırken, Enis Berberoğlu hala içeride. Yasa, 'İstinaf Mahkemesinin kararına karşı yerel mahkeme direnme kararı veremezsin' diyor. Eskiden özel yetkili mahkemeler vardı, bunların yerini şimdi özel imtiyazlı mahkemeler almış. Görünen o. Kanunun 'yapma' dediğini yapan bir mahkeme var. Bu mahkeme bu gücü nereden alıyor? Biliyoruz ki bu mahkeme bu davayı açtıran iradeden alıyor. Yapılması gereken bir iş vardır, derhal Enis Berberoğlu tahliye edilmelidir. Bu tartışmanın kurbanı Enis Berberoğlu olamaz. Berberoğlu'nu bu aşamadan sonra bir dakika bile içeride tutmak hürriyeti engelleme suçudur."
- Bahçeli'nin baraj açıklaması
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin "Türkiye'de yüzde 10 olan seçim barajı ağır, düşürülmeli." şeklindeki sözleri sorulan Bülent Tezcan, "Seçim barajı ile ilgili bizim düşüncemiz çok net. Barajlı seçim, barajlı demokrasi demektir. Biz seçim barajı olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Birçok kanun teklifi verdik, seçim barajı hiç olmamalıdır. Israrla belli bir barajda mutabakat aranıyorsa belki yüzde 3 düşünülebilir ama arzu edilen hiç olmamasıdır. Yüzde 10 kabul edilebilir bir baraj değildir." yanıtını verdi.
AA
Kaynak: