KOCAELİ (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Bir demokrasi oylaması yapacağız. Ya demokrasiden yana tavrımızı alacağız veya tek adam rejiminden yana tavrımızı alacağız. 'Hayır' demek ne kaos yaratır, hayırlı bir iş olacağına inanıyorum. Demokrasiye sahip çıkacağız. Bütün dünya 'Evet Türkiye'de yaşayanlar demokrasiye sahip çıktılar.' diye yazacaklar." dedi.

Kocaeli'nin Gebze ilçesindeki Osman Hamdi Bey Kültür Merkezi'nde, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileriyle bir araya gelen Kılıçdaroğlu, katılımcılardan referandumla ilgili görüşlerini diğer vatandaşlara da anlatmalarını istedi.

Türkiye'nin, dünyanın en güzel memleketi olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, siyasetin gerginlik yaratmasının doğru olmadığını kaydederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Anayasayı oyluyoruz, sanki bir partiyi seçiyoruz, sanki bir kişiyi seçiyoruz. Yok öyle bir şey. 60 yıl, 70 yıl belki de 100 yıl yürürlükte kalacak. Oturup düşünmemiz lazım, birlikte karar vermemiz lazım. Ülkemizin geleceği için, çocuklarımız için, evlatlarımız için güzel kararlar vermemiz lazım. Onlara borcumuz var bizim, daha güzel bir Türkiye, daha demokratik bir Türkiye, kardeşçe bir Türkiye, birlikte yaşanan bir Türkiye, bunu biz yapacağız. Nasıl yapacağız? Demokrasi içinde. Demokrasinin olmadığı yerlerde kavga vardır, düşünce özgürlüğü yoktur. Aykırı düşünceye yer yoktur. Bunların tamamını yeniden gözden geçirmemiz gerekiyor."

- "Yapılan rejim değişikliğinin faturası ağırdır"

Yeni modelde bir kişiye parlamentoyu fesh yetkisi de verildiğini savunan Kılıçdaroğlu, "Yeniden seçime götürecek. Niçin? Niye bu yetkiyi veriyoruz? Mevcut anayasaya göre parlamentoyu fesh yetkisi var ama seçimlerden sonra 45 gün içinde hükümet kurulmazsa Cumhurbaşkanı diyor ki 'Meclis'i fesh ediyorum, buyurun beyler seçime gidelim. Türkiye hükümetsiz kalmasın.' Gerekçe budur. Yeni modelde hiçbir gerekçe yok. Hükümet de görevinin başında olsa bir sabah kalkıp, 'Ben Meclis'i feshediyorum beyler buyurun hep beraber seçime gidelim.' diyecek. Niçin? Niye bu yetkiyi veriyoruz?" ifadesini kullandı.

Kılıçdaroğlu, 16 Nisan'da bir kişiye TBMM'yi feshedip seçime gitme yetkisinin verilmemesi gerektiğini dile getirerek, şöyle konuştu:

"Yapılan rejim değişikliğinin faturası ağırdır. Hiç kimsenin can ve mal güvenliği olmayacak. Bir kişi bir sabah kalkacak ve diyecek ki 'Ben Türkiye'de OHAL ilan ettim.' Bir kişi bir kararnameyle. Peki mevcut modelde... Mevcut modelde OHAL ilan etmek için önce Milli Güvenlik Kurulu (MGK) kurulması lazım. MGK, OHAL kararını alması lazım. Hükümet alır bunu götürür TBMM'ye, TBMM de karar verir. Şimdi Meclis'in öyle bir yetkisi yok. Bir kişi karar verecek OHAL ilan edilecek. Sonra bir iş adamı var. Onun mal varlığına el koydu. Bir kararnameyle... Yabancı sermaye Türkiye'ye neden gelsin. Hukuk güvenliği yoksa neden gelsin? Hukukun üstünlüğü değil de üstünlerin hukuku olursa vatandaş ne yapacak? Hukukun üstünlüğü ne demektir? Devletin gücüne karşı vatandaşın hakkını koruyan hukuka, hukukun üstünlüğü denir."

- "Bir demokrasi oylaması yapacağız"

Kılıçdaroğlu, bu anayasanın güçlülerin hukukunu oluşturan bir anayasa olduğunu öne sürerek, "Çünkü, bu anayasaya göre bir partinin genel başkanı aynı zamanda hakim de tayin edecek. Anayasa Mahkemesi'nin 15 üyesinden 12'sini tayin edecek. Hakimler savcılar kurulunun üyelerinin yarısını tayin edecek. Hani adalet, nerede hak, nerede hukuk... Hepinizin düşünmesi ve karar vermesi lazım." ifadesini kullandı.

Bu değişikliğin bir parti ve kişi meselesi olmadığını anlatan Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Bu hepimizi ilgilendiren bir kanun değişikliğine 'Evet' veya 'Hayır' oyu vermemizdir. Bir demokrasi oylaması yapacağız. Ya demokrasiden yana tavrımızı alacağız veya tek adam rejiminden yana tavrımızı alacağız. 'Hayır' demek ne kaos yaratır, hayırlı bir iş olacağına inanıyorum. Demokrasiye sahip çıkacağız. Bütün dünya 'Evet Türkiye'de yaşayanlar demokrasiye sahip çıktılar.' diye yazacaklar ama 'Evet' demenin vebali ağırdır."

CHP Lideri Kılıçdaroğlu 1982 anayasası oylamasına verdiği oydan katılımcılara bahsederek, şunları kaydetti:

"Hep birlikte sandığa gitmeliyiz. 'Evet' oyunu kullanan vatandaşlarımızı asla suçlamamalıyız. Ayırmamalıyız, ister 'Evet', ister 'Hayır' her vatandaşın tercihine saygı göstereceğiz. Bu bizim demokratik anlayışımızdır ama bu ülkenin geleceği açısından, bu ülkenin büyümesi açısından, bu ülkenin kalkınması açısından, bu ülkenin dünyanın sayılı ülkelerinden biri olması açısından demokrasiye ihtiyacımız var. Dünyanın en gelişmiş 10 ekonomisinden, 10 ülkesinden biri başkanlık ABD, diğerleri parlamenter sistem. Dünyanın en fakir 10 ülkesinin tamamında da Başkanlık sistemi var. Başkan çok zengin, halk fakirlik içinde. Niye biz yoksullara, fakir ülkelere öykünüyoruz da zengin ülkelere öykünmüyoruz? Niye biz onlar gibi demokrasimizi geliştirmiyoruz? Niye onlar gibi düşünce özgürlüğünü geliştirmiyoruz? Bunu yapmak zorundayız."

(Sürecek)

AA