CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (1)
"(SSK'daki) Denetimlerde şöyle bir cümle; 'Yapılan şu yolsuzlukta Kemal Kılıçdaroğlu'nun kusuru vardır' veya 'Şu yolsuzluğu Kemal Kılıçdaroğlu kapatmıştır' veya 'Şu yolsuzluğu görmezlikten gelmiştir' diye bir cümle çıkarın, siyaseti bırakırım. Böyle bir c
ANKARA (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Sosyal Sigortalar Kurumu Genel Müdürlüğü yaptığı döneme ilişkin kendisine yöneltilen eleştirilere dair, "(SSK'daki) Denetimlerde şöyle bir cümle; 'Yapılan şu yolsuzlukta Kemal Kılıçdaroğlu'nun kusuru vardır' veya 'Şu yolsuzluğu Kemal Kılıçdaroğlu kapatmıştır' veya 'Şu yolsuzluğu görmezlikten gelmiştir' diye bir cümle çıkarın siyaseti bırakırım. Böyle bir cümleyi yıllar yılı aradılar ama hiç bulamadılar." dedi.
Kılıçdaroğlu, Haber Türk televizyonunda canlı yayınlanan "Akılda Kalan" programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Doğduğu Tunceli ve ailesi hakkında anılarını aktaran Kılıçdaroğlu, babasına nazaran annesiyle daha sıcak bir ilişkisi kurduğunu anlattı.
Adının "Adil" olduğunu belirttiği bir ikiz kardeşi bulunduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, babasının tayini dolayısıyla orta okula Bingöl'ün Genç ilçesinde gittiğini söyledi.
Program sırasında çocukluğu, öğrenim yılları ve ailesine ilişkin görsellerin paylaşıldığı Kılıçdaroğlu, "Zor şartlarda sizi motive eden şey neydi?" sorusu üzerine, "Okumayı seviyordum, çok okurdum. İlk okuduğum roman ise ilkokul öğretmenimin verdiği İnce Memed'di" dedi.
- "Malkoçoğlu okurdum..."-
Kılıçdaroğlu, başta Malkoçoğlu olmak üzere çizgi romanları da çok sevdiğini aktardı.
Ailenin soy kütüğü ile ilgili iki bilim insanının araştırma yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, ailelerinin Nasreddin Hoca'ya akrabalığının olduğunun da rivayet edildiğini ancak doğru olup olmadığını bilmediğini söyledi.
Geçmiş yıllarda Dersim olaylarını dönemin tanıklarından dinlediğini ve bu konu hakkında bir objektif bir kitap yazma düşüncesi bulunduğunu belirten Kılıçdaroğlu, "Resmi tarih ile gayriresmi tarih arasında büyük bir makas gördünüz mü?" sorusu üzerine ise şunları söyledi:
"Aslında olaya baktığınızda her iki tarafın yazdığına da şu veya bu şekilde doğruları var tabii ki. Yok derseniz, en azından bildiklerinizle çelişmiş olursunuz. Bölgenin özelliği Osmanlı dönemi dahil olmak üzere, resmi otoriterinin girmediği yerdir orası. Bölge devletin resmi otoritesi Osmanlı dahil girmediği için bölgeye, bölge kendi özel iç hukukunu oluşturmuş durumda. Dolayısıyla cumhuriyetle birlikte o yapı, biraz çatışıyor tabii ki. Mesela Dersim olayını inceleyenler, isyan öncesi Mustafa Kemal Atatürk'ün, Dersim'le ilgili çıkardığı yasalar vardır, Dersimlilere çok özel ayrıcalıklar tanımıştır, 'Dersimliler isyan etmesin' diye. Ama farklı olaylar durumu farklı yerlere taşıyor.
- Karabulut soyadının Kılıçdaroğlu olarak değiştirilmesi
"Karabulut soyadının neden Kılıçdaroğlu olarak değiştirildiğinin" sorulması üzerine Kemal Kılıçdaroğlu, "Dedemle kardeşi, onların çocukları bizler, çok sayıda Karabulut var ailede. 7 Hüseyin Karabulut, 8 Hasan Karabulut gibi. Rahmetli babam soyadını değiştirdi. Aileden bir tepki gelmedi. Siyasete atıldıktan sonra 'Vay efendim soyadını değiştirdi' dendi. Babam değiştirdiği için bizimki de otomatik olarak değişiyor." açıklamasını yaptı.
"Neden siyasete atıldım dediğiniz oldu mu?" sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, "Bir özelliğim var, bir görevi üstlenmişsem onu gücümün yettiği kadar en iyi şekilde yerine getirmeye çalışırım. Bu benim hayatımın her döneminde oldu. Siyaseti hiç düşünmemiştim aslında. Siyasetin içinde olmak değil ama siyasete ilgim vardı. Aktif siyaset Deniz Bey'in teklifi ile aklıma düştü. SGK Genel Müdürlüğünden emekli olduktan 1,5 yıl sonra teklif geldi" diye konuştu.
- "Bahçeli ile okuldayken hiç konuşmadık"
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile sınıf arkadaşı olduğunun anımsatılması ve o yıllarda aralarının nasıl olduğunun sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, "Okuldayken hiç konuşmadık. Dünya görüşlerimiz farklıydı. Devlet Bey o dönemde de kendi arkadaşları içerisinde özel bir saygınlığı vardı. Onun hakkını da teslim edelim." değerlendirmesinde bulundu.
AK Partinin kendisini "SSK’yı batırdı", "Kılıçdaroğlu, SSK Genel Müdürüyken eczaneden ilaç alamazdınız, sabah ezanında sıraya girerdiniz" şeklinde eleştirildiğinin anımsatılması ve değerlendirmesinin sorulması üzerine, Kılıçdaroğlu, bu söylemin hem doğruları var hem yanlışları bulunduğuna dikkati çekti.
O dönemde SSK hastanelerinde olağanüstü yığılmalar bulunduğunu çünkü devletin ek yatırımlara izin vermediğini anlatan Kılıçdaroğlu, özel hastanelere SSK'nın her dönem hasta gönderdiğini ancak hastanelere sevkle gidildiğini anlattı.
Daha sonra devlet hastaneleri ve üniversite hastanelerine sevk almadan gidilmeye başlandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, "Bu bir siyasi tercihti. O dönemin siyasi tercihi öyleydi, bu dönemin siyasi tercihi budur." dedi.
Denetlenen kurumların başında SSK'nın geldiğini, Başbakanlık Yüksek Denetleme Kurulu, Başbakanlık Teftiş Kurulu, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu ve TBMM KİT Komisyonunun SSK'yı denetlediğini kaydeden Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bütün bu denetimlerde şöyle bir cümle; 'Yapılan şu yolsuzlukta Kemal Kılıçdaroğlu'nun kusuru vardır' veya 'Şu yolsuzluğu Kemal Kılıçdaroğlu kapatmıştır' veya şu yolsuzluğu görmezlikten gelmiştir' diye bir cümle çıkarın, siyaseti bırakırım. Böyle bir cümleyi yıllar yılı aradılar ama hiç bulamadılar. Kurumun finans açığı verdiği doğrudur ama 'Kurum zarar ediyor' demek yanlıştır. Çünkü devlet zarar etmez. Finansman açığı olabilir mesela Ziraat Bankasının, diğer kurumlarını açığı olabilir, bunlar sosyal sigorta kurumlarıdır, insan odaklı kurumlardır. Dünyanın bütün ülkelerinde bu kurumlar açık verirler. Benim dönemimdeki açık 2 milyardı, şimdi 18 milyar. Ama dikkat edin 'Niye 18 milyar oluyor' diye ben eleştirmiyorum.”
(Sürecek)
AA
Kaynak: