CHP Grup Başkanvekili Altay:
"27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan 2007 ve 15 Temmuz 2016 da aynı amaçla demokrasimize yönelik müdahaledir. Bu millet her şeye rağmen hepsine hayır dedi. Bu sivil yollarla demokrasiyi askıya alma müdahalesine de hiç şüphe
ARTVİN (AA) - CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, "27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan 2007 ve 15 Temmuz 2016 da aynı amaçla demokrasimize yönelik müdahaledir. Bu millet her şeye rağmen hepsine hayır dedi. Bu sivil yollarla demokrasiyi askıya alma müdahalesine de hiç şüpheniz olmasın millet hayır diyecektir." dedi.
CHP İl Başkanlığınca Artvin Ahmet Hamdi Tanpınar Kültür Merkezi'nde organize edilen programda konuşan Altay, Artvin halkının Cerattepe'de ortaya koyduğu direnişi 16 Nisan'da da ortaya koyacağından şüphe etmediğini söyledi.
"Cumhuriyeti bizim için anlamlı ve değerli kılan onun laik niteliği ve onun hukuk devleti olma özelliğidir" diyen Altay, şunları kaydetti:
"Bunlar yoksa Cumhuriyeti atın çöpe gitsin. Laik niteliği ve hukuk devleti olma özelliği ile cumhuriyet bir değer ve anlam taşır. Hukuk devleti olma özelliği aynı zamanda hukukun üstünlüğüdür ki oda demokrasinin fıkır fıkır çalıştığının belgesidir, dayanağıdır. Bütün işin aslı kerameti demokrasidedir. Anayasayı da bizim için değerli kılan temel hak ve özgürlüklerimizin teminat altına alınması ve hiç kimsenin bunu çiğnemeye cesaret edemiyor olmasıdır. Bana böyle bir anayasa lazım. Başka türlü anayasayı da atın çöpe gitsin."
Farklı yaşam tarzlarının, farklı inanç aidiyetlerinin, farklı etnik aidiyetlerin barındığı ülkelerde farklı kimliklerin bir arada tutulmasının tek şartının standartları yüksek bir demokrasi olduğunu belirten Altay, "27 Mayıs 1960, 12 Mart 1971, 12 Eylül 1980, 28 Şubat 1997, 27 Nisan 2007 ve 15 Temmuz 2016 da aynı amaçla demokrasimize yönelik müdahaledir. Bu millet her şeye rağmen hepsine hayır dedi. Bu sivil yollarla demokrasiyi askıya alma müdahalesine de hiç şüpheniz olmasın millet hayır diyecektir." ifadelerini kullandı.
Altay, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü:
"Bu topraklara topyekun bir taarruz olursa bütün siyasi kanatların, bütün inanç gruplarının, bütün etnik grupların, bütün farklı yaşam tarzı aidiyetlerinin hepsinin bir arada toplanıp oturabileceği ortak değere ihtiyaç yok mu? Var. O şimdi Cumhurbaşkanlığı müessesidir. Şu anda bile halen öyledir. Sayın Cumhurbaşkanımızın AK Parti ile resmi olarak ilişiği yoktur. Bunun için 15 Temmuz'da bizim, genel başkanımız kaçak dediğimiz halde o saraya gitti. Cumhurbaşkanı bu milletin ortak değeridir. Bu teklifin özünde şu var. Ortak değeri kaldırıyor. Bu ortak değeri kaybettiğimiz gün, Cumhurbaşkanı Kemal Kılıçdaroğlu da olsa Devlet Bahçeli de olsa Binali Yıldırım da olsa Türkiye kan gölüne döner. Ben bunu iç savaş çığırtkanlığı olarak söylemiyorum. Milletleri bir arada tutan ortak paydalara ihtiyaç var. Suriye'de yaşanan, Irak'ta yaşanan, Libya'da, Mısır'da yaşanan budur. Bunun için bu ortak değer önemli, yoksa Cumhurbaşkanı kim olursa olsun. Bir partinin genel başkanı, yüksek yargıyı tayin ederse, bir partinin genel başkanı, 'egemenlik kayıtsız şartsız milletindir', millet bu egemenliğini Türkiye Büyük Millet Meclisi aracılığıyla kullanır hükmüne rağmen, kanun yapma gücünü eline alırsa artık o ülkede yandı gülüm keten helva. CHP Genel Başkanında da verseniz bu yetkiyi ülke perişan olur. Bu yetki hiç kimseye verilmez. Atatürk'e vermemişiz. Şimdi bir kişiye devletin bütün anahtarını vermek bir cinayettir. Demokrasinin olmadığı bir cumhuriyet bana lazım değil."
Altay, demokrasinin olmadığı bir ülkede Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin kimsenin işine yaramayacağını savunarak, şunları belirtti:
"Meclisin üç tane büyük görevi var, bütçe hakkı elinden alınıyor, başkan da kanun yapabilecek, hükümeti denetleme hakkı ortadan kaldırılıyor. Bu meclis bir şey için beslenecek, olur ki resmi olarak bir ülkeye savaş ilan etmemiz gerekirse meclisten karar çıkması gerek. Belki bir gün savaş ilan ederiz diye meclisi açık tutup 600 milletvekiline ayda 15'er bin lira maaş vereceğiz. Yazık değil mi günah değil mi, böyle olacaksa kapat gitsin. Ne meclisi kapatacağız ne de Cumhuriyetimizi, laik, demokratik, hukuk devleti olma niteliğiyle ayakta tutacağız. Biz dedik Tayyip Bey senle kavga etmeyeceğiz dedik. Şimdi dünya ile kavga etmeye başladı."
Programa CHP Grup Başkanvekili Engin Altay'ın yanı sıra, Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, İstanbul Milletvekili Mahmut Tanal, Kocaeli Milletvekili Fatma Kaplan Hürriyet, Çorum Milletvekili Tufan Köse, Kocaeli Milletvekili Haydar Akar, İstanbul Milletvekili Gülay Yedekçi, Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, İstanbul Milletvekili Yakup Akkaya, Zonguldak Milletvekili Ünal Demirtaş, Artvin Milletvekili Uğur Bayraktutan ve partililer katıldı.
AA
Kaynak: