
CHP Lideri Özel'e Bakanlıklardan Sert Tepki: Aynaya Baksın
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in kurultayda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e yönelik iddialarına bakanlardan yanıt gecikmedi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel partisinin kurultay toplantısında yaptığı konuşma sırasında Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'i hedef alan iddialarda bulunmuştu. Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından bu iddiaların doğru olmadığı vurgulanarak Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'nın (MASAK) hazırladığı raporların bakanlık tarafından önceden bilinmediği aktarıldı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in, gerçekleştirdiği kurultay konuşmasında Hazine ve Maliye Bakanı Şimşek'i mesnetsiz ve dayanaksız ifadelerle itham ederek bir kez daha hedef aldığı belirtilen açıklamada, "Birçok kez belirtildiği üzere, MASAK'ın adli mercilere ilettiği bilgiler, Bakanlık bilgisi ve onayı dışındadır. Bu süreçte, Sayın Bakanımızın ve Bakanlık makamlarının önceden bilgi sahibi olması veya müdahalesi söz konusu olamaz. Sayın Bakanımıza yönelik ısrarlı ve gerçek dışı ithamları şiddetle reddediyor ve kınıyoruz. Bu çerçevede, Sayın Bakanımıza yönelik itibar suikastı amaçlı iftira ve asılsız ithamlar hakkında hukuki yollara başvurulacaktır. Kamuoyuna saygıyla duyurulur" ifadelerine yer verildi.
Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, CHP Genel Başkanı Özel'in, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen adli soruşturmalar üzerinden Cumhurbaşkanı'na yönelttiği ifadelerin; hedef saptırma, algı oluşturma ve yargıyı baskı altına alma çabasından ibaret olduğunu belirterek, "Demokratik siyasi hayatımızda en yüksek oranlarla art arda seçilerek kesintisiz en uzun süre başbakanlık görevi yapan ve halkın oylarıyla seçilen ilk Cumhurbaşkanı'na "cunta başkanı" demek, demokratik meşruiyeti inkar, milletimizin iradesine tahammülsüzlüğün itirafıdır. Vesayet düzeniyle kol kola yürüyen, darbe dönemlerinin gölgesinde siyaset üreten "Yassıada Zihniyeti'ni hafızalarına kazıyan aziz milletimiz, vesayetle mücadele edenle, onun gölgesinde büyüyeni ayırt edecek ferasete sahiptir" ifadelerine yer verdi.
Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, muhalefet etmenin demokratik bir hak olduğunu kaydederek, "Dirayetli ve ilkeli bir siyasetle ülkemizin birliği ve beraberliğine helal gelmeden sorumluluk gerektiren bir hassasiyetle kullanılması esastır. Elde etmeyi umdukları sözde bir Pirus zaferi uğruna seçilmiş milli iradeyi keyfi bir şekilde yok sayan bir dil kabul edilemez. Sayın Cumhurbaşkanımız, siyasi tarihimizdeki varlığını demokratik seçimler üzerine inşa etmiştir. Ezcümle, Özgür Özel'in ifadeleri gerçeklikten kopuk, çarpık bir düşünce biçiminin ürünüdür" ifadelerine yer verdi.
Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Cunta görmek isteyenlerin demokrasiden uzak, kavga ve kaosun, siyasi çıkarların, iradesine ipotek konulan delegelerin yer aldığı kurultaylara bakması yeterlidir. Tarih boyunca darbelerle, cunta ve vesayet düzeniyle anılan bir partinin genel başkanına aynaya bakmasını tavsiye ediyoruz. Kendisinin ve yakın çevresinin siyasi menfaat için sınır tanımaz davranışları ve yaptıkları sokak çağrıları, demokratik zeminden uzaklaşmanın ve vesayet özlemlerinin apaçık göstergesidir" ifadelerini kullandı.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, "Milletin sandıkta defalarca onayladığı, her dönemde darbe heveslilerine karşı gövdesini siper etmiş bir lidere "cunta başkanı" demek siyasi acziyetin açık bir dışa vurumudur. Cumhurbaşkanımız tanklara karşı milletiyle birlikte yürümüş, gecesini gündüzüne katarak milli iradeye sahip çıkmış bir liderdir. Siyasi rekabet, iftira ve çarpıtmalarla değil, milletin karşısına çıkıp ondan yetki istemekle olur. Cunta arayanlar dönüp 15 Temmuz gecesine, o gece kimlerin nerede durduğuna baksın" ifadelerini kullandı.
İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Milletimizin hür iradesiyle seçilmiş Sayın Cumhurbaşkanımıza ve meşru hükümetimize "cunta" demek, sandığı, milli iradeyi ve demokrasiyi hedef almaktır. "Cunta yönetimi" iftirası, Türkiye'yi yurtdışına şikayet etme alışkanlığının bir tezahürüdür. Bu söylem ne siyasi eleştiri ne de muhalefettir, doğrudan millete hakarettir. Milletin iradesine dil uzatanlar, vesayet heveslileridir. Aziz milletimiz yakın siyasi tarihten maalesef cunta nedir, darbeler neye yol açar çok iyi bilmektedir. 27 Mayıs'ta Demokrat Parti hükümeti darbeyle devrildi, Başvekil Adnan Menderes ve dava arkadaşları Yassıada'da sözde "yargılandı', ardından idam edildiler. Darağacına mahkum edilenler sadece Menderes ve arkadaşları değildi, bizatihi milletin özgür iradesiydi" ifadelerini kullandı.

