CHP MYK toplantısı

CHP MYK toplantısı

Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke: - "Siyaset dediğiniz şey, eğer sürekli bir kitleye mesaj vermek üzerinden yapılırsa, öyle kafa karışıklıklarının olması şaşırtıcı değil. Siyasetin bir derdi olmalı. O da vatandaşın kimliğinden bağımsız olarak

ANKARA (AA) - CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Başbakan Binali Yıldırım'ın, partisinin dünkü grup toplantısında "bozkurt" işareti yapmasına ilişkin, "Siyaset dediğiniz şey, eğer sürekli bir kitleye mesaj vermek üzerinden yapılırsa, öyle kafa karışıklıklarının olması şaşırtıcı değil. Siyasetin bir derdi olmalı. O da vatandaşın kimliğinden bağımsız olarak sorunlarını çözmek olmalı." dedi.

CHP Merkez Yönetim Kurulu (MYK), Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında, parti genel merkezinde toplandı.

Toplantı sonrasında MYK'ya ilişkin açıklamada bulunan Böke, halk oylamasına 53 gün kaldığını hatırlattı.

Böke, ülke genelinde "hayır" deme iradesinin güçlendiğini her alanda gördüklerini belirterek, "Türkiye, daha aydınlık günlere doğru hızla yol alıyor. Çok hayırlı bir geleceğin kapısı aralanıyor." dedi.

Bu durum karşısında panikleyen "korku imparatorluğunun" baskılarını daha da artırdığını savunan Böke, CHP Gençlik Kolları üyesi Samet Burak Sarı'nın cumhurbaşkanına hakaret gerekçesiyle tutuklandığını bildirdi.

Bu tutuklamanın demokrasiye gönül veren milyonları yıldıramayacağına dikkati çeken Böke, "Biz yol arkadaşımızın yanındayız. Şu asla unutulmasın, o ne diyorsa biz de onu diyoruz. CHP'nin hiçbir gencini bu saray düzenine feda etmeyeceğiz, ezdirmeyeceğiz." ifadesini kullandı.

Selin Sayek Böke, iktidarın gençlerden ve değişimden korktuğunu ileri sürerek, Türkiye'nin aydınlık yarınlarının bu milyonlarca genç sayesinde kurulacağını belirtti.

Halk oylaması öncesi kahramanlık hikayelerinin anlatılması dönemine yeniden girildiğine değinen Böke, "Milletin evladıyla kimsenin kahramanlık hikayesi yazmaya hakkı yok. El Bab'ta 68 evladımız şehit olmuşken, şimdi de çocuklarımızı birilerinin jandarması yapıp Rakka'ya göndermeye kalkıyorlar. Türkiye'yi bir kez daha iç siyasete malzeme etmek adına Suriye bataklığına gömmeye devam ediyorlar. Bu milletin evlatlarının canı bu kadar ucuz değil." diye konuştu.

- "Torbadan skandal çıktı"

Böke, halk oylaması yaklaşırken vatandaşın cebine de el uzanmaya başlandığını iddia ederek, "14 milyon ücretli çalışan, 3 milyon memur, her bir emekçinin ailesi ve geleceği için tehlike çanları bugünden çalmaya başladı. Hükümet bir yandan telaşlı hayali müjdelerin parasını açıklıyor. Bir yandan da emekçinin cebinden parayı alıyor." açıklamasında bulundu.

TBMM Genel Kurulunda bir torba yasa teklifinin görüşüldüğünü bildiren Böke, şöyle devam etti:

"AKP'nin torbasından 'büyükanne maaşı' çıktı ve birçok insan bunu beklemeye başladı ama torbadan esasında çıka çıka büyük bir skandal çıktı. Üstelik bu skandal herkesten gizlendi. Herkes bilmeli ki büyükanne maaşında, çalışanın bir cebinden alınıp öbür cebine para konulacak. 'büyükanne maaşı' diye verilmesi vadedilen maaşın ödemesi, sendikaların işçinin ücretinden yaptığı kesintilerden alınacak. Esasında işçiye, emekçiye, milyonlarca çalışana ve onun sendikasına destek çıkması gereken hükümet, işçinin alın terine göz dikiyor. Hükümet, 16 Nisan sonrası için de emekçiye bir kabus hazırlıyor. Bu rejim değişikliği gerçekleştiği takdirde yaklaşık 18 milyon emekçi ve ailesi için emeğiyle çalışan milyonları bir karabasan bekliyor."

- "O gün itibariyle işçi ve memur için en karanlık günlerin başlayacak"

Halk oylamasından "evet" çıkması durumunda, o gün itibariyle işçi ve memur için en karanlık günlerin başlayacağını savunan Böke, "14 milyon işçi ve onların kıymetli ailelerine sesleniyorum, eğer bu rejim değişikliği gerçekleşirse, sizin kıdem tazminatınız bu hükümet tarafından gasp edilecek. Emeğinizin birikimiyle ortaya çıkan kıdem tazminatının 3'te birine el konulacak." dedi.

Böke, devlet memurluğu sisteminin de tamamen değişeceğini, "evet" çıkması durumunda memurun iş güvencesinin ortadan kaldırılacağını iddia etti.

Böke, "720 bin taşeron ailesine sesleniyorum, eğer bu rejim değişikliği gerçekleşirse size kadro yerine özel sözleşme getirecekler. AKP bize dayattığı bu rejim değişikliği ile ömrümüzce çalışarak elde ettiğimiz haklarımızı gasp etmeyi düşünüyor. Bunun karşısında durup bekleyecek miyiz? Biz bu düzene 'hayır' diyerek direneceğiz." diye konuştu.

- "5 ayrı kanun teklifi sunduk

Parlamenter sistemin ve demokrasinin daha güçlü hale getirilmesi için Meclis Başkanlığına 5 ayrı kanun teklifi sunduklarına işaret eden Böke, şunları aktardı:

"Biz, bu kanun teklifi ile şunu söylüyoruz, hemen yüzde 10 seçim barajı kaldırılsın, milletvekilleri önseçimle belirlensin, diyoruz. Biz diyoruz ki siyasetin finansmanı şeffaflaşsın. Biz diyoruz ki milletin iradesi saraya teslim olmasın, Meclis yok edilmesin. Biz diyoruz ki siyasi ahlaksızlıkla mücadele ve siyasi etik kuralları yeniden belirlensin. Biz, Meclis de demokrasi de halkın sesi de güçlendirilsin, Türkiye'nin aydınlık yarınları 80 milyon tarafından hep beraber inşa edilsin diyoruz. Eğer niyet kendi siyasi ikbaliniz değilse, eğer gerçekten niyet 80 milyonun geleceği ise o zaman gelin bugün CHP'nin Meclis'e sunduğu bu teklifi geçirin. İşte size teklif, Türkiye'nin gitmesi gereken yol budur."

- "Bu tehditler bizi yıldıramaz"

Böke, açıklamalarının ardından soruları da yanıtladı.

İstanbul'da dün katıldığı bir televizyon yayını sırasında, kendisine yönelik gelen bir tehdit telefonu nedeniyle polis ekipleri tarafından havalimanına götürüldüğünün hatırlatılması ve ayrıntılarının sorulması üzerine Böke, şunları söyledi:

"Bugün yaşatılıyor olan korku iklimi kendi sesini özgürce çıkarmak isteyen milyonlara uygulanıyor. Şunun unutulmaması gerek, biz demirden korksak trene binmezdik. Biz, çocuklarımızın geleceğine dair bir endişemiz olmasa siyasete girmezdik. Eğer çocuklarımızın korkmadığı bir Türkiye inşa etmek istiyorsak, bugün hepimizin korkusuzca, ortak bir mücadele vermesi gerekiyor. Bu tehditler bizi yıldıramaz, biz aydınlık bir Türkiye'yi inşa etmek için, arkamızda milyonların gücüyle, bütün Türkiye'nin çocuklarının gözlerindeki ışıltıyla bir mücadelenin parçasıyız. Dün yaşanmış olanın kimse için tekrar etmeyeceği bir Türkiye için ben dimdik ayaktayım ve biliyorum ki asla yalnız değilim."

Anneannesinin konudan haberden olmadığını ve bu açıklamaları duyduğunda endişeleneceğini belirten Böke, "Telaşlanacak hiçbir şey yok anneanneciğim." ifadesini de kullandı.

- Bozkurt işareti soruldu

Böke'ye, Başbakan Binali Yıldırım'ın partisinin dünkü grup toplantısında yaptığı "bozkurt işareti" de soruldu.

"Kafalar çok karışmış." diyen Böke, şu değerlendirmeyi yaptı:

"Siyaset dediğiniz şey, eğer sürekli bir kitleye mesaj vermek üzerinden yapılırsa, öyle kafa karışıklıklarının olması şaşırtıcı değil. Siyasetin bir derdi olmalı. Oda vatandaşın kimliğinden bağımsız olarak sorunlarını çözmek olmalı. Bakın Türkiye çok kutuplaştı, bu kutuplaşmaya 'hayır' demeye ihtiyacımız var. Bu kutuplaşmayı pekiştirecek her tür ayrıştırma Türkiye'nin yarınlarını karartmaya devam eder."

Selin Sayek Böke, kampanya hazırlıkları ile ilgili bir soru üzerine de "Bir ülkede, 12 milyon kişinin oyunu almış bir siyasi partinin, ülkeyi yol ayrımına getirmiş bir referanduma dair kampanya yapmayacağı düşünülemez. Zamanı geldiğinde mutlaka CHP'nin kampanya toplantısında da bir arada olacağız." dedi.


AA

Kaynak:Haber Kaynağı