CHP TBMM Grup Toplantısı

CHP TBMM Grup Toplantısı

Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (1)- "İşsizliğin olduğu bir ülkede toplumsal barışı sağlayamazsınız. İşsizliğin olduğu bir ülkede huzuru bulamazsınız, dayanışma gücünü, dayanışma amacını hayata geçiremezsiniz. İşsizlik varsa herkesin kafası başka yerdedir"- "Ş

TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "İşsizliğin olduğu bir ülkede toplumsal barışı sağlayamazsınız. İşsizliğin olduğu bir ülkede huzuru bulamazsınız, dayanışma gücünü, dayanışma amacını hayata geçiremezsiniz. İşsizlik varsa herkesin kafası başka yerdedir." dedi.

Kılıçdaroğlu, partisinin TBMM Grup Toplantısı'na, Miraç Kandili'ni kutlayarak başladı.

Bugünün ayrıca Dünya Basın Özgürlüğü olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, Türkiye'nin bu kategoride sınıfta kaldığını söyledi. Basın özgürlüğünde Türkiye'nin 180 ülke arasında 151'nci sırada olduğuna dikkati çeken Kılıçdaroğlu, Türkiye'yi bu ayıptan ancak CHP'nin kurtarabileceğini ifade etti.

Kılıçdaroğlu, hiç kimse arasında ayrım yapmadıklarını ve insana insan olduğu için değer verdiklerini anlatarak vatandaşın derdini sadece siyasilerin değil, medyanın da dile getirmesi gerektiğinin altını çizdi.

Türkiye'de şu anda 33 gazetecinin hapiste olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, "Yazık günah değil mi bu ülkeye? İşsiz gazetecilerin sayısı 7 bini buldu. Haber yapan, halkı bilgilendiren, halkın gözü kulağı olmaya çalışan gazeteciler görev yapamıyor. Benim bütün gazetecilere sözüm var; CHP iktidarında özgürce yazacaksınız. Sizden tek isteğim var, kaleminizi kiralamayın ve satmayın." diye konuştu.

1 Mayıs'ta Emek ve Dayanışma Bayramı'nın kutlandığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, emeğin en yüce değer olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Çünkü emekle üretir, emekle saygınlık kazanırsınız. Emek alınteri demektir. Peki emeğe hakkı olan karşılığı veriliyor mu? Milyonlarca insanımız işsiz. Bunların üretmesi, çalışması lazım ama bu insanlara değer vermiyoruz. Genç çocuklarımız taşı sıksa suyunu çıkaracak ama maalesef iş veremiyoruz. Bütün kötülüklerin anası işsizliktir. 2001'de krizin en yoğun olduğu dönemde yüzde 8.4 işsizlik oranı. Geliyoruz 2016'ya işsizlik oranı yüzde 18. Üniversite mezunlarında işsizlik yüzde 27,3. Her dört üniversite mezunundan biri işsiz. Ama sanmayın bütün çocuklar işsiz, Ankara'daki beylerin çocuklarının bir eli yağda, bir eli balda. Ama Mehmet Efendinin çocuğu işsiz. Sana sözüm söz, ben önce senin çocuğuna iş bulacağım."

Turizm sektöründe de durumun iç açıcı olmadığını belirten Kılıçdaroğlu, "Ülkeyi çok iyi yönetiyoruz, diyorlar. Peki bu işsizlik ne?" sorusunu yöneltti.

Kılıçdaroğlu, "Diyorlar ki 'işsizlik var ama turistler de gelmiyor, patlayan bombalar nedeniyle.' İyi de bombalar niye patlıyor? Sen yönetmiyor musun bu ülkeyi? Yakalasana. Bunlar terör örgütlerine yardım ve yataklık yapanlardır, bunun hesabını soracağım." dedi.

Turizmcilerin yurt dışında "Neden turist gelmiyor?" diye bir araştırma yaptıklarını aktaran Kemal Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

"Patlayan bombalar yüzünden mi? 'Hayır' diyorlar, Paris'te de bombalar patladı, Brüksel'de de patladı ama bütün oteller dolu. 'Peki Türkiye'ye niye gelmiyorsunuz?' 'Türkiye'nin imajı bozuldu, Türkiye bir uygar devlet olmaktan çıktı. Türkiye kendi içinde savaşan bir Ortadoğu ülkesi haline geldi. Turist o yüzden gelmiyor.' Evet, Türkiye'yi bu hale bunlar getirdi. İşsizlik en temel sorunlarımızdan birisi ama işsizliği siyasi olarak bu iktidar istismar etti. 1 Kasım seçimlerinden önce 325 bin 954 kişiyi geçici olarak işe başlattılar. Seçim bitti şimdi hepsinin işine son veriyorlar. Şimdi geçici olarak işe başlatılan bu çocukların ailelerine sesleniyorum; biz hiçbir şeyi istismar konusu yapmadık, her anne babanın çocuğunun iş sahibi olmasını isteriz. Benim sözüm bu çocukların tamamını sürekli işe alacağız."

- Geri dönüşüm işçilerine sigorta

"İşsizlik üzerinde bu kadar durulur mu?" denilebileceğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bir çocuğun işsiz kalmasının ailede huzursuzluk kaynağı olacağını dile getirdi.

Hafta sonu İstanbul'da geri dönüşüm işçileriyle bir araya geldiklerini anımsatan Kılıçdaroğlu, bu işçileri ise "sahibi olmayan işçiler" olarak tanımladı.

Çankaya Belediyesinin güzel bir proje başlattığını ve bunların tamamını sigortalı yaptığını bildiren Kılıçdaroğlu, "Tamamı emekli olacak inşallah. Kim yapıyor? İktidar mı yapıyor? Biz yapıyoruz, CHP'li belediyeler yapıyor. Niye yapıyor? Çünkü emek en yüce değerdir diyoruz. Peki o çocuk kağıt toplamayıp da eline silah alıp dağa mı çıksın? O çocuğa birilerinin sahip çıkması lazım. Madem ki biz halk partisiyiz, halkın partisiyiz, halkın çocuklarına sahip çıkacağız." diye konuştu.

- "Orada fabrikalar vardı..."

Allah'ın kimseyi işsizlikle ve açlıkla karşı karşıya getirmemesi dileğinde de bulunan Kemal Kılıçdaroğlu, "Bakın Doğu, Güneydoğu'da terör var. Orada fabrikalar vardı. Bu terör nereden kaynaklanıyor? O insanları işsiz bırakırsanız, işte bu tablo önünüze çıkar." değerlendirmesini yaptı.

Bitlis Sigara Fabrikasının kapatıldığını anlatan Kılıçdaroğlu, bundan 25 bin ailenin etkilediğini savundu.

Kentte 10 bin ton Bitlis tütünü üretildiğini, bunun şimdilerde 100 tona kadar düştüğünü aktaran Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Yazık günah değil mi? Tatvan et kombinası vardı, yüzlerce işçi çalışıyordu. 130 dönüm arazide faaliyet gösteriyordu, kapattılar. Araziyi de sattılar, insanların hepsi açıkta kaldı. Bin aile buraya ürettiği hayvanları satıyordu. MTA'nın şubesini kapattılar. Tatvan'da yem fabrikası vardı, onu sattılar. Sümerbank'ın mağazalarını kapattılar. Diyarbakır'da TEKEL Tütün Fabrikası, bin 500 kişi çalıyordu kapattılar. Diyarbakır halı iplik fabrikası, Zirai Donatım Kurumu, Şanlıurfa ve Adıyaman çimento fabrikaları, Tunceli Yem Fabrikası, Şanlıurfa Yün Fabrikası, Van'ın çimento fabrikası, Mardin Mazıdağı fosfat işletmesi... Bütün bunların tamamı satıldı veya kapatıldı. O bölgedeki çocuklarımız nereye gitti? Yüzde 99'u dağa çıktı. Tablo işte bu tablodur. Neden işsizliğin üzerinde duruyorum? İşte bunun için duruyorum. İşsizliğin olduğu bir ülkede toplumsal barışı sağlayamazsınız. İşsizliğin olduğu bir ülkede huzuru bulamazsınız, dayanışma gücünü, dayanışma amacını hayata geçiremezsiniz. İşsizlik varsa herkesin kafası başka yerdedir."

- 17 milyon yoksul...

Kılıçdaroğlu, Türkiye'de 17 milyon yoksul bulunduğunu savunurken, bunların 3 milyon 750 bin hanede oturduğunu ve günlük gelirinin 4 liranın altında olduğunu söyledi.

"Ankara'daki beylerin çocukları yatağa aç mı giriyor?" diye soran Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

"Ben sizi düşünüyorum, sizi. Doğu, Güneydoğu'da bütün fabrikaları kapatıp birilerine peşkeş çektiler. Ama Diyarbakırlılara da sözüm var, onlar da unutmasınlar. 12 Ağustos 2005, dönemin Başbakanı Diyarbakır'da mitingi yapıyor. Bir Diyarbakırlı genç 'fabrika istiyorum' diye ısrarla bağırıyor. Sonunda Başbakan şunu diyor, 'Bak kardeşim AK Parti iktidarı buralara fabrika yapmayacak' diyor. Diyarbakırlılar hep beraber alkışlıyorlar, 'iyi ki fabrika yapmadın' diye. Şimdi Diyarbakırlılara sözü var, 'modern bir hapishane yapacağım size' diye. Şimdi ben Diyarbakırlılara sitem etmeyeceğim de kim edecek? 'Sana fabrika yapmayacağım, hapishane yapacağım' diyor, o da gidiyor oyunu veriyor. 'Ben, fabrika kurulsun istiyorum' diyor, o 'hapishane' diyor. Ben ne diyorum; bu iktidar terör örgütlerine yardım ve yataklık yapan bir iktidardır. Bunun için diyorum."

- Her OSB'ye yatılı meslek lisesi

İktidar olmaları durumunda Doğu ve Güneydoğu'da özel sektöre güzel teşvikler getireceğini belirten Kılıçdaroğlu, gerekirse 5 yıl, 10 yıl da vergi almayacaklarının altını çizdi. Bütün organize sanayi bölgesinde yatılı meslek liselerini kuracaklarını dile getiren Kılıçdaroğlu, öğrencilerin okulu bitince de işinin hazır olacağının altını çizdi.

Kılıçdaroğlu, "Özel sektör gitmezse devlet özel sektör işbirliği yapacağız. Bu da olmazsa devlet gidecek, oraya fabrika kuracak." dedi.

İşsizlik varsa toplumun ahlaki dengelerinde de ciddi sarsıntı olacağını iddia eden Kılıçdaroğlu, ahlakın bütün toplumların ve inançların temeli olduğunu dile getirdi.

Hazreti Muhammed'in "Ben güzel ahlakı tamamlamak üzere gönderildim." dediğini anımsatan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, "Ahlak bu kadar önemlidir. Peki ahlakı toplumda, siyasette kim temsil edecek? Ülkeyi yönetenler temsil edecek. Ülkeyi yönetenler ahlaklı olursa, topluma örnek olurlar. Baştaki kişi ahlaktan nasibini almamışsa o toplum başka bir sürecin içine hapsedilmiş olur." diye konuştu.

(Sürecek)


AA

Kaynak:Haber Kaynağı