CHP TBMM Grup Toplantısı
Genel Başkan Kılıçdaroğlu: (1) - "Bakın gayet açık net söylüyorum, faizleri yüzde 1'e indiren kanunu getir destek vereceğim kardeşim. Öyle bağırmaya, çağırmaya gerek yok. Asarım, keserim demeye gerek yok. Bankacılara şunu yaparım, bunu yaparım demeye de g
TBMM (AA) - CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, faizleri yüzde 1'e indiren kanunun teklifinin Meclis'e getirilmesi halinde destek vereceklerini belirterek, "Öyle bağırmaya, çağırmaya gerek yok. Asarım, keserim demeye gerek yok. Bankacılara şunu yaparım, bunu yaparım demeye de gerek yok. Madem çözüm diyorsun getir kardeşim." dedi.
Kılıçdaroğlu, partisinin Grup Toplantısı'nda, vefat eden gazeteci yazar Altemur Kılıç'a Allah'tan rahmet diledi.
Amasra'da termik santral yapılacağı iddialarına değinen Kılıçdaroğlu, Amasra'nın tarihi ve doğasıyla olağanüstü bir yer olduğunu söyledi. Kılıçdaroğlu, eski Çevre ve Şehircilik Bakanlarının Amasra'da termik santral yapılmasına izin vermediğini ve titiz davrandıklarını belirterek, hepsine teşekkür etti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin burada termik santral yapılması kararına onay verdiğini ileri süren Kılıçdaroğlu "Sayın Bakan'dan istirham ediyorum 1/100 binlik planlara baksın. Amasra gibi Karadeniz'in incisi bir yeri neden kirletiriz? 'ÇED raporu olumlu çıktı.' Adamına göre düzenlenirse olumlu çıkar. Kendisinden şunu istirham ediyorum; çevreye saygılıysanız, ağaca, kuşa, kekliğe saygılıysanız Amasra'ya gidin elinizi vicdanınıza koyun öyle karar verin." ifadelerini kullandı.
Yolu ve köprüyü her iktidarın yaptığını belirten Kılıçdaroğlu, yolun "kaç liraya" yapıldığının önemli olduğunu söyledi. Yol ve köprü yapmakla övünen iktidarın Tekirdağ'daki yolları bitirmediğini savunan Kılıçdaroğlu, 18 kilometrelik Saray-Kapaklı yolunun 7 yıldır, Tekirdağ-Hayrabolu yolunun ise 11 yıldır bitirilmediğini öne süren Kılıçdaroğlu, Başbakan Binali Yıldırım'dan yolların yapımını Tekirdağ Büyükşehir Belediyesine devretmesini istedi. Kılıçdaroğlu, devredilmesi halinde belediyenin çok kısa sürede ve daha az maliyetle yolları yapacağını söyledi.
- "Bir lokma ekmek için hayatlarını kaybettiler"
Kılıçdaroğlu, dünyadaki en değerli şeyin insan hayatı olduğuna işaret ederek, Türkiye'deki iş kazalarına değindi. Ocak ayında 110, Şubat'ta 140, Mart'ta 157, Nisan'da 168, Mayıs'ta 119, Haziran'da 200, Temmuz'da 133, Ağustos'ta 199, Eylül ayında 141 kişinin, son bir haftada ise 121 işçinin iş kazalarında hayatını kaybettiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
"Bunlar isimsiz insanlar. Hiç kimse 'Bu işçiler hayatını neden kaybetti' diye sormuyor. Bir lokma ekmek için hayatlarını kaybettiler. Bu insanlara, bu garibanlara hangi siyasi parti kucak açıyor? Gayet açık, gayet net, huzur içinde söylüyorum; bu insanların tek bir sahibi vardır o da CHP'dir, halkın partisidir. İş kazalarında Avrupa birincisi, dünya üçüncüsüyüz. Ama hiç kimse bu gariban insanlara sormuyor. Avukat bulacak paraları bile yok. Büyük kısmı sigortasız. Hükümete sormak gerekmiyor mu? Bu vicdan denen şey rantın içinde bir yerde mi gizli? Bu insanlara ne zaman sahip çıkacaksınız. Bana diyorlar ki 'Neden mağdurlara sahip çıkıyorsun.' Ne yapayım ben zalime sahip mi çıkayım?"
- "İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır"
Rant odaklı ve insan odaklı olmak üzere iki tür hükümet programı olacağını belirten Kılıçdaroğlu, rant odaklı yerlerde iş kazalarının olacağını, yüzlerce insanın hayatını kaybedeceğini ifade etti. Kendilerinin insan odaklı bir anlayıştan geldiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, kimliği, inancı, yaşam tarzı ne olursa olsun her insanın en değerli varlık olduğunu söyledi.
Kılıçdaroğlu, Hükümetin 14 yıldır işsizlik sorununu çözemediğini savunarak, "İşsizlik bütün kötülüklerin anasıdır." dedi.
İktidarın işsizlik sorununu çözmesi gerektiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Sözüm söz, CHP iktidarında aile sigortasını getireceğiz hiçbir ailenin geliri 600 liranın altında olmayacak." vaadinde bulundu.
Türkiye'de 5 milyon 870 bin işsiz bulunduğunu, üniversite mezunları arasındaki işsizliğin daha fazla olduğunu ileri sürden Kılıçdaroğlu, eğer bir evde işsiz varsa o ailede huzursuzluk olacağını vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Eğer bir siyasi iktidar işsizliği temel sorun kabul etmiyorsa Allah aşkına onu artık sandığa gömmenin zamanı gelmiştir." ifadesini kullandı.
Esnafın da vatandaşın da faiz batağında olduğunu öne süren Kemal Kılıçdaroğlu, konuşmasına şöyle devam etti:
"Seçim meydanlarında kredi kartı ve tüketici kredisi borcu olan vatandaşların faizlerini sıfırlayacağım demiştim. İnanmadı vatandaşımız ki bize bu bağlamda oy vermedi. Ama aynı sözümüzün arkasındayız. Türkiye'yi tefeci faizden ancak CHP kurtarır. Sayın Başbakan dert yanıyor, 'Bankacılara sesleniyorum tefeciliği bırakın' diyor. Sanıyor CHP iktidarda, kendi muhalefette. Bereket versin 'Bu faizleri CHP yükseltti' demedi. Diyebilirdi yani. Faizler almış başını gidiyor, sorunu çözmek zorunda olan Başbakan bankacılara kızıyor. Sen Başbakan değil misin? Sorunları çözmek görevin değil mi? Hadi ben şikayet ediyorum, senin şikayet etme hakkın yok. Sayın Cumhurbaşkanı da şikayetçi. İndirin kardeşim siz faizleri, indirdiniz de biz CHP olarak engel mi olduk? Bak Meclis'e bir kanun teklifi ver, 'Faizler yüzde 1'i geçmez' de, vallahi, billahi destek vereceğim. Getirir mi? Getiremezler, ağabeyleri izin vermez. Bakın gayet açık net söylüyorum; faizleri yüzde 1'e indiren kanunu getir destek vereceğim kardeşim. Öyle bağırmaya, çağırmaya gerek yok. Asarım, keserim demeye gerek yok. Bankacılara şunu yaparım, bunu yaparım demeye de gerek yok. Madem çözüm diyorsun getir kardeşim."
Devlette ciddi bir yönetim boşluğu olduğunu iddia eden Kılıçdaroğlu, bir yönetici şikayet ediyorsa bunun yönetme iradesini kaybettiği manasına geleceğini savundu.
- "Türkiye'nin olağan koşullara kavuşması lazım"
MÜSİAD Başkanı'nın "55 yaşındayım. Son 3 aydır konuşmadığımız kadar FETÖ konuştuk. Yazıktır. Mücadele edilsin ama günlük hayatın da normalleşmesi lazım." dediğini belirten Kılıçdaroğlu, "Evet günlük hayatın normalleşmesi lazım. OHAL'den Türkiye'nin çıkması lazım. Olağan koşullara Türkiye'nin kavuşması lazım. Bunu yaparsanız her türlü desteğimiz var. Hiç itiraz etmiyoruz, getirin yapalım." değerlendirmesinde bulundu.
Başbakan Yıldırım'ın doların yükselmesi karşısında "Her şeyi dolara bağlamayın" dediğini aktaran Kılıçdaroğlu, "Her şeyi bağlayan sensin, vatandaş değil ki. Köprüyü dolara bağladın, otoyolu dolara bağladın. Her şeyi dolara bağladın. Vatandaş köprüden geçerken dolar üzerinden para ödüyor. Sonra vatandaşa diyorsun, 'Her şeyi dolara bağlamayın.' Neyi söyleyeceksin, neyi anlatacaksın. Yine teşekkür ediyoruz, 'Bu dolar yükselişine CHP yol açtı' diyebilirdi, demedi." ifadesini kullandı.
Son 8 yıl 8 ayda tüketici kredisi ve kredi kartları dolayısıyla bankalara 255 milyar 462 milyon lira faiz ödendiğini belirten Kılıçdaroğlu, bunun tefeciye ödenenlerden hariç olduğunu savundu.
Kılıçdaroğlu, bir de devletin ödediği faiz olduğunu dile getirerek, AK Parti iktidarı öncesinde toplam 14 yıl içinde devletin 135 milyar faiz ödediğini anımsattı. Bu iktidar döneminde, 14 yılda devletin ödediği faizin 692 milyar lira olduğunu aktaran Kılıçdaroğlu, "Tefecileri besliyor. Vatandaşı kandırmak için de 'Biz faize karşıyız.' Bu 692 katrilyon lirayı kime ödedin sen arkadaş? Bunu kimin cebinden ödedin? Fakir fukaranın cebinden ödedin. Sen götürdün tefecilere teslim ettin. O nedenle söylüyorum; bunların vallahi yatacak yeri yok." dedi.
- "Türkiye Cumhuriyeti bir terör örgütü ile ilişkili konuma getirildi"
Meşru bir organın terörle muhatap olmasını her zaman eleştirdiğini ve eleştirmeye de devam edeceğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, son bir haftada Türkiye Cumhuriyeti'nin bir terör örgütü ile ilişkili konuma getirildiğini iddia etti. Kılıçdaroğlu, şunları kaydetti:
"Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Cenevre'de bir toplantıya katıldı. Bu toplantıya, İran, Rusya, Türkiye, ABD, Katar ve Suudi Arabistan da katıldı. Çavuşoğlu bu toplantıdan ayrıldıktan sonra, şu cümleyi kullandı; 'Terörist El Nusra Halep'ten derhal ayrılmalı.' Bunu 15 Ekim'de söyledi. 4 gün sonra Sayın Cumhurbaşkanı muhtarları çağırmış konuşma yapıyor; 'Putin beni aradı, bana 'Şu Halep'ten El Nusra'yı çektirir misiniz? Halep'in dışına El Nusra çıkar mı?' Ben de arkadaşlarıma talimat verdim, El Nusra Halep'in dışına çıksın.' Bu ne demektir? Koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni bir terör örgütünü destekleyen konuma getirmektir. Kim söylüyor? Bu ülkenin cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturan kişi söylüyor. Türkiye Cumhuriyeti bugüne kadar, gerek içerde gerek uluslararası alanda meşru olmaya hep özen göstermiştir. Uluslararası hukuka uymaya özen göstermiştir. İlk kez Cumhuriyet tarihinde bir cumhurbaşkanı bir terör örgütüyle Türkiye Cumhuriyeti'ni ilişkilendirmiştir. Şimdi yarın kalkıp da Türkiye Cumhuriyeti'ne 'El Nusra'ya niye destek verdiniz?' diye soracaklar mı? Soracaklar. O silahları tırlarla kime gönderiyordunuz? İşte itiraf gayet açık ve net; El Nusra'ya gönderiyordu, cihatçı gruplara gönderiyordu. Neden? Müslümanları birbirine kırdırmak için. Dedim ya bunların vallahi yatacak yeri yok."
(Sürecek)
AA
Kaynak: