CHP’nin adaylarını kimler belirliyor?  Partiyi yöneten o gizemli akıl kimdir?

CHP’nin adaylarını kimler belirliyor? Partiyi yöneten o gizemli akıl kimdir?

İbrahim Karagül​, "CHP'de adayları kim belirliyor? CHP aklı mı bunları belirliyor? Gerçekten böyle bir akıl kaldı mı? Yoksa başka bir akıl mı devrede? Parti aklı mı, yoksa dışarıdan örgüt aklı mı devrede?" sorularına da cevap aradı

"CHP-İYİ Parti-HDP (PKK)Nasıl bir Türkiye planı bu?" diye soran Yeni Şafak yazarı İbrahim Karagül​, "CHP'de adayları kim belirliyor? CHP aklı mı bunları belirliyor? Gerçekten böyle bir akıl kaldı mı? Yoksa başka bir akıl mı devrede? Parti aklı mı, yoksa dışarıdan örgüt aklı mı devrede?" sorularına da cevap aradı.

CHP’nin adaylarını kimler belirliyor? Partiyi yöneten o gizemli akıl kimdir?  CHP-İyi Parti-HDP (PKK) cephesi de ne? Artık ‘CHP’ diye bir ‘siyasi kimlik’ yoktur

"CHP’nin adaylarını kim belirliyor? Akıl hocaları kim? Kim bu gizemli merkezler? Aday isimleri hangi önceliklere göre belirleniyor? Türkiye’nin çıkarlarını mı, toplumsal beklentiler mi, AB çıkarları mı, ABD’nin ülkemize yönelik gelecek kurguları mı, para/çıkar ilişkileri mi?

CHP aklı mı bunları belirliyor? Gerçekten böyle bir akıl kaldı mı? Yoksa başka bir akıl mı devrede? Parti aklı mı, yoksa dışarıdan örgüt aklı mı devrede?

Çok ciddi iddialar var!

Mesela yolsuzluk dosyaları içinde boğulan Battal İlgezdi’nin yeniden Ataşehir Belediye Başkanı adayı olarak belirlenmesi amacıyla yapılan pazarlıklara dair çok ciddi iddialar var?

Mesela İzmir’de Tunç Soyer’in aday gösterilmesi 12 Eylül öncesinin bütün çatışma hafızasını bugüne taşıdı. Ülkücülere işkenceleriyle, idam kararlarıyla bilinen Nurettin Soyer’in oğlu için İYİ Parti’nin CHP’yi İzmir’de hangi gerekçeyle destekleyeceği merak ediliyor.

Mesela İstanbul ilçe başkan adaylarının bazılarının CHP kimliğinden çok HDP kimliğine sahip olması, mezhep ve etnik çatışmaları öne çıkaran, çıkaracak isimler seçilmesi dikkat çekici. Bu konularda o kadar çok örnek var ki?

Sizi hangi akıl tek bir çatı altında topladı?

CHP, İyi Parti ve HDP (PKK)’yı aynı cephede toplayan, bütün silahlı ve silahsız örgütleri CHP çatısı altında gizleyen akıl kimin aklı, hangi gücün aklı? İYİ Parti’nin milliyetçileri HDP’ye mi oy verecek? CHP’li vatanseverler PKK’nın siyasal kanadına mensup adaylara mı oy verecek? Yine İyi Parti’nin milliyetçileri, ülkücüleri asan adamın oğluna mı oy verecek?

Zihin karıştırıcı bir durum. Bu kadar birbirine zıt kimlikleri tek bir çatışmacı cephede toplayan irade yerli değil. Kesinlikle değil. Bu kadar örgütü ve cepheyi tek çatı altında toplayan o irade, CHP adaylarını da büyük oranda belirliyor demektir. Hangi HDP’li’nin CHP’den nerede aday gösterileceğini, hangi toplumsal çatışma izi bırakacak ismin nerede öne çıkarılacağını belirliyor demektir.

İstihbarat örgütleri cirit atıyor?

Dikkat ediyorum da; bu “çatı” hiçbir şekilde Türkiye’nin merkezinden beslenmiyor. Tamamen çokuluslu bir akıl bu ittifakı da, adayları da belirliyor, öne çıkarıyor. Gezi olaylarında, 17-25 Aralık’ta, 15 Temmuz’da etkili olan el, burada da etkili. ABD istihbaratından Alman istihbaratına, CHP’nin öncülüğünü yaptığı ittifakta her ülke var, sadece Türkiye yok.

Türkiye’nin kurucu partisini Türkiye ekseninden çıkarıp ideolojik çatışma örgütüne dönüştüren irade ile İYİ parti projesi ve HDP’yi (PKK) tek cephe haline getiren irade yeni bir siyasal dalga, çatışma dalgası oluşturma peşinde. Bu anlamda söz konusu ittifakta yer alanlar bir çokuluslu proje olarak öne çıkıyor.

Yeni CHP projesi bir çokuluslu projeydi..

Burada oyun “CHP Projesi” ile başladı ve ilk önce o tamamlandı. Kemal Kılıçdaroğlu projesi, Türkiye’nin kurucu partisini yerli eksenden, merkezden çıkarıp Türkiye karşıtı bir cepheye çekme planıydı. O proje başarıya ulaştı. Şimdi yeni CHP ile örgütler ve çokuluslu ortaklığın siyasal aparatları üzerinden yeni bir proje deneniyor.

Yerli olan, vatan eksenine, Türkiye eksenine karşı bir çokuluslu cephe biçimleniyor. Aday belirlemedeki kriterlerden bile bu anlaşılıyor artık. Türkiye’nin merkez iktidar alanını zayıflatmayı, bütün kimlikleri çatışma alanına çekmeyi amaçlayan bir hesap yürütülüyor.

Kılıçdaroğlu, CHP’yi bir ‘ulusal güvenlik meselesi’ne dönüştürdü

CHP’nin bir “ulusal güvenlik sorunu” olmaya başladığını sanırım ilk yazan kişi benim. Kemal Kılıçdaroğlu’nun eğilimlerinin ve tercihlerinin partiyi bir uçurumun kenarına getireceği daha göreve gelir gelmez, partinin üst yapısını değiştirir değiştirmez ortaya çıkmıştı.

Türkiye’nin kurucu partisi aklını da merkezini de kaybediyor, operasyonel alana çekiliyordu. CHP’yi yeniden yapılandırmaya dönük süreç hep bu yönde oldu.

Türkiye’nin kurucu partisi bir kavga partisine, gelecekte ülkemize yönelebilecek yeni çokuluslu saldırılar için içeriden operasyon partisine dönüştürüldü.

Parti yönetimine getirilenlerin siyasi kimliği, durdukları yer, Türkiye ile aralarına koydukları mesafe, terörden yana tavır alma, dış müdahaleden yana tavır alma, ülkenin bölgesel sıkıntılarına karşı tavır alma halleri, daha net biçimde söylersek; “Türkiye düşmanlıkları” CHP’yi bir güvenlik meselesine, ulusal güvenlik sorununa dönüştürdü.

CHP-İYİ Parti-HDP (PKK)Nasıl bir Türkiye planı bu?

Aslında Kılıçdaroğlu, CHP’nin başına geçtiği günden bu yana bütün mücadelesini Türkiye’ye karşı vermiştir. Anamuhalefet partisini ABD’nin müdahale aparatına, Almanya’nın Türkiye istihbarat uzantısına, HDP’nin bıraktığı boşluğa yerleştirmiştir.

Muhtemelen de partinin başına bu projeler için getirildi. Attığı her adımla, söylediği her sözle Türkiye karşıtı kim varsa, hangi ülke ve örgüt varsa onlarla yan yana duran biri Türkiyeli değildir. CHP’yi Türkiye ekseninden çıkarma projesi Kılıçdaroğlu üzerinden yürütülmüştür. Bunu bugün, belediye başkan adayları belirlenirken, CHP-İyi Parti-HDP (PKK) ittifakı biçimlenirken bir kez daha görüyoruz. Nasıl bir Türkiye planı bu?

Türkiye’nin ana omurgası ile karşıtları ayrışmıştır…

Türkiye’nin ana omurgası ile, siyasal genetiği ile, Türkiye’ye karşı dışarıdan yönetilenler arasında bloklaşma netleşmiştir. Türkiye’yi kaynaştırıp büyütme, güçlendirme düşüncesi ile hırpalama, zayıflatma, dışarıdan operasyonlara açık hale getirme cephesi netleşmiştir.

Artık CHP aklı diye bir akıl yoktur, çokuluslu akıl vardır. Artık CHP Türkiye partisi değil, Türkiye ile mücadele edenlerin odaklandığı bir partidir. PKK’yı nasıl yönetiyorlarsa, nasıl Türkiye’nin başına sarıyorlarsa, CHP’yi de kendi alanında aynı şekilde yönetiyorlar, benzer bir role hazırlıyorlar.

Yol bellidir: Artık CHP diye bir siyasal kimlik kalmamıştır

Bu yüzden; bu ülkede tek mücadele alanı, tek siyasi kimlik, Türkiye Ekseni ile karşıtları arasındadır. O gizemli akıl bizim için bellidir ortadadır. 15 Temmuz saldırısının arkasındaki akıllar, yeni çatı ittifakı arasındaki akıl aynıdır. CHP’yi Türkiye ekseninden çıkarma projesinin arkasındaki akıl aynıdır. Şimdi PKK’lı adayları CHP üzerinden sahaya süren akıl aynıdır.

Bu yüzden; CHP’nin vatanseverleri için de, İYİ Parti’deki vatanseverler için de yol bellidir. Artık CHP diye düşünme yerine, tercih yapma yerine Türkiye ekseninde yer almaktadır. Çünkü artık CHP diye bir siyasal kimlik yoktur. HDP vardır, PKK vardır, çokuluslu irade ve akıl vardır.

İbrahim Karagül-Yeni Şafak