Çiftlik Bank'ın beyni yakalanmadan önce konuştu!
Çiftlik Bank soruşturmasında hakkında Kırmızı Bülten çıkarılan Cudi Cumhur Yurdakul Maltepe'de Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalandı. Yurdakul, polisler tarafından gözaltına alınmadan kısa süre önce Milliyet'ten Musa Kesler'e konuştu
Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Çiftlik Bank soruşturmasında hakkında Kırmızı Bülten çıkarılan 6 isimden biri olan, sistemin yazılımcısı Cudi Cumhur Yurdakul'un izini Maltepe'de buldu.
Ekipler bir süre yapılan teknik ve fiziki takibin ardından operasyon düzenledi.
Yurdakul gözaltına alınarak sorgulanmak üzere emniyete getirildi. Çiftlik Bank sisteminin beyni olduğu belirtilen Yurdakul'un, emniyetteki sorgusunun ardından savcılığa sevk edileceği belirtildi.
Çiftlik Bank'ın yazılımcısı yakalanmadan önce konuştu!
Türkiye’de onbinlerce kişinin milyonlarca lira dolandırılmasına ilişkin Çiftlik Bank soruşturması kapsamında hakkında Kırmızı Bülten çıkarılan 6 kişiden biri olan Çiftlik Bank yazılım sorumlusu Cudi Cumhur Yurdakul, yakalanmadan kısa süre önce Milliyet'ten Musa Kesler'e konuştu.
'Mehmet Aydın'ın yazılım personeliydim' diyen Yurdakul, Aydın'ın Arjantin'de Çiftlik Bank benzeri bir yapı kurmaya çalıştığını, 5.5 ay bunun üzerine çalıştıklarını ancak Arjantin'de bürokrasiye takıldıkları için sistemi kuramadıklarını anlattı. Yurdakul dün Maltepe’de yakalanmıştı.
"Veri tabanını kontrol ediyordum”
Mehmet Aydın’ın Arjantin’deki sucukları beğenmediğini söyleyen Yurdakul, şunları anlattı:
"Başladığımda sistem kurulmuştu. Zaman içerisinde buradaki yazılım ve iş yönetimi bana geçti. Mehmet Aydın'ın benden taleplerini yerine getiriyordum. Mesela oyuna yeni ekler yapıyordum. Veri tabanının kontrolü bendeydi. Doğal olarak veri tabanında olan kayıtları zaten görebiliyordum. Bunlarla ilgili raporlar hazırlıyordum. Girip çıkan paraları verisel olarak görebiliyordum."
"Hakaret edince ayrıldım"
"Son dönemde Mehmet Aydın bana karşı toplum içerisinde kötü bir laf kullandı. Herkes Mehmet Aydın'ın yalakasıydı. Ben karakterimden dolayı bunu kabul edemezdim. Ayrılmak istediğimi söyledim. Mehmet Aydın ise bunu Savaş Yıkılmaz'ı (Genel Müdür) kastederek söylediğini iddia etti. Ben yine de ayrılmak istediğimi söyleyince o zaman o da 'O zaman bizim işlerimizi de götürü usulü al, hem fatura kesmiş olursun' dedi. Ben de ayrıca şirketleştim. Çiftlik Bank'ın işlerini de aldım.
"Şüphelenmiştim"
"Bu kadar borçlanmayı nasıl ödeyeceksiniz diye sordum. Şüphelenmiştim. Bu tarz sorularım hep oldu. Yazılımı yaparken sistemin zarar ettiğini görüyordum. Zarar derken, oyunun algoritmik olarak zarar üzerine kurulduğunu fark ettim. (Mehmet Aydın) Tesla örneğini verdi. 'Tesla, öncelikle siparişlerini alıyor, borçlanıyor, daha sonra da teknoloji üreterek borçlarını ödüyor. Biz de dünyanın en büyük mandıra çiftliğini açarak bu tür çalışacağız' dedi. Ama bana gelene kadar yüz tane var, Mehmet Aydın'a bir sürü devlet kurumu, maliye, bankalar bunların sorması gerekirdi."
"Kaçacağını kimse beklemiyordu"
"Mehmet'in kaçabileceğini hiç tahmin etmiyordum. Sadece ben değil bütün yatırımcılar ve bayiler de öyle. (Bayiler) yatıp kalkıp Mehmet'e neredeyse eteğini öpecek durumdaydılar. Bana saygıları da adil iş yaptığımdan geliyordu. Bir liranın bile fazladan birine gitmesine engel oluyordum. Bayilerin çoğu beni tanıyordu. Mehmet Aydın insanlara güven vermek, 'bakın hep birlikte buradayız' mesajı vermek için bazı açılışlara da beni de götürüyordu. Hatta bazen konuşma yaptığım da oluyordu."
"50-60 suç duyurusu var"
"Yanlış bilgi ve bayilerin kışkırtmasından dolayı arandığımı düşünüyorum. Bayiler kendi üzerlerindeki sorumluluğu başkalarına atıyorlar. Bazı bayiler, ödemeleri önden aldılar. Önden alınan bu ödemelere karşılık gelen üyeler direk bayilerden para istediler. Şirketten değil. Bunun üzerine bayiler de beni de iliştirerek böyle bir komplike portre çizdiler. Bu portre üzerinden de bugüne kadar en azından 50-60 tane hakkımda suç duyurusu var. Mehmet Aydın bazı açılışlara özellikle beni de çağırırdı. 'Sen de gel abi' derdi. Bana hep 'Abi' derdi."
"Yazılım personeliydim"
"Benim Çiftlik Bank'ta bir ortaklığım, katılımım yok. İnsanların mağduriyetini anlıyorum. Hakikaten insanlara yazık oldu. Herkesin icra takibi başlatmasını tavsiye ederim. Şirketin ne kadar varlığı var bilmiyorum. Kurumsal olarak (veri tabanı üzerinden) sisteme giren parayı görebiliyordum. Ayda 100 milyon para girişini görmüşlüğüm oluyordu. Ben kendi konumumu şöyle tanımlıyorum: Mehmet Aydın'ın yazılım personeliydim ve iş yönetimini yapıyordum. O benim işverenimdi."
"Arjantin'de bürokrasiye takıldık"
"Osman Naim Kaya'yı tanıyorum. Görmüştüm. Osman ile Mehmet önceden tanışıyordu. Mehmet, Bursa'da bir mafyadan kaçmak için Güney Amerika'ya gitmişti. Sonra benim ve üç arkadaşımın da oraya gelmemizi istedi. 'Burada oturum aldıktan sonra da Amerika'ya gider orada şirket açarız' dedi. Biz de (Arjantin'in başkenti) Buenos Aires'e gittik. Orada 5.5 ay kaldık. Bir ev kiralandı. Hem ev hem ofisti. Gece gündüz çalıştık. Çiftlik Bank'ın yazılım işlerini tamamen oradan yürüttük. Mehmet'in kafasında Arjantin'de de aynı sistemi kurmak vardı. Arjantin'de çiftlikler açıp, büyümek istiyordu.”
“Arjantin sucuklarını beğenmedi”
“Zaten Arjantin'deki sucukları beğenmiyordu. Arjantin ve Uruguay'ı bir sayıyordu. Yabancı dili yoktu ama Osman 'Frederico' diye bir tercüman bulmuştu. Oradaki her işe yardım ediyordu. Frederico'nun 'Çiftlik Bank Arjantin' diye bir Whatsapp grubu vardı. Orada bunu başaramadık. Çünkü Arjantin'de bürokrasi çok yavaştı veya bir şekilde engel oldu buna. 5.5 ay Mehmet bunu yapamadı. Uruguay'da da denedi, orada da yapamayınca biz Türkiye'ye döndük. Durum bundan ibaret."