Çınar: Türkiye Kartlarını Masaya Sürmelidir

Çınar: Türkiye Kartlarını Masaya Sürmelidir

Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep eden bir tasarıyı kabul etti.

Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep eden bir tasarıyı kabul etti. Karara her kesimden tepki gelirken Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Dr. Yusuf Çınar, 'Türkiye mülteciler kartını masaya sürmelidir' şeklinde konuştu

Avrupa Parlamentosu’nun, Türkiye’nin AB’ye üyelik müzakerelerinin askıya alınmasını talep eden bir tasarıyı kabul etmesi kararına ilişkin Bitlis Eren Üniversitesi Öğretim Üyesi Yardımcı Doçent Dr. Yusuf Çınar, açıklamalarda bulundu. Konu ile ilgili Memleket'e değerlendirmeler yapan stratejist Yusuf Çınar, Avrupa Birliği Türkiye'ye, "düşünce özgürlüğü ve Türkiye’deki demokratik yüzlerin kriterlerine uymaması sebebiyle biz bu süreci desteklemiyoruz ve dolayısıyla müzakerelerin askıya alınmasını istiyoruz" diyor. Bu da Avrupa Birliği ile Türkiye ilişkilerinin kopma noktasına gelmesi demektir. Türkiye’nin kendine müttefik arama bağlamında Rusya’ya yaklaşması ve ABD'nin Suriye’de tamamen Türkiye’nin karşısında duran bir strateji geliştirmesi, Türkiye'nin artık doğru analizler yaparak adım atması gerektiğini gösteriyor. Tüm bunları birleştirdiğimiz zaman, birileri gelecek dönemde Türkiye’yi, daha da Avrupa stratejisinden uzaklaştırıcı ve tam olarak nerede duracağı belli olmayacak bir stratejiyle yönetmek istiyor. Dolayısıyla Avrupa Birliği,  Türkiye’yi yalnızlaştırmaya ve Türkiye’nin kaotik bir süreç yaşamasını istercesine adımlar atıyor. şeklinde konuştu.

TÜRKİYE ELİNİ GÜÇLENDİRECEK KARTLARI DEVREYE SOKMALI

'Avrupa Birliği parlamentosunun almış olduğu kararın bağlayıcılığı var mı bağlayıcılığı yok' değerlendirmesi yapan Yrd. Doç. Dr. Yusuf Çınar, "Sayın Bakan da açıkladı; aslında "bu karar bizim için yok hükmündedir" Doğru bu karar "yok hükmündedir" ama burada Türkiye’nin bir an önce stratejisini oluşturması gerekiyor. Yani şu an "Avrupa parlamentosu böyle bir karar almıştır ama bu bizim için yok hükmündedir" diyerek maalesef etkilerinden kurtulması çok zor. Bunun için de Türkiye’nin elini güçlendirecek kartları devreye sokabilmelidir. Özellikle Suriyeli göçmenler konusunda... Yani gerektiğinde sınırları açabileceğini hissettirmelidir. Avrupa Birliği parlamentosu bunu hissetmediği için böyle bir karar alabiliyor veya Suriye’deki krizi tam öngöremedikleri için hemen ABD terör örgütü YPG’yi destekleyici şekilde modern silahlar dağıtabiliyor. Yani Türkiye’nin biraz daha bu konuda artık kartlarını ciddi ciddi oynama vaktinin geldiğini düşünüyorum." dedi.

KARARIN ZAMANLAMASI MANİDAR

Kararın zamanlamasına da dikkat çeken Yusuf Çınar, "15 Temmuz'un yıldönümü öncesinde bu tür adımların atılması da manidar. Yeni dönemde tabii ki yani askıya alınması demek, ekonomik anlamda da Türkiye için negatif etki doğuracaktır. Bu hesapları iyi yaparak Türkiye masada da gücünü göstermelidir. Türkiye güçlü bir ülkedir ve bütün bu gelişmeleri doğru analizler yaparak lehine çevirebilir." diye konuştu.

HÜKÜMETTEN SERT TEPKİ

AP’nin bu şok kararıyla ilgili Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik yaptığı açıklamada "Raporu yok hükmünde kabul ediyoruz. Rapor bize ulaştığında aynen geri gönderilecektir. Maalesef bu raporlar artık değerlendirme kriteri olmaktan çıkmıştır. Gerçekler saptırılmaktadır, önyargılarla ifade edilmektedir." ifadesini kullandı.

İŞ DÜNYASINDAN KINAMA

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, "Müzakerenin ve tartışmanın merkezi olan parlamentoların, diyaloğu ve müzakereyi sona erdirme çağrısının anlaşılması mümkün değildir. Bu kararın Türkiye veya AB'ye hiçbir yararı olmayacağının kararı alanlar tarafından da biliniyor olması gerekir. Bu karar sadece müzmin Türkiye düşmanlarının, Türkiye'nin gelişmesinin önüne set çekmek isteyenlerin beklentisine uygundur. 25 Mayıs'ta Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tarafından Brüksel'de Avrupa Konseyi Başkanı ve Avrupa Komisyonu Başkanı ile görüşmesi sonrası sağlanan uzlaşma ve ortaya çıkan yol haritasına aykırıdır." dedi.

M. Ali Elmacı-Memleket