İSTANBUL (AA) - HATİCE ŞENSES - Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi Dermatoloji Bölümü Eğitim Sorumlusu Doç. Dr. Özgür Emek Kocatürk Göncü, melanom kanserlerinde, özellikle çocukluk çağında yaşanan su toplayan güneş yanıklarının çok önemli bir yer tuttuğunu belirterek, "Onun için özellikle 12 yaş öncesinde çocukları güneşten çok iyi korumamız gerekiyor." dedi.

Göncü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, açık ten, göz ve saç rengine sahip bireylerde daha sık görülen benlerin, çoğunun tehlikesiz ve iyi huylu olduğunu söyledi.

Erişkin dönemde sonradan ortaya çıkan ya da bebeklikten itibaren görülen benlerin melanom açısından risk teşkil ettiğini belirten Göncü, özellikle çocukluk çağından gelenlerin ergenliğe kadar düzenli şekilde her yıl takip edilmesi gerektiğini aktardı.

Doç. Dr. Göncü, özellikle erişkin dönemde kendiliğinden ortaya çıkan benlerin dikkate alınmasının önemine değinerek, "Mevcut benlerde ortaya çıkan değişiklikler dikkatle takip edilmeli. Bende, kanama, şekil değişikliği, kenar düzensizliği, sınırlarının düzensizliği, içerisinde birkaç renk bulundurma, kaşıntı, kanama, içerisinden sıvı sızması gibi semptomlar varsa mutlaka doktora başvurulmalı." diye konuştu.

Ailesinde melanom kanseri olanların mutlaka dermatoloğa gidip, kontrolden geçmeleri gerektiğine dikkati çeken Göncü, bu kanser türünün ailesel geçişli olabileceğini anlattı.

- "Güneş hasarıyla benlerin arasında önemli bir ilişki var"

İyi bir bağışıklık sisteminin kanserden korunmayı sağlayacağını ancak deri kanserindeki en önemli faktörün güneş olduğunu belirten Göncü, şöyle devam etti:

"Güneş hasarıyla benlerin arasında önemli bir ilişki var. Özellikle melanom denilen kanserde, çocukluk çağında yaşanan güneş yanığı, su toplayan güneş yanıkları çok önemli yer tutuyor. Onun için özellikle 12 yaş öncesinde çocukları güneşten çok iyi korumamız gerekiyor. Erişkin dönemde de güneşten korunmak önemli. Güneş maruziyetine göre de aslında kanser tipleri değişiyor. Önemli olan konusu şu ki güneşten çocukluktan itibaren korunmaya başlamalıyız."

Doç. Dr. Göncü, hastanelerinde ben taramalarını ileri düzey cihazlarla yapabildiklerini dile getirerek, "Kliniğimizde video dermatoskopi dediğimiz bir cihaz kullanıyoruz. Bu cihazlar sayesinde şüpheli bulduğumuz benleri takip edebiliyoruz. Bunların görüntülerini depolayıp, hastalardaki değişimleri görebiliyoruz. Yeni benler çıkıyor mu, çıkmıyor mu bunları tespit edebiliyoruz. Hatta tüm vücut haritalaması dahi yapabiliyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

- "Doğuştan beni olanlar mutlaka doktora başvurmalı"

Özellikle ailesinde melanom öyküsü olanların ben taramasına gelmesinde fayda olduğunu dile getiren Göncü, konuşmasını şöyle sürdürdü:

"Doğuştan beni olanlar, mevcut benlerinde artış olan ve bazı semptonlar görenler, sarışın, çok açık tenli olup, çok fazla beni bulunanlar mutlaka dermatologa başvurmalı. Çünkü cilt tipinin de deri kanseriyle ilişkisi var. Özellikle tip 1, tip 2 olarak tanımladığımız, yani güneş gördüğünde cildi aşırı derecede kızaran, güneş yanığı olan, açık ten, göz ve saç rengine sahip kişiler de deri kanseri riski daha yüksek."

Doç. Dr. Göncü, deri kanserinden korunmak için de güneşten uygun şekilde faydalanıp, vücuttaki değişimlerin özenle takip edilmesi gerektiğine dikkati çekerek, saçlı deri, koltuk altı, kasık, ayak altı ve parmak arası gibi bölgelerin de zaman zaman kontrol edilmesi gerektiğini söyledi.

Ben taramasında şüpheli bir durum gördüklerinde, beni çıkarıp biyopsi aldıklarını aktaran Göncü, "Bu durumun bazı belirli özellikleri var, benim derinliğine, çapına bakıyoruz, ona göre yapılması gereken işlemleri belirliyoruz. Eğer sorun erken evredeyse bir şey yapılmasına gerek olmuyor, sadece benin alınması yeterli. Ancak daha ileri evrelerdeyse o zaman lenf nodlarıyla diğer organların metastaz oluşup oluşmadığına dair kontrol edilip, taraması gerekiyor." diye konuştu.

AA