Çölaşan'dan şok iddialar!

Çölaşan'dan şok iddialar!

''Özkök bana rüşvet teklif etti!''

Emin Çölaşan, bugünkü köşesinden Aydın Doğan'a cevaben yazdığı yazısında şok eden iddialar ortaya attı. İşte o yazı
İşte Çölaşan'ın yazısı...

Bursa Gazeteciler Cemiyeti tarafından düzenlenen ve yüzlerce kişinin katıldığı toplantıda benim hakkımda söylediği sözlerin ve anlattığı masallann tamamı yalandır. 80 yaşına merdiven dayamış bir insana bu kadarı yakışmaz.

Emin Çölaşan'ı Hürriyet'ten niçin kovduğunu anlatıyor ve şöyle diyor: "Kendini tanrı yazar olarak görüyor, ben dokunulmazım diyordu. Ya ben, ya gazete yönetimi diyordu... Tabiri caizse Babıali puştluğu yapıyordu."

Benim o sözleri söylediğimi bir tek tanık veya belgeyle kanıtlarsa, ben bu mesleği o gün bırakacağımı, herkesten de özür dileyip ayrılacağımı burada açıkça bildiriyorum.

BABIALİ PUŞTLUĞUMU KANITLA

Çık ortaya Aydın Doğan ve bu sözlerini kanıtla. "Babıali puştluğu" yapmışım! Ayıptır yahu. Binlerce gazeteci tanıktır, ben bugüne kadar hiç kimseye böyle bir şey yapmadığım gibi, Bay Patron'un deyişiyle "o puştluğu" yapanlarla (33 yıllık gazetecilik yaşamımda) hep boğuştum. Koskoca adamın söylediklerine bakın!

TAYYİP'İ KIZDIRACAK HABERLER ÇÖPE ATILIRDI

Aydın Doğan Bursa'da yaptığı konuşmayı sürdürüyor: "Kesinlikle Emin'e hükümet - aleyhine yazı yazma demedim." Hürriyette çalışan herkes tanıktır. Tayyip'i ve iktidarını kızdıracak hiçbir haber gazeteye girmez, çöpe atılırdı.

ÖZKÖK BANA RÜŞVET TEKLİF ETTİ

Sadece Aydın Doğan değil, kendisinin kalfası ve emir kulu Ertuğrul Özkök bana patronu adına delfalarca geldi, yazılanmdan yakındı, hatta bir keresinde yine patronu adına bana rüşvet teklif etti.

Üç önerisi vardı: "1: Hlükümeti, Maliye Bakanlığı'nı ve TMSF'yri bundan sonra eleştirmeyeceksin.
2: Uzum süreli izne çıkıp hiçbir iş yapmadan maaşını düzenli alacaksın.

3: Patron diyor ki ben Emin'i severim, gazeteden ayrılsın, ben ona çok büyük paralar vereyim."

KALFASI ERTUĞRUL...

Kalfası Ertuğrul'u mahkemeye gönderip aleyhime tanıklık yaptırdı! Tanığı Ertuğrul, yazdıklarımın bir tanesini bile mahkemede inkar edemedi.

AYDIN DOĞAN'A SORUYORUM;
Bekir ile neler konuştunuz

Şimdi Bay Aydın Doğan'a birkaç yeni sorum olacak: Bekir Coşkun Hürriyet'ten istifa etmeden hemen önce, Ankara'da Bekir'in odasında neler konuştunuz? Bekir'e bir liste açıkladın mı? Orada Bekir dahil hükümetin kızdığı ve istemediği köşe yazarlarının isimleri var mıydı? Bekir Coşkun, 17 yılını verdiği Hürriyet'ten, durup dururken niçin istifa etmek zorunda kaldı?

Dahası var! Sağ kolun ve kalfan, senin sadık adamın, emir kulun Ertuğrul'u niçin birdenbire görevden aldın? Benim olayımdan sonra niçin oldu bütün bunlar? Hükümet baskısı, Tayyip baskısı yoktu haaa! Bunlara yanıt veremeyeceğini çok iyi biliyorum.

GEL İSTEDİĞİN YERDE KAPIŞALIM

Şimdi de, kendisine bir çağrıda bulunuyorum: Aydın Doğan'la, istediği, uygun göreceği herhangi bir yerde, herhangi bir ortamda, bu konuları oturup tartışalım. Bu bir televizyon kanalı olabilir, gazete olabilir, başka bir yer olabilir. Ancak, çömezi Ertuğrul'u da yanında mutlaka getirmelidir. Benim olayımla ilgili elimizde belge ve bilgi ne varsa ortaya dökelim. Kim yalan söylüyor, kim doğru söylüyor, kimin takkesi düşüp keli görünecek, milyonlarca insanımız görsün.

Bu işler böyle tek taraflı beyanlarla, "Kendini tanrı yazar olarak görüyordu, ya ben ya gazete yönetimi diyordu, ben dokunulmazım diyordu, İ. Melih'e tazminat ödemiştim, Babıali puştu" gibi yalan ve yakışıksız sözlerle çözülmez. Ayıptır, ayıp.

Bay Aydın Doğan eğer iftira atmıyorsa, bilerek veya bilmeyerek yalan söylemiyorsa, Ertuğrul'un yalanlarıyla dolduruşa gelmiyorsa, bu sözlerini kanıtlamakla yükümlüdür. Yürekleri yetiyorsa buyursunlar, "Hodri meydan" diyorum.

Emin Çölaşan - Sözcü