Cumhurbaşkanı Erdoğan: (3)
"Türkiye'nin artık rejimle ilgili attığı bir adım yok. Artık sadece bir sistem değişikliğiyle biz ülkemizde geleceği inşa etmenin adımını atıyoruz. Yapılan iş bu"- "Biz de faniyiz. Dolayısıyla fani olan değil, baki olan bir yapıyı oluşturalım. O da nedir?
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Türkiye'nin artık rejimle ilgili attığı bir adım yok. Artık sadece bir sistem değişikliğiyle biz ülkemizde geleceği inşa etmenin adımını atıyoruz. Yapılan iş bu. Biz de faniyiz. Dolayısıyla fani olan değil, baki olan bir yapıyı oluşturalım. O da nedir? Sistemdir. İnşallah bu devletin, bu milletin bekayı temadisi bu kurulacak olan sistemle devam eder." dedi.
Erdoğan, TRT ortak yayınındaki "Cumhurbaşkanı Özel" programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.
Türkiye'de sık sık hükümetlerin değiştiği dönemler yaşandığını, bu durumun ülkede istikrarsızlığın en önemli nedeni, boyutu olduğunu belirten Erdoğan, 1950'den bu yana 67 yılda 48 hükümet kurulduğunu söyledi. Erdoğan, bu süre içerisinde İngiltere'de 15, Almanya'da 24 hükümet kurulduğunu, ABD'de 17 başkan seçildiğini, Fransa'da 11 cumhurbaşkanının görev yaptığına dikkati çekerek, şöyle devam etti:
"İtalya'da da 41 hükümet kurulduğu için çözümü, tek parti iktidarını zorunlu kılmakta buldular son yaptıkları seçimde. Bu iş bir gerçeği gösteriyor. Artık, bu iş böyle yürümez. Bizim ne yapıp yapıp, burada bu sistem değişikliğini, dikkat edin, bunlar ne yapıyor? CHP, işi saptırıp 'Bunlar rejim değişikliğine gidiyor.' diyor. Bizim, böyle bir derdimiz falan yok. Bu iş 1923'te bitmiş. Türkiye'nin artık rejimle ilgili, alakalı attığı bir adım yok. Artık sadece bir sistem değişikliğiyle biz ülkemizde geleceği inşa etmenin adımını atıyoruz. Yapılan iş bu. Biz de faniyiz. Dolayısıyla fani olan değil, baki olan bir yapıyı oluşturalım. O da nedir? Sistemdir. İnşallah bu devletin, bu milletin bekayı temadisi bu kurulacak olan sistemle devam eder."
- "Görülmemiş operasyonlar zinciri devam ediyor"
Halk oylaması sonucunda cumhurbaşkanlığı sisteminin kabul edilmesi halinde, terörle mücadele ve ekonomik büyüme kapsamında neler yapılacağına ilişkin soru üzerine Erdoğan, terörle ilgili olarak son birkaç ay içerisinde devletin, hükümetiyle, askeriyle, polisiyle, güvenlik korucularıyla bugüne kadar görülmemiş operasyonlar zincirini devam ettirdiğini vurguladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu anda Güneydoğu ve Doğu Bölgelerinde bugüne kadar girilmemiş veya çok az girilmiş olan bölgelere asker ve polisin ciddi bir dayanışma içerisinde girdiğinin altını çizdi. Aynı şekilde güvenlik korucularının da burada görev aldığına değinen Erdoğan, bölgeden ciddi başarı elde ederek döndüklerini bildirdi. Erdoğan, sık sık buna yönelik müjdeler aldıklarını ve lider kadroların ele geçirildiğine belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"İnanıyorum ki, bu yeni cumhurbaşkanlığı sistemi ile biz terörle mücadelede çok daha seri neticeler alacağız. Niye? Şu ana kadar arkasında bölücü terör örgütlerini gören eş başkanlar vardı. Çıkıyor, açık açık 'Bizim arkamızda PKK var. Bizim arkamızda YPG var, bizim arkamızda PYD var, bizim arkamızda DHKP-C var.' diyor. Ne kadar terör örgütü varsa, bunları söylüyor. Bütün bunlar sayılıyor ama öyle bir yapı var ki bu yapı içerisinde bunlara anında bir müdahaleyi yapamıyorsunuz. Ama başkanlık sisteminde olay, böyle olmaz. Başkanlık sisteminde bunun kararını net, hemen kesin verir ve adımı atarsınız. Çünkü, bu işler öyle gecikmeye tahammülü olan işler değil.
Şu anda hükümetimizin hakikaten bu konudaki kararlı adımlarıyla atılan adımlar var. Anayasanın amir hükümleri bu işe yol veriyor, yasalar bu işe yol veriyor ama bu işletilmedi. Şimdi işletilince birçok şeyler, taşlar yerli yerine oturmaya başladı. Bu parlamento için de geçerli, bu yerel yönetimler için de geçerli. Çünkü, yerel yöneticilerin dokunulmazlığı da yok. Parlamentodakilerin dokunulmazlığı vardı. Dokunulmazlığın kaldırılmasını kendileri talep etmişti. Dokunulmazlıklar kaldırıldı. Dokunulmazlıklar kaldırıldıktan sonra kendilerine davet yapılan milletvekillerinin bir kısmı giderek ifadelerini verdiler. Serbest kaldılar. Bir kısmı ise kaçtı, şu anda yurt dışında olanlar var. Bir kısmı da yakalandı ve ifadeleri alındıktan sonra şu anda içeride."
- "İradesini rahatlıkla ortaya koyabilecek"
Tüm bunların yanında yerel yöneticilerde çok ciddi yolsuzluklar olduğunu dile getiren Erdoğan, bunları defalarca açıkladıklarını vurguladı. Erdoğan, "Neydi bu yolsuzluklar? Devletin yerel yönetimlere vermiş olduğu parasal destekler var. Hepsinin, nüfusa dayalı olarak devletten aldığı bir yardım var ama bu yardımlar oraya hizmete gitmiyor. Nereye gidiyor? Dağa gidiyor?" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekranların başında kendisini izleyen vatandaşlara seslenerek, şu görüşlere yer verdi:
"Bu paralar nerede harcandı? Bu paralar, ne yazık ki maaşlara varıncaya kadar, alınan ücretlerin yarısı terör örgütüne, yarısı kendilerine verildi ve bunun yanında da bütün o çukurlar, kanallar, bütün bunlar devletin araç gereçleriyle oralarda açılmadı mı? Bütün bunların o şekilde açılmasıyla birlikte maalesef Güneydoğu insanca yaşamanın imkanlarını kaybetti. Benim Güneydoğu'daki Kürt kardeşimin insanca yaşama hakkı yok mu, Zaza kardeşimin insanca yaşama hakkı yok mu, Arap kardeşimin insanca yaşama hakkı yok mu?
Bir kısmı şehirlerini terk ettiler. Mesela Siirt. Orada çok Arap vardı, boşaldı. Aynı şekilde Şanlıurfa'ya geliyorsunuz, orada çok Arap vardı. Bir kısmı boşaldı. Mardin de öyle, terk ettiler. Niye? Can korkusu sebebiyle terk ettiler. Buna hakkınız var mı? Bir taraftan 'Biz onların temsilcisiyiz.' diyeceksiniz, öbür taraftan kan gövdeyi götürüyor ve silah zoruyla oy alacaksınız. Bunlar, demokratik bir süreç içerisinde alınmış oylar değil, silah zoruyla alınmış oylardı. 16 Nisan, aynı zamanda bu işin barışla, bu darbe tehdidi vesaire birbirinden tevkif edildiği, ayrıştırıldığı gün olacak. Artık benim vatandaşım, benim milletim milli irade olarak iradesini rahatlıkla, huzur içinde gelip ortaya koyabilecek."
- "Türkiye, artık güvenli bir liman oldu"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, ekonomik açıdan da Türkiye'nin koalisyonlar döneminde ortalama yüzde 4, tek parti veya tek hükümet döneminde yüzde 5,5 büyüme kaydettiğine işaret ederek, "Bunu, 1991'den bu yana hep tek parti veya tek hükümetler dönemiyle ele alırsak, milli gelirimiz 2 kat fazla büyüyecekti. Bugünkünden biz 2 kat daha zengin olacaktık ama bunu ne yapamadık, yakalayamadık. Enflasyona bakıldığında koalisyon dönemlerinde, tek parti hükümetleri döneminde de 2,5 kat daha fazladır." dedi.
Faiz oranları bakımından, koalisyon dönemleriyle tek parti dönemleri arasında 5 kata yakın fark olduğuna dikkati çeken Erdoğan, bugünle karşılaştırıldığında bunun 10 katı geçtiğini bildirdi.
Göreve geldiklerinde devletin borçlanma faizinin yüzde 63 olduğunu şimdi ise tek haneli rakamda olduğunu vurgulayan Erdoğan, "Hatta bu Gezi Olayları öncesi 4,6'ya kadar düşmüştük. Bunu hazmedemeyenler ne yaptılar? Türkiye'yi Gezi Olayları ile böyle bir tehdit, böyle bir sıkıntıya soktular ve tekrar çift haneli rakama doğru Türkiye ne yazık ki böyle bir durumla karşı karşıya kaldı." diye konuştu.
Erdoğan, yüzde 63 devletin borçlanma faizinin olduğu dönemde de bir durumun daha söz konusu olduğunu aktararak, o dönemde enflasyonun yüzde 30 olduğunu, ancak daha sonra onun da tek haneli rakama düştüğünü ifade etti.
Uluslararası yatırımlara ilişkin olarak da çok ciddi bir hedefi yakaladıklarının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları aktardı:
"Türkiye, artık güvenli bir liman oldu. O günden bugüne dev yatırımlar noktasında, bölünmüş yolların ciddi bir kısmı otoyollar statüsünde yapılmış yollardır. Barajlar aynı şekilde bu dönemlerde yapıldı. Köprüler, Osmangazi Köprüsü'nü böyle yaptık. Aynı şekilde Yavuz Sultan Selim Köprüsü'nü böyle yaptık, Avrasya Tüneli'ni böyle yaptık, 30 tane havalimanının büyük bir kısmını çeşitlendirmeyle bu şekilde yaptık. Yoksa, biz geçmiş dönemdeki mantıkla olsaydık, kendi kasamızdaki paralarla bunları yapacağımızı zannetseydik, yapamazdık. Ama öyle bir güvenli hale geldik ki, bize yabancı sermaye şöyle baktı, 'Benim burada yaptığım yatırımda ben kaybetmem, kazanırım. Öyleyse, ben burada bu yatırımı yapabilirim.' dedi. Güvenli bir liman olmak, ekonomide bu demek. Daha önce ben hatırlarsanız 'Teğet geçecek.' dedim, teğet geçti. Şimdi, aynı şeyi yine söyledim. Bu kredi derecelendirme kuruluşları bir şeyler söylediler. Aynı şeyi söyledim. Şimdi, olumlu sinyaller gelmeye başladı. Bu ülkenin, ekonomik kaderini, onlar değil, biz belirleyeceğiz."
İş adamlarına istihdamı artırmalarına yönelik yaptığı çağrıyı anımsatan Erdoğan, şu anda yoğun bir şekilde alımların olduğunu dile getirdi. Erdoğan, şimdi mevsimsel istihdam sürecinin geldiğini hatırlatarak, onların da alımlarıyla beraber istihdamdaki sıkıntının süratle aşılacağını ve tek haneli rakamlara inileceğini bildirdi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Ekonomide Türkiye'nin herhangi bir zaafı, herhangi bir sıkıntısı kesinlikle yoktur ve kararlı bir şekilde yolumuza burada da devam ediyoruz, devam edeceğiz." dedi.
(Sürecek)
AA
Kaynak: