Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın örnek gösterdiği Afgan gencin başarı hikayesi
Afganistan'da çobanlık yaparken Kabil Üniversitesini kazanan, ardından da Afyon Kocatepe Üniversitesinde öğrenimini sürdüren Mohammad Rahim Alimi, yaşadığı zorluklara rağmen okumak için gösterdiği gayretle dikkati çekiyor- Alimi:"Dünya lideri bir Cumhurba
AFYONKARAHİSAR (AA) - MUSTAFA BAYER - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması'nda, dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilere örnek gösterdiği Afgan genç Mohammad Rahim Alimi, tüm zorluklara rağmen çobanlıktan Türkiye'de üniversite öğrenimine uzanan okuma azmi ile dikkati çekiyor.
Afyon Kocatepe Üniversitesi (AKÜ) sosyoloji bölümü 3. sınıf öğrencisi Alimi, hayat hikayesini AA muhabiriyle paylaştı.
Afganistan'ın Samangan şehrinde 5 çocuklu bir ailenin ikinci evladı olarak dünyaya geldiğini söyleyen Alimi, ailesinin çiftçilikle uğraştığını, çoban olan babasının parasızlıktan kendisini okula göndermediğini anlattı.
Okula gitmeyi çok istediğini vurgulayan Alimi, "Ben okumak istiyordum, babam ise çobanlık yapmamı istiyordu. Üç defa Kabil’e okumak için kaçtım. Üç ay medrese eğitimi aldım. Ardından babamı ikna ederek okula gitmeye başladım. Diğer çocuklardan yaş olarak büyük olduğum için kendimi kötü hissediyordum. Çok çalıştım. Sınıfları atlamak için yapılan sınavlardan başarıyla geçtim. Lisenin ardından üniversite sınavında yüksek puan alarak Afganistan'ın en iyi üniversitesi olan Kabil Üniversitesi'nin sosyoloji bölümünü kazandım." diye konuştu.
Afganistan dışında okuyarak ufkunu genişletmek istediği için araştırmalar yaptığını ifade eden Alimi, Türkiye'nin Asya ülkeleri arasında çok iyi bir konuma sahip olduğunu öğrendiğini ve bu ülkede üniversite öğrenimi görebilmek için girişimde bulunduğunu aktardı.
Alimi, Türkiye'nin yabancı öğrenciler için tanıdığı burs imkanlarından yararlanarak, 4 yıl önce AKÜ sosyoloji bölümüne kaydını yaptırdığını dile getirdi.
Üniversiteyi kazandıktan sonra yaşantısındaki değişiklikleri anlatan Alimi, şunları kaydetti:
"Çevremdekiler bir çobandan böyle bir başarı beklemedikleri için çok şaşırdı. Okulumu bitirdikten sonra burada yüksek lisans yapmak istiyorum. Türk kökenli olduğum için hep Türkiye’ye gelmeyi hayal ediyordum. Osmanlı'nın, çok geniş bir coğrafyayı yüzlerce yıl hoşgörüyle yönettiğini herkes biliyor. Şimdi Osmanlı'nın mirasçısı ve devamı olan Türkiye'de, Türk vatandaşı olarak yaşamak istiyorum. Türkiye benim hayatımı değiştirdi. Oradayken sadece Afganistan’ı ve ailemi düşünüyordum ama burada dünyayı, insanları tanıdım. Artık 'kendi ülkem için ne yapabilirim' diye düşünmüyorum, insanlık için ne yapabileceğimi düşünüyorum. Buradaki kardeşlik, insanlığa ve hayata bakışımı değiştirdi."
- "Erdoğan'ı ziyaret etmek istiyorum"
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması’nda öğrencilere hayat hikayesini anlatmasından duyduğu mutluluğa işaret eden Alimi, şöyle devam etti:
"Dünya lideri bir Cumhurbaşkanı’nın beni örnek olarak anlatmasından gurur duydum. Gözyaşlarımı tutamadım, çok ağladım. Bir çiftçinin oğlu ve yetim bir çobanın hikayesini onun ağzından duymak beni çok duygulandırdı. Kendimi çok şanslı ve mutlu hissettim, gurur duydum. Afganistan'da bir ağabeyim, iki kız, bir de erkek kardeşim var. Kız kardeşlerim lise son sınıfta okuyor. Erkek kardeşim ise liseyi bitirdi, üniversite sınavını kazandı. Fakat ekonomik sıkıntı yüzünden üniversiteye gidemiyor. Onların da Türkiye'de eğitim almalarına imkan sağlanmasını istiyorum. Bir de sayın Cumhurbaşkanımız kabul ederlerse ziyaret etmeyi ve elini öpmeyi istiyorum."
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Uluslararası Öğrenci Dernekleri Federasyonu (UDEF) ve Türkiye Gençlik Vakfının (TUGVA) Sinan Erdem Spor Salonu'nda düzenlediği 9. Uluslararası Öğrenci Buluşması final programında, Alimi'nin hikayesini öğrencilerle paylaşarak, şunları söylemişti:
"Bu öğrencimiz Türkiye'yi ve buradaki tecrübelerini nasıl anlatıyor; 'Ben çobanlık yapan bir ailenin çocuğuyum. Babam fakir olduğu için çok zor şartlarda okudum. Kimi zaman param olmadığı için ekmek alamıyor, açlıktan bitkin düşüyor sık sık hastalanıyordum. Ancak derslerimdeki başarılarımdan dolayı öğretmenlerim ve bir doktor bana sahip çıktı. Üniversite sınavında çok iyi puan alarak Afganistan'ın en iyi üniversitesi olan Kabil Üniversitesini kazandım. Sonra Türkiye burslarına başvurdum ve başarılı oldum. Üç yıldır Türkiye'deyim ve sosyoloji okuyorum. Türkiye'ye geldiğimden beri fikrim çok değişti. Afganistan'da iken sadece Afganistan'ı ve ailemi düşünüyordum ama şimdi bir Müslüman olarak tüm insanları düşünüyor ve eşit görüyorum. Türkiye'de her ülkeden öğrenci var. Bizler aynıyız, eşitiz. Allah'ımıza hamd olsun şu an çok iyiyim. Burada kendimi evimde gibi hissediyorum. Bundan sonraki hayatımda da vatanım ve insanlık için elimden gelen her şeyi yapmak istiyorum.'
Bu öğrencilerimizin anlattıklarının size çok tanıdık geldiğini, bunun aynı zamanda sizin de hikayeniz olduğunu biliyorum. Unutmayın, her yolculuk, her sefer insanı değiştirir, olgunlaştırır, pişirir. Bakış açınız, idrakiniz hayata, çevreye dair duruşunuz her bir yolculukta farklılaşır. Ancak ben sizlerin özellikle şu ince ayrıntıya dikkat etmenizi istiyorum. Gençler, değişmek farklıdır, yabancılaşmak farklı. Entegrasyon ile asimilasyon arasında çok keskin bir ayrım vardır. Şayet bir insan, bir öğrenci kendi kültürü, kendi değerleri ve kökleriyle bağlarını koparıyorsa o değişmiş olmuyor, bilakis yabancılaşıyor demektir. Milletine tepeden bakanın, kendine ailesine, ülkesine faydası olmaz. Biz bunun acısını çok çektik, halen de çekiyoruz."
AA
Kaynak: