Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli açıkladı! Konya'da mısır ve ayçiçek ekimine sınır gelebilir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Tarım Bakanı Bekir Pakdemirli açıkladı! Konya'da mısır ve ayçiçek ekimine sınır gelebilir

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli birinci su şurası toplantısında söz alarak su kaynaklarının korunması için tarım alanlarında ekilen bitkilerin çeşitliliğine yeniden değerlendirme yapılacağını söyledi.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, "Kaynak verimliliğini en başa alarak suyumuza doğru yön vermeli, üretimi suya göre planlamalı ve tasarrufu öncelik yapmalıyız. Çocuklarımızı bir damla suya muhtaç etmemek adına suyumuzu başköşemizde tutmalı, vatan gibi sarılmalıyız" dedi.

Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen 1. Su Şurası Sonuç Bildirgesi kapanış programında konuşan Bakan Pakdemirli, "Su, iki harften, iki elementten çok öte bir şeydir. Toprak su ister, ağaç su ister, insan su ister. Hayat, su'dan sudür etmiş, hayata gelen her canlı da önce suya buyur etmiştir. Suyun her damlasında kıymet, her damlasında hayat var. O nedenle tarih boyunca birçok medeniyet yerleşim yerlerini su kaynakları etrafında seçmiş ve bu kaynakları yönetmeye çalışmışlardır. Su kaynaklarını koruyup, doğru yöneten toplumlar, medeniyetlerini pekiştirmiş, tarımsal üretimlerini ve güçlerini artırmıştır. Aksini yapanlar ise tarih sahnesinden silinip gitmişlerdir" dedi.

Su üzerindeki baskının giderek arttığına değinen Bakan Pakdemirli, "Tüketim anlayışının sınır tanımayan bir boyuta ulaşmasıyla azalan, kirlenen ve hatta bazı bölgelerde tükenme sınırına dayanmış su kaynaklarıyla baş başa kaldık. Dünyadaki sulak alanların maalesef yarısı çoktan yok oldu. Bugün dünyada her 10 kişiden 1'i içme suyuna, her 10 kişiden 3'ü temiz suya erişemiyor. 2050 yılında dünya nüfusunun yarısından fazlasının susuzluk riski yaşayabileceği tahmin ediliyor" diye konuştu.

"SUYUMUZU BAŞKÖŞEMİZDE TUTMALI, VATAN GİBİ SARILMALIYIZ"

İklim değişikliğinin su döngüsünü olumsuz etkilediğini belirten Pakdemirli, "Bir yandan aşırı yağmur ve sellere, diğer yandan sıcak hava dalgası ve kuraklıklara şahit oluyoruz. Dünyada sel, fırtına, kuraklık gibi doğal afetlerin sayısı son 50 yılda 5 kat arttı. Her geçen yıl yeni sıcaklık rekorları kırılıyor. Artık neredeyse her 5-6 yılda bir kuraklık yaşar hale geldik" açıklamasında bulundu.

TÜRKİYE'NİN KİŞİ BAŞINA DÜŞEN SU MİKTARIYLA SU STRESİ ÇEKEN ÜLKELER GRUBUNDA OLDUĞU BİLGİSİNİ VEREN BAKAN PAKDEMİRLİ, ŞUNLARI SÖYLEDİ:

"2050 yılındaki nüfusumuzu doyurmak için bugünküne göre yüzde 60 daha fazla gıda üretimine, bu üretim için de yüzde 15 daha fazla suya ihtiyacımız olacak. Diğer taraftan Akdeniz havzasındayız ve iklim değişikliğinin etkilerini birçok ülkeye göre daha yoğun ve daha şiddetli hissedeceğimiz de bir gerçek. O nedenle kaynak verimliliğini en başa alarak suyumuza doğru yön vermeli, üretimi suya göre planlamalı ve tasarrufu öncelik yapmalıyız. Çocuklarımızı bir damla suya muhtaç etmemek adına suyumuzu başköşemizde tutmalı, vatan gibi sarılmalıyız."

"BU YIL SENE BAŞI SU YATIRIM BÜTÇESİNİ SİZİN DESTEĞİNİZLE REKOR SEVİYEDE ARTIŞLA 15,3 MİLYAR LİRAYA ÇIKARDIK"

Son 3 yılda 41 milyar liralık yatırımla binin üzerinde tesisin tamamlandığını hatırlatan Bakan Pakdemirli, "Hatay Reyhanlı Barajı, Gaziantep Doğanpınar Barajı, Kilis Afrin Barajı gibi tam 72 barajı hizmete açtık. Ilısu Prof. Dr. Veysel Eroğlu Barajı'nda 2020 yılı içinde enerji üretimine başladık. Yine ülkemizin en yüksek barajı olan Yusufeli Barajı'nı da inşallah yıl sonunda tamamlıyoruz. 2021 yılını "Su ve Sulama Yatırımlarında Hamle Yılı" olarak ilan ettik. Bu yıl sene başı su yatırım bütçesini sizin desteğinizle rekor seviyede artışla 15,3 milyar liraya çıkardık. Ayrıca yıl içinde desteğinizle sağlanan ek kaynaklarla su yatırım bütçesini 18 milyar liraya yükselttik. 2023'e kadar 150'ye ulaştırmayı hedeflediğimiz yer altı barajlarımızın 43'ü bitti. Yıl sonunda inşallah bu sayı 50'yi bulacak" diye konuştu.

Suyun verimli kullanılması ve maksimum oranda su tasarrufu sağlanması amacıyla sulama inşaatlarında kapalı basınçlı borulu sistemlerine ağırlık verildiğini ifade eden Bakan Pakdemirli, bugüne kadar toplam 11 milyon dekar alanda damla ve yağmurlama sulama sistemlerinin kurulumunun sağlandığını anlattı.

"SULARIN YENİDEN ÜRETİME KAZANDIRILMASINA KADAR SUYLA İLGİLİ HER KONUDA HAZIRIZ VE SAHADAYIZ"

"Cumhuriyet tarihinin ilk su şurasında suyumuzu A'dan Z'ye masaya yatırdık" diyen Bakan Pakdemirli, "Hedeflerimizi ortaya koyduk, adım adım yol haritamızı belirledik. 11 farklı çalışma grubunda bin 631 katılımcı, 7 ay boyunca toplam 1,5 milyon saat emek verdi. Oluşturduğumuz susurasi.gov.tr web sayfasından vatandaşlarımızın görüşlerini aldık. Sözün özü her bir fikri dinledik, her bir öneriyi not ettik. Havza bazında su yönetiminden su verimliliğe, suya göre tarımdan taşkın ve kuraklık planlarına, iklim değişikliğinden kullanılmış suların yeniden üretime kazandırılmasına kadar suyla ilgili her konuda hazırız ve sahadayız" ifadelerini kullandı.

KONYA'DA TARIM ÜRÜNLERİ DEĞİŞECEK

Bakan Pakdemirli'nin konuşmasının ardından gözler su kaynaklarında sorun yaşanan Konya'ya çevrildi. Konya'da özellikle son yıllarda mısır ve ayçiçeği ekiminde zirve yaşanıyor. Bakan Pakdemirli'nin bu açıklamasının ardından Konya'yla ilgili nasıl bir karar alınacağı merak konusu haline geldi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın açıkladığı Birinci Su Şurası Kararları şu şekilde:

- Su Verimliliği Strateji Belgesi ve Havza Bazlı Su Verimliliği Eylem Planları hazırlanacaktır.

- Belediyelerce içme suyu sistemlerinde %35 seviyesinde olan su kaybı oranı %25 seviyesinin altına indirilecek. Bunun yanında sürdürülebilir su hizmetleri sağlanabilmesi amacıyla 2023 yılından itibaren tam maliyet esaslı su ve atık su fiyatlandırması ile ilgili çalışmalara başlanarak suyun tasarruflu kullanımını hedefleyen kademeli tarifeler ile düşük gelirli hane gruplarını gözeten sosyal ve adil su tarifeleri uygulanacaktır.

- Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında, kullanılmış suların uygun kaliteye getirilerek başta tarımsal sulama olmak üzere yeniden kullanımı sağlanacak, sektör ve havza bazında su ayak izi belirlenecek, sanayide su verimliliği uygulamaları yaygınlaştırılacaktır.

- Su yönetiminde havza bazlı ve bütüncül yapılanmanın güçlendirilmesi ve havza ölçekli yönetim planlarının etkinliğinin arttırılması maksadıyla 2023 yılına kadar gerekli mevzuat düzenlemeleri yapılacaktır.

- Su kaynaklarımızın korunması, iyileştirilmesi ve sürdürülebilir yönetiminin sağlanması maksadıyla, 25 havza için havza ölçekli yönetim planları tamamlanıp uygulanmaya konulacak ve alt ölçekli planlamalar dâhil su ile ilgili bütün faaliyetlerde havza yönetim planlarına uyulacaktır.

- Su yönetiminde parçalı yapıyı giderecek, mevcut hukuki yapıdaki boşlukları ortadan kaldıracak, Avrupa Birliği çevre ve iklim değişikliği faslında yer alan su kalitesine ilişkin mevzuata uyum sağlayacak nitelikte bir Su Kanunu yürürlüğe konulacaktır.

- Suyun sürdürülebilir, etkin, verimli ve bütüncül kullanımı; su kaynaklarının korunması izlenmesi ile ilgili strateji ve politikalar; Kalkınma Planı, Ulusal Su Planı gibi bütün ulusal planlarda yer alacaktır.

- İçme suyu arıtma tesisleri, bundan sonra suyun karakteristik özellikleri ve bölgeye uygunluğu dikkate alınarak projelendirilecek ve işletilecektir.

- Kaynaktan musluğa su güvenliği planlarının hazırlanması ve uygulamaya geçilmesi sağlanacaktır.

- Atıksu arıtma tesisleri, geri kazanım potansiyeli ve deşarj edildiği alıcı ortamın kullanım maksatları dikkate alınarak, bundan sonra Nehir Havzası Yönetim Planları ile uyumlu bir şekilde projelendirilecektir.

- Su kaynaklarımızın kalitesini korumak maksadıyla alıcı ortam bazlı deşarj standartlarına geçiş sağlanacak, sularımızın miktar ve kalitesini iyileştirmek için nehir havzası yönetim planlarındaki tedbirler uygulanacaktır.

- Yeraltı ve yerüstü su kaynaklarımızın kalite ve miktar olarak korunması, izlenmesi için 2022 yılından itibaren gerekli olan bütçe ve altyapı eksiklikleri giderilerek mükerrerlikleri önleyecek şekilde kurumlar arası koordinasyon etkin hale getirilecektir.

- Ulusal Su Bilgi Sistemi yaygınlaştırılacak, verilerin elde edilmesinde ve paylaşılmasında standardizasyon sağlanarak su ile ilgili bütün çalışmalarda karar destek sistemlerinin kullanımı yaygınlaştırılacaktır.

- Paris Anlaşmasının Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde onaylanması ile önem kazanan iklim değişikliğine uyum faaliyetleri, iklim değişikliğinin su kaynaklarına etkileri analiz edilerek hız kazanacaktır.

- Taşkın ve kuraklık yönetiminde kriz yönetiminden risk yönetimine geçiş sağlanarak Ülkemizdeki tüm havzalarda Taşkın ve Kuraklık Yönetim planları 2023 yılına kadar tamamlanacak ve bu planlarda belirlenen tedbirlerin uygulanması sürekli takip edilecektir.

- Taşkın ve kuraklık afetleri ile ilgili tahmin ve erken uyarı sistemleri kurulacak ve bu afetler öncesinde gerekli uyarılar yapılarak önlemler alınacaktır.

- 2022 yılından başlanarak toplumun tüm kesimlerinin sürece dâhil edilmesi ile iklim değişikliği kapsamında, çölleşme, erozyon, su ve toprak koruma hususunda eğitim ve farkındalık çalışmalarıyla iklim değişikliğine karşı direncin artırılması sağlanacaktır. Tüm çalışmalarda iklim değişikliğinin etkileri öncelikli olarak değerlendirilecektir.

- Ekonomik olarak sulanabilir arazilerin modern sulama yöntemleriyle sulanması yaygınlaştırılacaktır.

- Sulama projelerinde özel sektörü de içine alan yeni finansman modelleri geliştirilecektir.

- Havza su potansiyeline göre ürün deseni belirlenerek suya göre tarım yaklaşımı esas alınacaktır.

- Sulama tesislerinin, dijital teknolojilerle uzaktan kontrol ve otomasyonu sağlanarak tasarruflu su kullanımı hedeflerine ulaşılacaktır. Sulamada enerji giderlerinin azaltılmasına yönelik tedbirler artırılacaktır.

- Ülkemizin aktif deprem kuşağında olması sebebiyle barajların emniyetli bir şekilde işletilmesi için gerekli yasal mevzuat geliştirilecektir.

- Ülkemizin su depolama kapasitesini artırmak için uygun olan yerlerde baraj yapımlarına devam edilip mevcut barajların ekonomik ömürlerinin uzatılması için gerekli önlemler alınacaktır.

- Yeraltı barajları ve yeraltısuyu suni besleme yapılarının planlanması ve ivedilikle tamamlanması sağlanacaktır.

- 2022 yılından başlanarak toplumun her kesiminin su, meteoroloji ve iklim değişikliği okuryazarlığının geliştirilmesi açısından eğitim/bilinçlendirme faaliyetleri gerçekleştirilecektir.

- İklim değişikliğine bağlı olarak yaşanan meteorolojik afetlere karşı önceden tedbir alınabilmesi için şehir planlamalarında ve zirai faaliyetlerde meteorolojik verinin kullanımı arttırılacaktır.

- Yukarı havzalardaki restorasyon amaçlı uygulamalarda yerel bilgi ve tecrübeyi dikkate alarak, doğa temelli çözümlere öncelik verilecektir.

- Su yönetimine ilişkin AR-GE çalışmalarının desteklenmesi ve geliştirilmesi sağlanacaktır.

Kaynak:Haber Kaynağı

HABERE YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.