Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni
Cumhurbaşkanı Erdoğan: (2)- "(BAE Dışişleri Bakanı Zayed'in sosyal medya paylaşımı) Fahreddin Paşa'yı ve Medine müdafaasını bilmezsek, işte bir kendini bilmez çıkar, bize 'Erdoğan'ın ecdadı işte böyledir.', adeta 'hırsızdır' diyecek kadar adileşir, alçakl
ANKARA (AA) - Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) Dışişleri Bakanı Şeyh Abdullah bin Zayed'in sosyal medya paylaşımına ilişkin, "Fahreddin Paşa'yı ve Medine müdafaasını bilmezsek, işte bir kendini bilmez çıkar, bize 'Erdoğan'ın ecdadı işte böyledir.', adeta 'hırsızdır' diyecek kadar adileşir, alçaklaşır, ileri gider. Bu adam neyin şımarığıdır? Petrolün, elindeki paranın şımarığıdır. Benim ecdadım Medine'yi müdafaa ederken, be terbiyesiz, senin ecdadın neredeydi? Sen, önce bunun hesabını bize ver." dedi.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri Töreni'nde yaptığı konuşmada, terör örgütleriyle mücadelenin kararlılıkla ve başarıyla sürdüğünü belirtti.
Türkiye'nin sınırlarının yanı başında oluşturulmaya çalışılan terör koridoruna izin verilmeyeceğinin açıkça ortaya konulduğunu vurgulayan Erdoğan, ekonomiye sahip çıktılarını, Türkiye'nin kalkınma çabalarının önünün küçük operasyonlarla kesilemeyeceğini büyüme oranı, ihracat, istihdam ve üretimle ispat ettiklerini ifade etti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'yi durdurmak için çıkarılan her engelin hedeflere ulaşma azmini daha da kamçıladığına işaret ederek, 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimi ve diğer tüm saldırıların da yollarından döndürmediğini, mücadeleyi kararlı şekilde yürütmeye sevk ettiğini anlattı.
Kültür ve sanat çalışmalarının ihmal edilmemesi gereken alanlar olduğunu kaydeden Erdoğan, karşılaşılan her önemli sıkıntının ardından insanların, tarihlerini ve medeniyetlerini öğrenme arzusunun yükseliyor olmasının boşuna olmadığını vurguladı.
- "Öyle de bunlar cahildir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin Suriye'de, Irak'ta, Ortadoğu'da, Balkanlar'da, Kafkasya'da, Kuzey Afrika ve diğer coğrafyalarda verdiği mücadelenin anlamının ancak tarihe bakılarak kavranabileceğini belirterek, şöyle devam etti:
"Fahreddin Paşa'yı ve Medine müdafaasını bilmezsek, işte bir kendini bilmez çıkar, bize 'Erdoğan'ın ecdadı işte böyledir.', adeta 'hırsızdır' diyecek kadar adileşir, alçaklaşır, ileri gider. Bu adam neyin şımarığıdır? Petrolün, elindeki paranın şımarığıdır. Benim ecdadım Medine'yi müdafaa ederken be terbiyesiz, senin ecdadın neredeydi? Sen, önce bunun hesabını bize ver. Üç yıla yakın Fahreddin Paşa orada görev yaptı ve o mukaddes emanetleri biliyordu ki İngilizler gelip orada bir işgal hareketine girerse o zaman oradaki emanetler acaba nereye gider, bunun bilinci içerisinde, ufku o kadar geniş, ne yapıyor, oradan o emanetleri 2 bin civarında askerle İstanbul'a gönderiyor."
İstanbul'a gönderilen emanetlerin belli bir süre sonra saldırı olması ihtimaline karşı Anadolu'nun bilinmez bir köşesinde koruma altına alındığını aktaran Erdoğan, "Şimdi Topkapı Sarayı'nda, Kutsal Emanetler'in olduğu yerde 24 saat Kuran-ı Kerim tilavet edilmek suretiyle oranın anlamına, manasına uygun bir şekilde bu koruma süreci devam ediyor. Ama bu saygısızlığı, bu hakareti yapan kişi, acaba bu emanetler nedir diye sorsanız inanın bilmez. Öyle de bunlar cahildir." diye konuştu.
Kudüs'ün asırlarca nasıl yönetildiği bilinmediğinde, bugün o bölgede yaşanan hadiselerin hikmetinin çözülemeceğine değinen Erdoğan, Libya'da, Yemen'de verilen mücadeleler bilinmediğinde de bugün o ülkelerle ilgili gösterilen hassasiyetin sebebinin kimseye izah edilemeyeceğine işaret etti.
Balıkesir'de, Kara Astsubay Yüksek Okulu Mezuniyet Töreni'ne katıldığını hatırlatan Erdoğan, 1909 yılında astsubay okullarının ilk nüvesi olan küçük zabıt mekteplerinin açılmasına karar verildiğini, bunların yedi bölgede faaliyet göstermesinin kararlaştırıldığını, bunun da manidar olduğunu belirtti.
Erdoğan, söz konusu bölgelerin İstanbul, Konya, Selanik, Erzincan, Halep, Bağdat ve Yemen olduğunu anlattı. Bu şehirlerden şu anda Selanik'in, Halep'in, Bağdat'ın, Yemen'in sınırların dışında bulunduğunu anımsatan Erdoğan, bir asır öncesinde bu bölgelerde okullar kurmanın hazırlıklarının yapıldığını ifade etti.
- "Türkiye'nin demokrasi iradesini dolarlarınızla satın alamazsınız"
Yemen Türküsü'nün, "Havada bulut yok bu ne dumandır. Mahlede ölü yok bu ne figandır/ Şu Yemen elleri ne yamandır/Kışlanın önünde redif sesi var/Bakın çantasında acep nesi var/Bir çift kundurayla bir de fesi var/Ah o Yemen'dir gülü çimendir/ Giden gelmiyor acep nedendir/ Burası Huş'tur yolu yokuştur/ Giden gelmiyor acep ne iştir." sözlerini hatırlatan Erdoğan, Yemen'e düşman ayağı basılmaması için canın ortaya konulduğunu ifade etti.
"Bugün aynı Yemen kardeş kavgasının içinde kan ve ateşe boğulmuş durumda." diyen Erdoğan, diğer coğrafyaların da farklı durumda olmadığına bildirdi.
Asırlardır barış ve huzur içinde yaşanılan yerlerde bugün karşılaşılan görüntülerin yürekleri yaraladığının ifade eden Erdoğan, "Kendi meselelerimizin üstesinden gelmek için uğraşırken bu kardeşlerimizin bulunduğu durumu görmezden gelmek bize yakışmaz. Bu sebeple bedel ödeyeceğimizi bilsek de asırlarca birlikte yaşadığımız ortak tarih ve medeniyet geçmişine özellikle sahip olduğumuz kardeşlerimizin haklarını savunmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu'ndaki Kudüs oylamasına değinen Erdoğan, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"ABD'nin başkanı tehdit sallıyor. Nedir bu tehdit? Diyor ki 'Biz yüz binler, yüz milyonlar, milyarlar veriyoruz, bizim düşüncemizin aksine hareket edenler var. Bunların hepsini tek tek kaydediyoruz.' Peki, Amerika'ya ne diyorlar, 'demokrasinin beşiği.' Demokrasinin beşiği, dünyada dolarla satın alınacak iradeler arıyor. Sayın Trump, siz Türkiye'nin demokrasi iradesini dolarlarınızla satın alamazsınız, bizim kararımız bellidir. Tüm dünyaya da sesleniyorum. Sakın ha, böyle ufak tefek dolarlarla demokrasi mücadelenizde iradenizi birilerine asla satmayın. O dolarlar gelir ama satılan irade bir daha geri gelmez. Onun için duruşunuz çok önemli. Biz bugün Afrika ülkelerinin hepsini dolaşıyoruz ama biz dolarlar geri gelsin diye dolaşmıyoruz. Hepsi kimliğini, kişiliğini bulsun diye dolaşıyoruz."
(Sürecek)
AA
Kaynak: