"DAEŞ üyeliği" davası
İçişleri Bakanlığının "aranan teröristler" listesinde "kırmızı kategoride" yer alan Balı'nın da arasında bulunduğu 27 kişi hakkında, "terör örgütü DAEŞ'in yönetici veya üyesi oldukları" suçlamasıyla açılan davanın görülmesine başlandı- Mahkeme heyeti, tut
ANKARA (AA) - İçişleri Bakanlığının "aranan terörist" listesinde "kırmızı kategoride" bulunan İlhami Balı'nın da arasında olduğu 27 kişi hakkında, "terör örgütü DAEŞ'in yönetici veya üyesi oldukları" suçlamasıyla açılan davanın görülmesine başlandı.
Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanıklar Şafak Geçim, Selahaddin Başaran ve Selim Pehlivan, tutuksuz sanıklar Uğur Çelik, Ali İnanlı ve Esra Pehlivan, bazı müştekiler ve sanık avukatları katıldı.
Sanık Geçim, savunmasında, 2013'te Sincan'da sanıklardan Kamil Nuhoğlu'na ait kitapçıdan tefsir kitabı aldığını söyledi.
Geçim, şunları anlattı:
"Nuhoğlu, sohbet sırasında, 'Biz tefsir dersleri yapıyoruz' dedi. Ben de 2 ay kadar bu derslere gittim. Bu arada, Nuhoğlu'nun El Kaide'den alındığını ama beraat ettiğini öğrendim. Eşim, ilahiyat mezunu. Mısır'daki El Ezher Üniversitesinde İslam fıkhı çalışmak istiyordu ama o sıralarda Mısır'da darbe vardı. Bu yüzden Ürdün ya da Suudi Arabistan'ı araştırdık. Nuhoğlu'na, yardımcı olup olamayacağını sordum. Bana, 'Biz Suriye'ye hicret edeceğiz. Orada İslam devleti var. Gel, koşullara bak, hoşuna gitmezse dönersin' dedi. Bunu eşime anlattım. Bana, 'Çocuklarla beni Kayseri'ye, ailemin yanına bırak. Söyledikleri gibiyse bizi sonra alırsın' dedi."
Geçim, bazı kişilerle Ankara'dan iki minibüsle yola çıktıktan sonra Gölbaşı'nda emniyet ekiplerince yakalandıklarını belirtti.
Sonrasında Suriye'ye gitmekten vazgeçtiklerini aktaran Geçim, Suriye'ye gitmediğini, giden kimseyle de görüşmediğini savundu.
Sanık Başaran ise herhangi bir örgüte üye olmadığını söyledi. Suriye'ye yalnızca 2000'de Arapça eğitimine gittiğini ve 15 ay kaldığını kaydeden Başaran, "Her türlü terörü, IŞİD terörünü de benzerlerini de lanetliyorum" dedi.
Sanık Pehlivan, sanıkların birçoğunu esnaf oldukları için tanıdığını belirtti. Suriye'ye gitmediğini, kimseyi yönlendirmediğini öne süren Pehlivan, "Daha önce 2011'de, Esed'in zulmü dolayısıyla Suriye'ye gitme niyetim vardı ama eşim rahatsızdı. Sonradan herkes gruplara ayrıldı ve birbiriyle savaştı" ifadelerini kullandı.
Pehlivan, babasıyla tartışmasının ardından haber vermeden eşiyle evden ayrıldıklarını anlatarak, "Bir süre tanıdıklarda kaldık. Babam Suriye'ye gittiğimi düşündüğü için polise ihbarda bulunmuş" diye konuştu.
Selim Pehlivan'ın eşi Esra Pehlivan da o dönemde 3-4 ay Ankara'da, eşinin bazı arkadaşlarında kaldıklarını söyledi.
- Sanıklardan ikisine tahliye
Sanık İnanlı, tır kullandığını, nakliye ve ticaretle uğraştığını ifade etti. Minibüsle Ankara'dan Suriye'ye gidecek kişileri sınıra götürmekle suçlanan İnanlı, "Gaziantep'e gidecektim. Adem Canöz de Antep'e gideceğini söyledi. Antep'ten nereye gittiğini bilmiyorum" dedi.
Sanık Çelik ise Nuhoğlu'nun yönlendirmesiyle Suriye'ye gittiğini bildirerek, şu beyanda bulundu:
"Bana, 'Orada rahat yaşayabilirsin' dedi. Gaziantep'e gittiğimde Nuhoğlu'nun verdiği numarayı aradım. Antepli kaçakçılar bana sınırı geçirdi. Suriye'deki insanlara yardımcı olmak istedim. Videoları izlediğimde içim parçalanıyordu. Suriye'ye gittiğimde savaşamayacağımı, kimseye karşı silah kullanamayacağımı söyledim. Halk olarak yaşamak istedim. Savaşmak isteyenleri ayırdılar. Yaklaşık 3,5 ay kaldım. Orada, 'Ben Türkiye'ye dönmek istiyorum' diyemiyorsunuz. Derseniz, casus muamelesi görüyorsunuz ama ben bir yolunu bularak, Türkiye sınırına kadar geldim. Orada Türkmenlerin yardımıyla sınırı geçtim."
Sanıkların avukatının, müvekkilleri için tahliye talebinde bulunduğu duruşmada mahkeme heyeti, tutuklu sanıklar Geçim ve Pehlivan'ın tahliyelerine, Başaran'ın tutukluluğunun devamına karar verdi.
İddianamedeki bazı telefon görüşmesi kayıtlarını kabul etmemesi nedeniyle Başaran'ın ses analizinin yapılmasını kararlaştıran heyet, duruşmayı erteledi.
- İddianame
İddianamede sanıkların, DAEŞ'e katılmak üzere Suriye'ye gittikleri, gitmeye çalıştıkları veya gidenlere aracılık ettikleri kaydediliyor.
"Terör örgütü üyeliği" ile suçlanan sanıklar Şafak Geçim, Yusuf Cevizci, Uğur Gümüsel, Kamil Nuhoğlu, Kadir Akman, Ali İnanlı, Aykut Bilen, Selami Sertaç, İbrahim Davun, Selim Pehlivan, Rıtvan Genç, Mahmut Karaaslan, Bülent Sevdin, Nurgül Sevdin, Esra Pehlivan, Yasemin Cevizci, Uğur Çelik, Uğur Mazlum, Selahaddin Başaran, Erhan Kılıç, Mustafa Mol, Sedat Yener, Oğuzhan Emre Aktaş, Fatih Fidanboy ve Şinasi Karaoğlu'nun onar yıla, "terör örgütü yöneticiliği" ile suçlanan Mustafa Demir ve İlhami Balı'nın 22 yıl altışar aya kadar hapsi isteniyor.
Sanıklardan Balı, İçişleri Bakanlığının, Terörle Mücadele Kanunu Kapsamına Giren Suçların Faillerinin Yakalanmasına Yardımcı Olanlara Verilecek Ödül Hakkında Yönetmeliği çerçevesinde "kırmızı kategori"de aranıyor.
Mustafa Mol hakkında Ankara'da "canlı bomba" hazırlığındayken yakalanan 2 kişiye saldırı talimatı verdiği gerekçesiyle de iddianame düzenlenmişti.
Bazı sanıkların halen Suriye'de bulunduğu belirtiliyor.
AA
Kaynak: