Muzaffer Tulukcu
Danimarka’da bir düğün
İnsanların cenaze ve düğün günleri önemlidir diyerek çıktık yola. Daha dün acil bir hastamızı köyden Konya’ya getirmemiz büyük bir dertti. Bugün ise düğün için Konya’dan çıkıp 2-3 günlüğüne başka ülkelere gidiyoruz, ne halden ne durumlara geldik.
1977 yılından beri tanıdığım eski sporcum aslı Çumra Apa’lı olan Sefer Anık – Zeynep Anık çiftinin biricik oğulları Oğuzhan’ın düğünü için THY uçağı ile Konya – İstanbul derken Kopenhang’a ulaşıyoruz. Dünürler, Nurten kızımızın ailesi Kulu Kozanlı Doğutepe köyünden Eyüo – Yüksel Korkmaz çifti. İki tarafta Konyalı olsa da farklı kültürlere sahip olmalarına rağmen yuva kurmanın önemini bilen aileler.
İnci düğün salonu sahibi de yabancı değil Hala Kadriye Anık’ın. Dostumuzu memnun etmenin yanı sıra bizimkilerin Avrupa’daki durumlarını, düğünlerini de merak ediyoruz.
Salon düğünü ama gelin alma aynı Türkiye’mizdeki gibi. Oğlan evi konvoy yapıp kız evine doğru yol alıyor. Ayyıldız bayrağın dalgalanışı ve davul – zurna sesinin oralarda yankılanışı bir başka oluyor.
Gaynata ve yakınları kız evine çıkarken davul – zurna sesini duyan yalnızca bizimkiler değil, ecnebilerde merakla pencerelerden sarkarken sokaktakilerde merakla olup biteni izliyorlar. Bahşişsiz kapı açılmaz tabii ki. Damadın omzundaki yeşil ayyıldızlı ve tuğralı Şal dikkatimizi çekiyor. Gelin gelinceye kadar davul – zurna eşliğinde oynayanlar neşeyle izleniyor. Tabi ki düğün evi oynanacak, cenaze evi değil ki.
Yukarı çıkanlar gelince, dua eden hocamız amin diyenlerle birlikte tekbirlerle gelin arabası sahiplerini buluyor. Allaha ısmarladık, su döken, testi kıran Türkiye’deki gibi aynı.
İnci düğün salonu yavaş yavaş sahiplerini buluyor. Çok geçmeden akşam ile birlikte 1000 kişilik masalar dolduruluyor. Sonrası ikramlar ve eğlence. Gece yarısı evimize dönüp istirahata çekiliyoruz.
Aldığımız bilgiye göre Milli Görüş veya mutaassıp aileler salonda eğlence yerine daha manevi faaliyetlerle o önemli günü kutluyorlar.
Ertesi günü Türkiye’deki adete uyup kız evine Allah kavuştursuna gidiyoruz Ne güzel adet.
Anadolu’daki düğünler gibi modernleşme modasına uyup salonları önemsesekte Avrupa’da hala bayrak, davul, zurna ve dualarla tekbirlerle gelin almak, Allah kavuştursuna gitmek ne güzel. Demek ki bu millette daha çok iş var