Darbe girişiminin şifreleri "Kuzgun" ve "Şapka"yla çözüldü

Darbe girişiminin şifreleri "Kuzgun" ve "Şapka"yla çözüldü

FETÖ'nün darbe girişiminin ardından "Şapka" ve "Kuzgun" kod adıyla gizli tanıklık yapan ancak mahkeme sürecinde kimlikleri açığa çıkan itirafçı sanıklar, 2 yıl önce yaşanan hain darbe girişiminin şifrelerini çözen beyanlarda bulunarak Türk yargısının elin

İZMİR (AA) - ÖMER SÜT - Türkiye tarihine karanlık bir gece olarak geçen 15 Temmuz 2016'daki darbe girişiminin arkasında Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) ve örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in olduğunu beyan ederek hain darbe girişiminin şifrelerinin çözülmesini sağlayan "Şapka" ve "Kuzgun" kod adlı itirafçı sanıklar, Türk yargısının elini güçlendirdi.

AA muhabirinin derlediği bilgilere göre, gizli tanıklar "Şapka" ve "Kuzgun" kod adlarıyla örgüt yapılanması hakkında konuşan ancak daha sonra kimlikleri ortaya çıkan eski Foça Jandarma Komando Okulu ve Eğitim Merkez Komutanlığı Kurmay Başkan Vekili albay Hakan Bıyık ile eski Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanı tuğamiral Halil İbrahim Yıldız'ın darbe girişimine ilişkin verdiği bilgiler doğrultusunda hazırlanan iddianamede, FETÖ elebaşı Fetullah Gülen bir numaralı sanık olarak yer aldı.

Örgüt elebaşının Türkiye'ye iade edilmesi için ABD'ye gönderilen deliller arasında yer alan iddianamede, darbe girişiminin kilit ismi Adil Öksüz'ün teşebbüs planını ABD'ye götürerek Gülen'e onaylattığı, girişimin de Gülen'in emriyle gerçekleştirildiğini anlatan Yıldız ve Bıyık'ın ayrıntılı ifadeleri de ABD'yle paylaşıldı.

Darbe girişiminin planlandığı Ankara Çukurambar'daki villa toplantısına ilişkin ayrıntıları paylaşan Yıldız, örgütün sözde "Hava Kuvvetleri imamı" Adil Öksüz'ün burada teşebbüsten önce TSK'dan ihraç edilen koramiral Ömer Faruk Harmancık, tuğamiral Sinan Sürer, Bıyık ile "İhsan" kod isimli örgütün mahrem imamı Hasan Coşkuner ve ismini bilmediği birçok kişiyle toplantı yaptığını belirtti.

Girişimin ardından görsel ve yazılı medyadan çıkan haberlerden sonra Öksüz'ün, o toplantıları yapan kişi olduğunu anladığına dikkati çeken Yıldız, Öksüz'ün villadaki katları gezerek villada bulunan ve darbeyle ilgili çalışmaları yürüten diğer örgüt mensuplarıyla görüşmeler yaptığını kaydetti.

Yıldız, "Öksüz, benimle birebir görüşmedi. Sadece Harmancık'la yaptığı konuşmalarını duyuyordum. Öksüz'ün darbe planının bitmek üzere olduğu, birkaç unsurun eksik kaldığını, bunların tamamlanacağını, Gülen'e onaylatılacağını söylediğini duydum. Öksüz darbe planını Gülen'e yazılı olarak değil, planı ezbere sunacağını söylüyordu. Villada, eksikliklerin giderilmesi halinde darbe planının 15 Temmuz'da, aksi halde 22 Temmuz'da devreye sokulacağı konuşuldu. Tarih konusunda kararsızlık vardı ancak iki tarihte de darbe planı saat 03.00'te devreye sokulacaktı." ifadelerini kullandı.

- Adil Öksüz'den "Şeytanı içimize karıştırmayalım" telkini

Yıldız, villadakilerin, darbe planının başarılı olmaması halinde nelerin yapılacağı ve halka rağmen söz konusu silahlı darbe girişiminin başarıyla sonuçlanamayabileceği görüşü dile getirildiğinde Öksüz'ün telkinlerde bulunarak, "Bu tür olumsuz düşüncelerle şeytanı içimize karıştırmayalım. Allah'ın yardımıyla bu iş olumlu sonuçlanacaktır." dediğini savundu.

Yıldız, Öksüz ile Sürer ve Harmancık'ın kendisine 15 Temmuz gecesi darbe yapacaklarını ve yönetime el koyacaklarını söylediklerini, kendisine de Tümamiral Aydın Şirin, Tümamiral Hasan Nihat Doğan, Güney Deniz Saha Komutanı Koramiral Hasan Uşaklıoğlu ve Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı Serdar Dülger'in derdest edilmesi ile İzmir'deki Türk Telekom Müdürlüğünü kontrol altına alma görevlerinin verildiğini, bunu nasıl yapacağını sorduğunda bölüğünde yapı ile irtibatlı uzman personelin isim listesinin verildiğini, plan çerçevesinde Şirin ve Doğan'ı derdest ettiklerini ancak Uşaklıoğlu ile Dülger'i gözaltına alamadıklarını anlattı.

- "Akın Öztürk, Genelkurmay Başkanı olacaktı"

Halil İbrahim Yıldız, darbe girişiminin başarılı olması durumunda, FETÖ'nün Genelkurmay Başkanlığı ve "Yurtta Sulh Konseyi" başkanlığına eski YAŞ üyesi Akın Öztürk'ün getirilmesine karar verildiğini ifadesine ekledi.

- Sönmezateş de o villadaymış

Gülen'in hain darbe planının arkasında olduğunu ifade eden yegane kişilerden biri olduğunu belirten Bıyık ise "Örgütün sözde 'Hava Kuvvetleri imamı' firari Adil Öksüz, Ankara'daki bir villada darbe girişiminden önce TSK'dan ihraç edilen Kurmay Albay Bilal Akyüz, Kurmay Yarbay Barış Avıalan, Tuğgeneral Mehmet Partigöç, Havacı Tuğgeneral Gökhan Şahin Sönmezateş, Koramiral Ömer Faruk Harmancık ve Jandarma Kurmay Yarbay Turgay Sökmen ile toplantı yaptı. Darbeyle ilgili çalışmaları yürüten örgütün sözde üst düzey 'imamları' ile de görüşmeler yaparak sürekli irtibat halindeydi." şeklinde ifade verdi.

- Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı derdest planı

Öksüz'ün 15 Temmuz akşamında cezaevlerinde tutuklu bulunan FETÖ mensuplarının çıkartılması talimatını verdiğini vurgulayan Bıyık, "Salon ortamındayken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile ilgili yapılan konuşmaya şahit oldum. Sayın Cumhurbaşkanımızı Huber Köşkü'nden bir ekibin helikopterle alarak İstanbul'a getireceği, buradan başka bir helikoptere bindirilip denize açılan bir gemiye alınacağı konuşuldu ama kimlerin alacağı konuşulmadı. Özel Kuvvetlere verilmesi konusu geçti. Özel Kuvvetlerden görevlendirilecek personelin ise sıfırdan yeni oluşturulmuş personel olacağı ve bu personelin cemaat personeli olması konuşuldu." beyanında bulundu.

Girişimden 2 gün önce, örgüt tarafından gönderilen mesajlarda, darbeye karşı gelebilecek generallerin derdest edilmesi talimatını aldıklarını, bu doğrultuda emekli Korgeneral Ata Kalkan'ın derdest edildiğini bildiren Bıyık, soruşturma aşamasında verdiği ifadelerinde değinmediği bir konuyu da paylaştı. Bıyık, "Adil Öksüz, Fetullah Gülen'le yaptığı görüşme sonrasında, Gülen'in talimatını bize aktardı. Öksüz, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yüksek Askeri Şura'da (YAŞ) Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ı emekli edecek. Orgeneral Akar'ın darbede desteğinin örgütün yanında olması için bunu ona söyleyin.' şeklinde sözler sarf etti. Bunun Gülen'in talimatı olduğunu söyledi." ifadelerine yer verdi.

- İtirafçı olunca az ceza aldılar

İtirafçı olan "Şapka" kod adlı gizli tanık eski albay Hakan Bıyık ve "Kuzgun" kod adlı eski tuğamiral Halil İbrahim Yıldız, İzmir'de yargılandıkları davada, "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Heyet, bu cezayı, "terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile Adil Öksüz'ün isimlerini darbe girişiminin azmettiricisi ve planlayıcısı belli olmadan adli makamlara verdikleri ve buna ilişkin itirafçı oldukları" gerekçesiyle önce 20 yıla sonra da Türk Ceza Kanunu'nun ilgili maddesi gereğince 16 yıl 8 aya indirdi.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı