Demirci: İstişare masası genişlemeli
Beğen İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Vehbi Demirci Beğen İnşaat ve sektöründeki gelişmeleri Memleket'e değerlendirdi.
Beğen İnşaat olarak yeni yaşam alanları sunmaya çalıştıklarını ifade eden Demirci, 'şehre katkıda bulunmaya çalışıyoruz bu yüzden belediyeler bizi de istişare masasına dahil etmeliler' dedi.
-Beğen İnşaat'ın hikâyesini anlatabilir misiniz?
1969 Konya Bozkır doğumluyum. Asıl işimiz emlak-inşaat yani baba mesleğimiz dediğimiz bu işe 1979 yılında Beğen Emlak olarak başladık. Babam askerden geldikten sonra inşaat işine başlamış. Daha sonra Almanya’ya gitmiş,Türkiye’ye geldikten sonra işleri büyütmüş. Şu anda köyünde küçük bir evde yaşıyor. İlk olarak emlakçılık yaparak başlamış daha sonra arsa alarak ev yaptırmış. 1985'li yıllarda Konya’ya çok büyük göçler olurdu. Dolayısıyla konut satışları artıyordu. 1990'lı yıllarda inşaatlar hız kazandı. 2000'li yılların başında kurumsallık kazanarak Konya Beğen İnşaat olarak şirketimizi kurduk. Kardeşim Ekrem Demirci, babamız ve ben işe başladık. Asıl mesleğimiz inşaatçılık ve Konya’da çok iyi işler yaptık, marka olduk. 2003 yılında Karaman Caddesi'ne 36 dairelik bir konut yaptık. O caddede en büyük bina bizim binaydı. İlk zamanlarda ankastre nedir bilinmezdi bunu ilk yapanlardan biri biz olduk. Duvar kâğıtları, avizeler derken o zamanın görülmemiş lüksünde daireler teslim ettik. Diğer inşaat firmaları bizim yaptıklarımızı takip etmeye ve bizi izlemeye başladılar. Bu vesile biz de bazı alanlarda öncü olduk.
-Konya’da yapılaşma ne aşamada? Sayın Cumhurbaşkanı'nın 'yatay yapılar istiyorum' sözüne uyuluyor mu?
Maalesef bu sadece sözde kaldı. Yatay, dikey yapılaşmalar konuşmalarda kaldı. Şehri, kenarlara çekmemiz lazımken kocaman şehri ortada bir yere hapis ettik. Buradan Ladik’e doğru büyümesi, Çumra’ya doğru genişlemesi lazımdı. 'Yatay yapılaşma nedir?' dediğimizde biraz daha az katlı binalar... Mesela Amerika'da yapılar 2'şer katlı ve şehirler planlı olarak yayılmış durumda.
-Yatay yapılaşmayı başaramaz mıyız?
Geç kaldık ama yapılamaz demiyoruz. Belediyelerin istişare masalarına bizleri de çağırmaları gerekiyor. Biz de fikirlerimizi paylaşalım. Diğer kurumlarla da konuşarak bir şeyler yapalım. Şehir hepimizin. Biz buralarda kalıcı olarak yaşamaya devam edeceğiz. Bazı şehirler bizi çoktan geçmeye başladılar bile. Burası Selçuklu'nun başkenti çok güzel bir şehir, tarihimize sahip çıkarak şehrimizi planlı bir şekilde yapalım.
-Amerika'dan bahsettiniz... Şehirleşme alanında Amerika ile Konya arasında fark ne tür farklar var?
Amerika'yı bize yanlış anlatıyorlar. Ama görülecek çok şey var. Bir milyon nüfuslu bir şehir. Uçaktan bakarken, "Bu ne kadar büyük şehir?" diyorsunuz. Yani Konya çok büyük ve geniş bir alana yayılmış bir şehir. Amerika'dan örnek verdik ya... Orada yapılarla birlikte ve alt yapı da eski ama çok sağlam. Yine araç sayısının çok olduğunu fark ettim. Yolların planlı ve geniş olmasından dolayı trafik hiç aksamıyor ve çok akıcı. Yani mükemmel bir şehir yapılanması var. 8 gidiş 8 gelişli yollar yapmışlar. Köprüleri inceledim 6 katlı köprüler yapmışlar. Trafiğin aksaması mümkün değil. Şehir merkezine gittik, yüksek katlı binalar karşımıza çıktı. Tüm ticaret, iş hayatı oraya taşınmış. Şehir merkezinden başka her yer 2'şer katlı evler. 5 kilometre aralıklarla AVM’ler yapmışlar. Otopark sorunları yok... Bizim yaptığımız sadece çok katlı yapılar. Ben kendi tabirimle söylüyorum çok katlı yapılardan konut alırken sadece 'lüks hapishane' satın alıyoruz. Komşuluk ilişkilerimiz kayboluyor. Yine Amerika’yı örnek vereceğim, onlarda bizim gibi bahçe duvarı, üstüne çit, onun üzerine jiletli tel yok, öyle bir şey göremezsiniz. Ve birbirleriyle olan komşuluk ilişkileri de gelişmiş. Hanı rahmetli Mehmet Akif Ersoy demiş ya “ dinleri var işlerimiz gibi, işleri var dinlerimiz gibi” Yanı adamlar dinimizdeki olması gerekenleri almışlar, onların dinindeki olması gerekeni biz almışız. Çocuğumuz var, torunumuz var, sosyal aktivitemiz yok. Akşamüstü veya hafta sonu vakit geçirecek bir alan bulamıyoruz. Bunlar vatandaşların en doğal hakkı ve bunu yapacak olan kurum ise belediyelerdir.
-Müteahhitler sorunlarınız nelerdir?
Konut yapıyoruz ve satarken de iyi vaatlerde bulunuyoruz. Binayı bitiriyoruz, doğalgaz gelmiyor. 'Bunun doğalgazını getir binaya bağlayalım' diyoruz, geciktiriyorlar. 'Alt yapı oluşturalım' diyoruz, ilgilenilmiyor. İnşaata başlarken, ruhsatı ve izni veriyor, şantiye elektriğini de veriyor... Bunlar yapılıyor ama inşaat bittikten sonra yeni sıkıntılar başlıyor. Binaya elektrik verilmiyor. Bunun gibi şeyler. Biz inşaata başlarken, ruhsat aldığımızda alt yapıya da belediyenin başlaması gerekiyor. Yani ruhsatı verirken KOSKİ, MEDAŞ, internet, doğalgaz gibi hizmet alt yapılarının tamamlaması lazım. Uzaklığı önemli değil, imar verilen her yere altyapı gitmesi lazım.
-Müteahhitlere 'güven' noktasında problem yaşanıyor mu? Bu konuda nelere dikkat etmeliyiz?
Hem arsa sahipleri hem müşteriler hem de müteahhidin dikkat etmesi gereken başlıklar var. Müteahhit açısından, alacağı arsanın altyapısı oluşturulmuş olması gerekiyor. Arsa sorunlarını halletmiş olması da lazım. Konya'daki müteahhit sayısına bakıldığı zaman da anormallik var ama problemli olanı da zaten uzun süreli gitmiyor. Devletin bu konuda yeni çalışma yapması gerekiyor. Cebine 30-40 bin lira koyan herkesin müteahhit olamaması lazım. Zira 'güven' problemi burada başlıyor. Yine arsa sahiplerinin en çok dikkat etmesi gereken nokta ise müteahhitle yapacağı sözleşmeyi iyi okuyup, anlamalarıdır. Oranlara iyi bakmalı, net hesabı, brüt hesabı iyi takip etmelidir. Misal, teyze, hayatında ilk kez ev sahibi olacak onun için arsasını koşarak veriyor. Müteahhit de ona 120 metrekarelik daire vereceğini söylüyor ama bir bakıyorsunuz ki, balkon vesaire düşüşleriyle daire 80-90 metrekareyle sınırlı kalmış. Bu ayrıntılara dikkat edilmesi gerekiyor.
-'Güven' noktasında resmi makamların caydırıcı bir yaptırımı var mı?
Yok, aslında ama iki yıldır yürürlükte olan bir kanuna göre iskân almadan elektrik alamıyorsunuz. Belki bu az da olsa caydırıcı oluyor. Bu durum ciddi çalışan ve 'güven' problemi olmayan müteahhitlere de yansıyabiliyor. Dolayısıyla mağdur ordusu da meydana getiriyor. Yine SGK borcu varsa iskânı alamıyorsunuz. Bu da bir yaptırım.
-Beğen İnşaat hangi hizmetleri sunuyor, hangi alternatifler var?
Bu zamana kadar 3000'e yakın konut ürettik. Hamdolsun ki, "Beğen İnşaat'tan konut aldık ama memnun olmadık" diyen bir tane müşterimiz çıkmadı. Muhakkak ki küçük hatalarımız olmuştur ama o sorunları da halletmişizdir. 38 yıllık bir geçmişe sahip olan Beğen İnşaat'ın bir marka değeri vardır. Biz en başından itibarın önemli olduğunu düstur edindik. Ahmet Özcan Caddesi'nde bir çok yaşam alanı inşa ettik. Her konuttaki değişiklik ve yenilikleri de müşterilerimiz de fark etti. Kendimizi sürekli yeniledik. İlk binamıza boya yapmışsak ikinci binamıza duvar kâğıdı sonra ankastre derken teknolojiye yeni yaşam standartlarına göre kendimiz geliştiriyoruz. Bahçe düzenlemesi, yeraltı otoparkı, çocuk parkı, kamelyası, ağacı çiçeği derken son sistem yaşam alanları sunuyoruz. Son 5 yıldır ise sadece site şeklinde konutlar yapıyoruz. Şu anda Meram'da Dede Korkut Mahallesi'nde 25 bin metrekare, 8 parselden oluşan bir alana 336 konutluk Bahar Evleri adında yeni yaşam alanı inşa ediyoruz. Biz aynı zamanda şehri güzelleştiriyoruz. Çünkü Meram'daki Bahar Evleri projesinde 8 parselin içinde 100 tane eski evin bulunduğu alanı kendimiz temizledik. Bitti mi? Hayır... 8 parsele dahil olan 100 aileye de kira bedeli gibi ayrıntıları da sağlıyoruz. Yani onların yaşamını etkilerken o ailelere de daha iyi hayat standardı da sunuyoruz. Üstelik hiçbir arsa sahibine de ayrım yapmıyoruz. Yani 336 dairede avukat, doktor, hakim, savcı hangi imkanlara sahip olacaksa arsa sahiplerine de aynı imkanları sunuyoruz. Yine Şefikcan Caddesi'nde devam eden ve adını Osmanlı Konutları koyduğumuz yaşam alanları üretiyoruz.
-İnsanlar konut alırken en çok neyi istiyor?
Arsa sahipleri başlarını sokabileceği temiz, düzgün bir daire istiyor. Konut satın alacaklar ise, 5+1, 6+1 gibi büyük daireler talep ediyor. Yalnız, insanlar konutlara bu kadar para veriyorlarsa ektra hizmetleri de talep ediyor. Misal, yeraltı otoparkı, yeşil alanlar, oyun parkları, spor alanları, yürüyüş alanları isterken dairenin ferah olması, mutfak banyo ve diğer alanlarının kullanışına da çok önem veriyor. Aslında Beğen İnşaat olarak müşterinin örnek dairede gördüğü ve istediği her şeyi eksiksiz teslim ediyoruz.
-Konya'ya yeni projeleriniz var mı?
Bu yıl aslında çok büyük projelerimiz vardı ama malumunuz 2015 seçimle geçti. Tabi ki bu, inşaat sektörünü de etkiledi. Krediler yükseldi, iş değil daha çok seçim konuşulan bir yıl olduğu için konut satışlarında da düşüş oldu. 2016 öncelikli hedefimiz ilk etapları bitmiş olan yukarıda bahsettiğimiz Bahar Evleri ve Osmanlı Konutları projelerimizde devam eden 700 dairelik yaşam alanlarını teslim etmek. Yine 2016'nın ortaları ya da sonlarına doğru 800 ile 1000 dairelik bir proje üzerinde duruyoruz. Yeri belli ama şu anda rantçılara fırsat vermemek adına açıklamıyoruz.
-Konya'da arsa sıkıntınız var mı, Bu sıkıntıyı gidermek adına neler yapılmalıdır?
Arsa noktasında inanılmaz sıkıntılar var. Bunun için belediye başkanlarımızdan özellikle rica ediyorum ki, yeni yaşam alanları oluştururken müteahhitlerden de fikir alsınlar. Çünkü bu şehir bizim ve bu işi en iyi biz yaparız. Şehri birlikte kalkındırmak, güzelleştirmek için bizim de masaya oturmamız gerekiyor. Yine belediyeler 200-300 bin metrekare civarında arsalar üretip altyapısını hazırlayarak müteahhitlere vermelidir ki şehrin güzelliğine katkı yapalım. Belediyeler bizimle istişare ettikleri zaman da bizler, yine belediyelerin yükünü de hafifletmiş oluruz. Altyapısını oluşturur, ağaçlarını diker, yeşil alanlarını hazırlarız. Buraya kadar güzel ama belediyelerin de bizlere yardımcı olması gerekir. Yani sadece imara açmak arsa üretmek anlamına gelmiyor.
Röportaj M.Ali Elmacı-Ahmet Gökbaş