Depremin acısını unutmadılar

Depremin acısını unutmadılar

Sakarya'da 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde evleri yıkılan, yakınlarını, sevdiklerini kaybedenler o günleri unutamıyor- İki katlı evlerinin enkazında 3,5 yaşındaki kızını kaybeden Levent Örücü, depremde kendilerine ilk yardımı komşularının yaptığını ve

SAKARYA (AA) - İBRAHİM YOZOĞLU - Sakarya'da 17 Ağustos 1999 Marmara Depremi'nde evleri yıkılan, yakınlarını, sevdiklerini kaybedenler, depremin izlerini hala taşıyor.

Depremde, Adapazarı Pabuçlar Mahallesi'ndeki iki katlı evlerinin enkazında 3,5 yaşındaki kızını kaybeden Levent Örücü (53), felaketin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen yaşadığı acıları unutamıyor.

Örücü, AA muhabirine yaptığı açıklamada, deprem gecesi büyük bir sarsıntıyla uyandıklarını söyledi.

Evin üstlerine doğru geldiğini ve yıkıldığını belirten Örücü, "Ben bir şekilde kendi imkanlarımla enkazdan çıktım. İki katlı bir evdi. Üst katta annem Saadet, babam Eşref ve kardeşlerim, aşağı katta da ben, eşim Yasemin ve rahmetli çocuğum Aleyna vardı. Enkazdan çıkan ilk bendim. Ondan sonra kızımın, hanımın ve kardeşimin sesi geldi. İlk olarak yukarıdan kardeşimi çıkardım. Ondan sonra imkanlar ölçüsünde 'İlk kimi kurtarabilirim' diye düşündüm. Annemin üzerinde duvar vardı onu çıkarmaya çalıştık gücümüz yetmedi. O sırada komşular geldi. Daha sonra diğer kardeşlerim kayınpederim geldi. Hanımı ve annemi kurtardık. Daha sonra da kızımı çıkardık ama rahmetli olmuştu." diye konuştu.

Evin enkazından kızının sesinin geldiğini ve ağladığını duyduğunu anlatan Örücü, Aleyna'nın yatağında ölü olarak bulunduğunu, kızının herhangi bir yerinde ezilme veya bir izin bulunmadığını belirtti.

Örücü, ailesini enkazdan komşuların yardımıyla sağ çıkardıklarını anlatarak, "Testere getirdiler ağaçları kestik, gaz lambasıyla etrafı aydınlattılar. Komşuluğun akrabadan ileri olduğunu ben orada gördüm, orada anladım. Çünkü akrabam ve ağabeylerim gelene kadar komşum yanımdaydı. Şu zamanda komşuluk unutuldu ama komşuluğun gerçek değerini ben o zaman anladım." dedi.

- Felçli iken anne oldu iki çocuğuyla hayata tutundu

Depremde iki katlı evlerinin enkazında 5 ve 6 yaşındaki iki kızını kaybeden ve belden aşağısı felçli olan Aslı Atmaca (42) da felaketten 8 aylıkken kurtulan kızı ve depremden 9 yıl sonra doğan oğlu sayesinde hayata tutunuyor.

Aslı Atmaca ve eşi Bahattin Atmaca (53) felaketin üzerinden 17 yıl geçmesine rağmen yaşadığı acıları hala unutamıyor.

Atmaca ailesinin depremde yıkılan evlerinin enkazında kalan 8 aylık bebekleri kurtarılırken, 6 yaşındaki Rabia ve 5 yaşındaki Rüfeyda hayatını kaybetti. Aslı ve Bahattin çifti ise yaralı olarak hastaneye kaldırıldığı için enkazdan çıkarılan evlatlarını bir daha hiç göremedi. Minik kızlarının soğuk bedenlerini son kez de olsa göremeyen, cenazelerine katılamayan Atmaca çifti, depremden kurtulan 8 aylık kızları Ebrar ve 9 yıl sonra olan oğulları Ahmet Hamza ile hayata tutundu.

Bahattin Atmaca, tedavi sonrası sağlığına kavuşurken, eşi Aslı omurilik felci geçirerek sandalyeye mahkum yaşamaya başladı.

Aslı Atmaca, depremin olduğu sırada uyumadığını ayakta olduğunu söyledi.

Sallantı sonrası evin aniden çöktüğünü, daha önce hiç deprem yaşamadığı için ne olduğunu anlayamadığını belirten Atmaca, "Ev tamamen üstümüzdeydi. Sonra kayınpederim bizi çıkarttı. O an büyük acı yaşadım. İçeride evlatlarımın vefat ettiğini hissettim. Sonra beni yarım saat içerisinde çıkarttılar ve bahçeye koydular." şeklinde konuştu.

Afet sonrası bilincinin yerinde olduğunu, büyük bir acı hissettiğini aktaran Atmaca, enkazdan ilk olarak 8 aylık kızı Ebrar'ı çıkardıklarını, ardından da eşini çıkardıklarını anlattı.

- Kızlarını son bir kez göremedi

Kendisinin boğazına kadar gömülü olduğu için en son çıkarıldığını ifade eden Atmaca, yaşadıklarını şöyle anlattı:

"Kayınpederim yanıma geldi 'ayaklarını oynatabiliyor musun?' dedi. Ben de 'hayır' dedim. O an herhalde omuriliğim kopmuştu hiç kıpırdayamıyordum. Sonra beton yığınlarının arasından çıkarıp hastaneye götürdüler. O anki acı çok büyük, kendi acınız var, 8 aylık kızınız başkalarını kucağında ağlayarak geziyor, anlatılması çok zor. Bizi hemen hastaneye götürdüler. Bizim arkamızdan kızlarımızı çıkarmışlar yakınlarımız onlarla ilgilendi. Hiçbir şekilde ne onları görebildik, ne cenazelerini, ne definlerini görebildik. Çünkü hastanedeydik. Acısı çok büyük, hiçbir şekilde yanlarında olamadık."

Bahattin Atamaca ise iki katlı evlerinin üst katında kalan babasının ve annesinin kurtulduğunu, eşinin ve kendisinin belinin kırıldığını iki kızının da enkaz altında vefat ettiğini belirtti.

AA

Kaynak:Haber Kaynağı