Devlete gol atanlar

    PKK terör örgütünün onlarca gelir kaynağı var. Bunların çoğu ülke içerisindedir. Devletten ve halktan beslendiler. Yıllardır bölgede vergi topluyor, kaçakçılık yapıyor, ticaret yapıyor. En acısı HDP’li belediyeler ve  devlette çalışanların maaşlarından komisyon aldılar. HDP’li belediyeler PKK’ya  FİNANSAL VE LOJİSTİK DESTEK verdiler.

    FETÖ/PDY terör örgütünün, her biri devasa olan onlarca gelir kaynağı oldu. Bunların çoğu ülke içerisindedir. Devletten ve halktan beslendiler. Allah rızası için fitre, zekat, sadaka, himmet, burs aldılar. En acısı da devlette çalışanların maaşlarından pay aldılar.

   PKK korkutarak, zorla aldı.  FETÖ örgütü ‘Allah rızası için.’dedi, kolayca aldı

   Türkiye genelinde belediye ve resmi kurumlardan  maaş alan milyonlarca insan bu iki terör örgütüne finansal ve lojistik destek verdiler Bu kendi ayağımıza sıkmak gibi bir şeydi.  

  Yıllardır devlet kurumlarında yöneticilik yapanlar ve diğer çalışanlar bu kötüleri neden yetkili yerlere ihbar etmediler, mücadele etmediler? İnsan yanında çalışanın ne olduğunu, ne yaptığını bilmez mi? ‘Bana dokunmayan yılan bin yıl yaşasın.’denildi.

   Devlette çalışanların bir kısmı aldıkları maaşın hakkını vermediler. Bazı kurumlarda olması gerekenin iki-üç katı çalışanı oldu. İki personelin yapacağı işi on kişi yaptı.

   Devlet kurumlarında onbinlerce odanın tüm lambaları sabah 8 den akşam 17 ye kadar yanmaktadır. Lüzumsuz lambayı söndürmek hiç birinin aklına gelmedi. Her gittiğim kurumda lambaların lüzumsuz yere yandığını gördüğümde, çalışanlardan izin alarak söndürürdüm.

   Devlet binalarında, sıcak geçen Nisan, Mayıs aylarında kaloriferlerin yandığına  şahit olmuşuzdur. Yüksek lisans yaptığım bir üniversitemizin kaloriferleri Nisan, Mayıs aylarında hafta içi ve hafta sonu yanıyordu. Hafta içini anladım da hafta sonu neden yandığını hiç anlayamadım.

  Geçenlerde, resmi kuruma iş yapan bir römorkun içinde olan kumu 15 kişinin boşalttığını gördüm. Öğrencilik yıllarımda inşaatta çalıştığım günler aklıma geldi. Bir kamyon kumu iki kişiyle yükler veya boşaltırdık. Özel sektörde bu işler iki kişi ile yapılır.

   Devlette tasarrufla ilgili söylenecek çok şeyler var. Devletin yükü çoook ağır. Yüzbinlerce insan kart memuru. ‘Sallarım başımı, on beşinde alırım maaşımı.’oldu.

  Yurt dışında çalışan bir yakınım anlatmıştı. Almanya’da yaşayan gürbetçinin çocuğu attığı taş ile sokak lambasını kırmış. On dakika sonra Alman polisi gelince, yaşlı bir kadın; ‘Şu çocuk kırdı.’ demiş. Kadına, neden şikayet ettiğini sorduklarında, ‘O kırılan ampülün parası benim vergimle ödeniyor!’demiş.

   Özel kuruluşlarda, işyerlerinde yukarıda saydıklarımızın hiçbirisi olmaz, yaşanmaz. Yukarıda saydığımız yanlışların bir tanesi o iş yerini iflas ettirir. Ondan izin verilmez.

‘’DEVLET MALI DENİZ, YEMEYEN DOMUZ.’’ Sözüne  aldananlar  devlete çok GOL attılar.

  Sadece RECEP TAYYİP ERDOĞAN BEY’İN, Başbakanın, Bakanların  işlerini iyi yapması, çabaları, çırpınışı yeterli değil.  Hepimiz işlerimizi değerli yöneticilerimiz gibi iyi yapmalıyız.  Kişileri kontrol etmek için herkesin başına bir takipçi, polis dikemeyiz. Herkes aldığı ücretin hakkını vermelidir.

15 Temmuz bir milat, bir başlangıç. Devlet kendini kirleten ve zayıflatanlardan kurtulacak. 

KONTROLSUZ GÜÇ,  GÜÇ DEĞİLDİR

YA DEVLET BAŞA, YA KUZGUN LEŞE

 

 

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Çok uzun metinler, küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,Türkçe karakter kullanılmayan yorumlar onaylanmamaktadır.