Kasım Çakır
DİKTATÖR ALGISI VE İFTİRA
Algı, bir şeye dikkati yönelterek o şeyin bilincine varma. İnsanın çevresinden aldığı uyarımların, zihinde yorumlandırması, manalandırılması. Yanlış idrak, gözyanılması veya olmayan bir şeyi var göstermek algı oluşturmaktır.
Türkiye'de, 1960 yılından günümüze kadar 'algı oluşturma' üzerinden algıya bağlı operasyonlar yapıldı. Ortaya attıkları yalan yanlış iddialara halkı inandırdılar, olması için ikna ettiler.
Ülkemizi, siyasi ve ekonomi alanında istikrarsızlaştırma da 'algı oluşturma' stratejisi izlenmiştir.Zamanı gelince, dış egemen, küresel güçler başlatmıştır. İçeriden siyasiler, muhalefet, marjinal gruplar, menfaaat çevreleri, bazı kurumlar ve vesayet düzenini devam ettirmek isteyenlerde rollerini oynamışlardır.
Ah nede kolay, 'diktatör' de, arkanda kolayca güç topla, hedefe kısa yoldan ulaş. Çamur at kendisi kalmazsa izi kalsın.
Bu algı oluşturma ve iftirayı, 1960 yılında devrin başbakanı merhum Adnan Menderes'e ve Turgut Özal' a yapmışlardı. Onlara da 'Diktatör' demişlerdi. Şimdi aynısını Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan'a yapmaya çalışıyorlar.
Ülkesine ve halkına hizmet etmek, sevgi, muhabbet duymak, refah seviyesini yükseltmek, vefa, sadakat, halkını kucaklamanın karşılığı, 'diktatör' olmak mı?
İçimizdekiler bu yanlışa maalesef düşmektedir. Çoğunluğa düşen görev, algı ve iftirakların etkisi altında kalmamaktır.
Hayatta en çok zoruma giden ve üzüldüğüm, içimizden birisinin, birilerinin kandırılmış olmuştur. Geçmişde bir yakınımı, akrabalardan birisi kandırmış, kafasını çelmiş ve bize zarar vermesinde etkili olmuştu. Bu yapılan haksızlık benim çok gücüme gitmişti. Bu yapılana fitne ve fesatlık denir.
Ülkem dışından birisinin, birilerinin beni etkileyip, fitne ve fesat ortamına çekip; devletime, ülkeme, halkımıza, yöneticilerimize zarar verecek tavır içerisine girmek ne kadar acı ne kadar ahlaksız ve ne büyük ihanettir. Yabancının sözüne bakıp, benim insanımın saçının bir teline zarar veremem!!!
Batı, ABD ve israil, bölgemizde ki diğer ülkelerde de, algı oluşturma ve algı operasyonları yaptılar. Son örneği, Mısır'ın son cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'ye yapılanlardır. Daha henüz bir yıllık cumhurbaşkanıyken, Mısır halkını sokağa döktüler ve günlerce 'diktatör' dedirttiler. Mursi'nin ülkesine büyük hizmetler yapacağını erken keşfetmişledi.
Batı, bölgemiz de 'algı oluşturma' yı kendi basını ile yapmakda. Yalan, yanlış, iftira içeren, günlerce, aylarca yapılan haberlerle halkı etkilerler. Halkın kafasında kalan yanlış inanç ve düşünce doğru karar vermelerine engel olur.
Oluşturulan yanlış algı sonucu başlayan operasyonları o ülkenin iç dinamikleriyle gerçekleştirirler. Genellikle bazı kurumlarına yaptırırlar. Geçmişde bu yanlışları yapan kurumlarımız oldu. Fakat bunların isimlerini yazmaya müktedir olmadığım için isimlerini burada yazamıyorum.
2013 de, Gezi Olayları üzerinden ağaç eylemi, 17 ve 25 aralık operasyonunu yapan ve yaptırtanların amacı, 'diktatör' algısı üzerinden ülkeyi kaos ortamına sokmaktı.
Menderes'i asan, Özal'ı zehirleyen, 1961, 1980, 28 Şubat darbesini, 1971 muhtırasını yaptıran zihniyet hala hayatta. Roller aynı, figüranlar değişti sadece
Önümüzde cumhurbaşkanlığı ve 2015 seçimleri bulunmaktadır. Algı oluşturma ve algı operasyonları devam edecektir.76 milyonun üzerine düşen görev oyuna gelmemek, algılara kanmamak, birlik ve beraberliğimizi muhaza etmektir.