'Diriliş Şairi' Sezai Karakoç Hakk'a yürüdü
Fikirleriyle nesillere yol gösteren, Türk edebiyatı ve düşünce dünyasının büyük mütefekkiri, 'Diriliş Şairi' Sezai Karakoç, 88 yaşında İstanbul'daki evinde hayatını kaybetti
Şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç, 88 yaşında İstanbul'daki evinde vefat etti.
Türk edebiyatına kattığı sayısız eserle adından söz ettiren şair, yazar ve fikir adamı Sezai Karakoç, 88 yaşında İstanbul'daki evinde vefat etti.
Şair, yazar, fikir adamı ve siyasetçi Sezai Karakoç'un vefatının ardından birçok isim taziye mesajları yayımladı:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, sosyal medya hesabından, "Fikirleriyle nesillere yol gösteren, edebiyatımızın, düşünce dünyamızın, ülkemizin büyük mütefekkiri, "Diriliş Şairi" Sezai Karakoç Beyefendi'nin vefatını derin bir teessürle öğrendim. Merhuma Allah’tan rahmet, ailesine, sevenlerine ve Milletimize başsağlığı diliyorum" ifadeleriyle taziyelerini iletti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, "Kelimelere kırbaç vurup cümleleri koşturan, dizeleri gönlünün enginliğiyle inşa edip arkasında gıpta edilecek edebi bir hazine bırakan usta şair, saygın düşünür, değerli siyaset insanı Sayın Sezai Karakoç'un vefatından duyduğum üzüntüyü bilvesile paylaşıyorum. Diriliş şiirini yetim bırakıp, kaderin üstündeki kaderi yüreğinde taşıyarak 88 yaşında ebediyete intikal eden merhum Sezai Karakoç'a Cenab-ı Allah'tan rahmetler niyaz ediyor, ailesine, sevenlerine, aziz milletimize başsağlığı diliyorum. Mekanı cennet, ruhu şad olsun" ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, "Şair, yazar ve fikir adamı üstad Sezai Karakoç dünya sürgününü tamamlayarak Hakk'a yürüdü. Rabb'im mekanını cennet, makamını ali eylesin. Milletimizin başı sağ olsun" dedi.
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, sosyal medya hesabından, "Diriliş şairi Üstad Sezai Karakoç rahmet-i Rahman’a kavuştu. Örnek bir hayat, sağlam bir fikir örgüsü ve büyük bir edebî miras bıraktı geride. Mevla mekanını cennet, makamını âli, ruhunu şâd eylesin" açıklamasında bulundu.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop: Şiirimizin zirve ismi 'İslam Medeniyetinin Dirilişi' davasının öncüsü Sezai Karakoç'un vefatını üzüntüyle öğrendim. Allah'tan rahmet, ailesine ve milletimize başsağlığı diliyorum. Üstad fikir ve eserleriyle gönlümüzde yaşamaya ve yol göstermeye devam edecektir.
Konya Büyükşehir Belediye Başkanı Uğur İbrahim Altay, "Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır. Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır. Aşk celladından ne çıkar, madem ki yar vardır. Yoktan da vardan da ötede bir Var vardır! … Rahmet olsun" açıklamasında bulundu.
Sezai Karakoç kimdir?
Sezai Karakoç, 1933'te Diyarbakır Ergani'de dünyaya geldi. İlkokul ve ortaokulu Diyarbakır ve Maraş'ta parasız yatılı okuduktan sonra, lise öğrenimini Gaziantep'te tamamladı. Sezai Karakoç, liseyi bitirdikten sonra çok istediği felsefe bölümünde okumak üzere İstanbul'a geldi, fakat bu bölüme kayıt yaptırdığı halde, maddi zorluklar nedeniyle girdiği sınavını kazandığı Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi'ne burslu öğrenci olarak yerleşti ve 1955'te Mülkiye'den mezun oldu. Sezai Karakoç, 1959-1965 yılları arasında Maliye Müfettiş Yardımcılığı ve Gelirler Kontrolörlüğü görevlerinde bulunup vatani görevini yedek subay olarak yaptı. 1973'te memurluk görevinden ayrıldı. 1967 yılında "İslamın Dirilişi" adlı kitabından dolayı yargılandı. Büyük Doğu, Hisar, Akpınar, Dernek, Düşünen Adam ve A dergileri ile Yeni İstanbul, Sabah ve Milli gazetede yazılar kaleme alan Sezai Karakoç, 1960 ve 1971 yılları arasında Diriliş dergisini dönemsel sayılar halinde yayımladı. Yerli düşünce ve edebiyatının en önemli yayınlarından Diriliş dergisini, 1974'ten itibaren düzenli olarak 18 sayı halinde yayınlayan Sezai Karakoç, 1976'dan itibaren de gazeteye dönüştürdü. 1977-78, 1980 ve 1983 yıllarında da yayımlanan Diriliş, son olarak 1987-1993 yılları arasında haftalık olarak yayın hayatına devam ederken, Sezai Karakoç 1990'da kurduğu Diriliş Partisi ile hayatında farklı bir sayfa açtı. 1997 yılında Anayasa Mahkemesi tarafından kapatılışına kadar, "Güller açan gül ağacı" amblemli partisinin genel başkanlığında siyasi hayatını sürdürdü. "Hızırla Kırk Saat, Taha'nın Kitabı, Gül Muştusu, Körfez, Şahdamar, Sesler, Zamana Adanmış Sözler, Ayinler, Leyla ile Mecnun, Ateş Dansı ve Alın Yazısı Saati gibi eserleri yer bulunan Sezai Karakoç, 1950 yılında kaleme aldığı, ancak kitaplaştırılmasına 45 yıl boyunca izin vermediği ve bu süre boyunca fotokopi halinde elden ele dolaşan "Mona Rosa" adlı akrostiş şiiriyle geniş bir hayran kitlesine ulaştı.
Kaynak: