DİŞ DEYİP GEÇMEYİN!
Dişlerimize ne kadar özen gösteriyoruz? Doğru şekilde fırçalayabiliyor muyuz? Doğru sandığımız yanlışlar neler? Tüm bu soruların cevabını Özel Büyükşehir Hastanesi Diş Hekimi Aynur Aksu’dan öğrendik
Siz de ağız ve diş sağlığınıza önem veriyorsanız mutlaka bilmeniz gerekenler bu röportajımızda.
-Sağlıklı bir gülüş için ne yapmamız gerekiyor?
-Özenle bakmalıyız dişlerimize ama Türkiye’de bu işe ne kadar önem verildiğine bakmak lazım. Eskiye göre bu anlamda ülkemizde gelişmeler olsa da hala yeterli değil maalesef. Müslüman bir millet olarak dişlerimize iyi bakamıyoruz, temizliğe önem vermemiz gerekirken.
Dişlerimizi fırçalamamız gerektiğini herkes bilir ama ne aralıkta bilemez. Günde 3 defa fırçalamak en iyisidir ama eğer bunu yapamıyorsanız sabah kalktığınızda ve gece yatarken fırçalamak en idealidir. Dışarıda olan insanlar yanlarında pek fırça macun taşımıyor taşınsa öğle yemeği ardından da fırçalamak iyi olacaktır.
-Gece yatmadan önce fırçalamadığımız durumda, neler oluyor ağzımızda?
-Ağız oksijensiz kalıyor sürekli kapalı halde olunca kokular ve bakteriler artıyor. Kalktığınızda fark edersiniz ki ağzınız kokar çünkü gece bakteriler üremiştir. O yatmadan önce fırçalama olayı çok önemli. Özellikle üstünde durulması lazım.
-Nasıl diş fırçalayacağımızı da bilmiyoruz galiba.
-Genelde 30 saniyede fırçalayıp bitiriyor insanlar. En az 2 dakika olmalı. Bütün dişlerle uğraşarak fırçalamalısınız. Diş etinden dişe doğru fırçalanmalıdır. Dişlerinizi süpürür gibi yeterli basıncı uygulayarak fırçalamalıyız. Yatay fırçalamak yanlış bir fırçalama şeklidir. Yarardan çok zarar getirir o. Dişleri, diş etinden dişe doğru, dile bakan, yanağa bakan, dile bakan tarafını iyice fırçalamalıyız. Ön dişlerin ve alt dişlerin arkasını çok fırçalamalıyız çünkü oralarda çok kolay diş taşı birikir. Neden, çünkü tükürük bezimiz hemen dilimizin altında. Öyle olunca diş taşı o bölgelerde daha çok birikir.
-Diş taşı oluştuğunu nasıl anlarız?
-Yemek yedikten sonra dişin üzerinde biriken beyaz tabaka diş plağıdır. Onun üzerine tükürükten gelen kalsiyum ve fosfat gelir sertleştirir tabakayı. Yani diş içinde mikroplar ürer diş taşı bu mikropların yaşadığı sert bir yuvadır aslında. Diş taşı çürükten bile daha kötüdür. Dişlerin sallanıp hiç çürümeden dökülmesine kadar götürebilir. Kemik erimesine yol açar. Hasta bunu ağız kokusu olduğunda veya dişler kanıyorsa her fırçalamada bu şekilde anlayabilir.
-Diş macunu ne kadar önemli?
-Macundan ziyade fırça önemlidir ve mesele dişin güzel süpürülmesidir. Esas olan mekanik temizlik macun ferah bir ağız kokusu sağlar bize. Macun olmadığı durumda da dişler fırçalanabilir.
-Avrupa’ya oranla bizde macun tüketimi çok düşükmüş.
-Evet, zaten biz onlar kadar bakmıyoruz dişlerimize. 11 yaşında dişi çıkmış 14’ünde diş çekilecek hale gelmiş. Ailenin örnek olması önemli, örnek olmayınca çocuklarda öğrenemiyor.
-Diş fırçası önemli mi peki?
-Yani eğer düzenli dişinizi fırçalayan biriyseniz 3 ayda bir diş fırçanız bozulur şekli değişir. Sert fırçalayanlar biraz daha erken bozarlar fırçalarını. Her dişe ulaştığınızdan emin olacak şekilde mercimek kadar macunla fırçalayacaksınız. Islatmadan kuru fırçayla fırçalanacak bu da önemli.
-Dişi küçümsememek lazım galiba, tüm vücudu etkiliyor.
-Diş, tüm vücut sağlığını etkiler. Diş deyip geçemezsiniz. Dişeriniz de çürük veya diş eti hastalığınızın olmaması lazım. Ağız içinde enfeksiyon kaynağı olduğundan çok çok önem arz ediyor kalp ve böbrekler zarar verir tüm vücuda. Genelde diş ağrımadan dişlerimizi bir hekime göstermiyoruz, genel olarak dişlerimizin üstüne düşmüyoruz.
-Aile de önemli dediniz diş fırçalama alışkanlığı kazandırılmasında, ne yapmalı ebeveynler?
-Bebekken anne sütü bile alsa o bebeğin diş etlerinin temizlenmesi gerekiyor. Nemli tülbentle diş etleri silinmeli. 3 yaşına kadar macunsuz sadece fırçalayacak. Onlar zaten oyun gibi görür ve zevk alırlar. Anne baba çocuğuna gece yatmadan diş fırçalaması gerektiğini her gün yanına çağırıp tekrarlatarak öğretebilir. 3 yaşından sonrada çocuklar için macunlar var onlarla fırçalayabilir. Çocuğu korkutmak yerine bunlara alıştırmak lazım, yanlarında olumsuz konuşmamak gerek.
-Diş hekimlerinden de genelde korkulur.
-Evet, öylede bir meslek seçmişiz yani.
-Olumsuz bir şey yaşasak bir dişçiyle hepsinin ipini çekiyoruz galiba.
-Diş problemi olduğunda değil arada bir kontrol için alışmak adına gitsek, diş hekiminden de öyle çok korkulmaz. Çocukluktan “sana iğne vurdururuz”, “seni doktora götürürüz” gibi şeyleri söyleyince çocuk o zamandan doktordan korkmaya başlıyor. Ebeveynlere çok iş düşüyor. Anne baba korkuyorum derse çocuk da korkacaktır herhalde.
-Diş eti kanaması da çok kişinin korkulu rüyası.
-İyi fırçalama yapamıyorsanız diş etlenir kanar. Sağlıklı dişleri istediğiniz kadar fırçalayın kanamaz. Sağlıksızsa dişleriniz, diş etleriniz de kanlı canlı kırmızıdır ve şiştir. Fırçalarken diş etleriniz kanıyorsa o kanayan bölgede bu problem ilerlemesin diye, fırçanızla biraz daha özenle fırçalamanız gerekiyor.
-Bazı insanların dişleri çok çabuk çürürken bazılarının dişleri uzun yıllar sağlıklı kalıyor. Nasıl oluyor bu olay?
-Bu genetik, anne babadan geçen bir özellik. Bakmayla da alakalıdır evet ama bazıları dişleriyle çok uğraşmasına rağmen dişleri çürük olur. Genetik çok etkili.
-Peki diş rengi de mi öyle, kimilerinin bembeyaz dişleri var.
-Diş minesi beyaz, dentin sarı renklidir. Mine kalınsa dişler daha beyaz gözükür. Köpek dişleri herkeste daha sarıdır çünkü dentin orda kalındır. Esmerlerde dişler daha beyazdır mesela. Bu da kontrastla alakalıdır.
-Peki diş sağlığında gıdaların belirleyiciliği var mı?
-Kola, fanta gibi asitli içecekler çok diş çürütür. Turşu çok yiyenler çok sirke tüketenlerde diş sızlamaları olur. Yapışkan şekerler falanda dişe yapıştığından zararlıdır. Meyve yemek, sakız çiğnemek de bir miktar dişleri temizler. Yemeklerden sonra diş fırçalama şansınız yoksa küçük bir peynir ağza atılabilir. Dişlerimizin sağlığı için meyveleri soymadan yiyeceğiz.
Aynur Aksu Kimdir?
Kadavra görmekten korktuğu için Tıp Fakültesini tercih etmedi ve Hacettepe Üniversitesi Diş Hekimliğine gitti. Aynur Aksu korktuğu kadavrayla Diş Hekimliği Fakültesinde de karşılaşınca kadavradan kaçışının olmadığını fark etti. Hekim olmaktan memnun olduğunu söyleyen Aksu, “İnsanın sevdiği mesleği yapması gerektiğine inandığını” söylüyor.
Söyleşi-Hümeyra Uslu