CENEVRE (AA) - Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, gazeteci kimliğine gizlenen bazı kişilerin Fetullahçı Terör Örgütü'nden (FETÖ) doğrudan emir aldığını vurgulayarak "Bu kişilere karşı yapılan yasal işlemler hiçbir şekilde ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı olarak yorumlanamaz." dedi.

Birleşmiş Milletler (BM) Cenevre Ofisinde gerçekleştirilen, BM İnsan Hakları Konseyi Evrensel Periyodik İnceleme Mekanizması (EPİM) Çalışma Grubunda, Türkiye'deki insan haklarının durumu üçüncü kez ele alınıyor.

Türk heyetine başkanlık eden Kaymakcı, sabah yaptığı açılış konuşmasının ardından, söz alan ülkelerin soru ve yorumlarına cevap verdi.

Kaymakcı, Türkiye'de ifade özgürlüğüyle ilgili mevzuatın sürekli gözden geçirildiğini ve herhangi bir ihlali engellemek için gerekli yasal düzenlemelerin yapıldığını belirtti.

İfade özgürlüğünün mutlak bir hak olmadığını belirten Kaymakcı, "Uluslararası insan hakları sözleşmelerinde belirtilen kısıtlamalara tabi olabilir. Önceliğimiz temel özgürlükleri korumak ile kamu düzenini ve güvenliğini korumak arasında uygun bir denge kurmaktır." diye konuştu.

Kaymakcı, teröristlerin propagandalarının yapılması, terörizmin yüceltilmesi, nefret ve şiddete teşvikin hiçbir ülkede ifade özgürlüğü altında korunmadığına dikkati çekerek "Ancak herhangi bir ihlal varsa Türk hukuk sisteminin ve Anayasa Mahkemesinin temyiz mekanizmaları durumu düzeltiyor. Aslında yüksek mahkemelerin güvenlik endişeleri konusunda ifade özgürlüğü lehine önemli kararlarına tanık olmaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.

- Hukukun üstünlüğü vurgusu

Türkiye'nin hukukun üstünlüğüyle yönetilen bir ülke olduğunu ve hiç kimsenin yasaların üstünde olmadığını vurgulayan Kaymakcı, "Gazetecilik de dahil hiçbir meslek, bir suçun işlendiğine dair makul bir şüphe varsa, kişilere kovuşturmaya karşı dokunulmazlık hakkı vermez. Bağımsız mahkemeler her davanın esası hakkında karar verir." değerlendirmesinde bulundu.

Kaymakcı, "Mahkeme kararlarından, gazeteci kılığındaki bazı kişilerin, FETÖ'nün yasa dışı eylemlerini ilerletmek için örgütün doğrudan emri altında hareket ettiklerini biliyoruz. Bu kişilere karşı yapılan yasal işlemler hiçbir şekilde ifade özgürlüğünü kısıtlayıcı olarak yorumlanamaz." dedi.

Büyükelçi Kaymakcı ayrıca Türkiye'nin işkenceye karşı sıfır hoşgörü politikasına sıkı sıkıya bağlı olduğunu kaydetti.

Türkiye'deki din özgürlüğü ve dinsel çeşitliliğe saygının, Türk milletinin tarihine ve geleneklerine dayandığını anlatan Kaymakcı, Türkiye'deki din özgürlüğü ve azınlıkların ibadethanelerini örnekleriyle anlattı.

Kaymakcı, Türkiye'deki geçici koruma kapsamındaki tüm Suriyelilerin de sağlık hizmetlerinden ücretsiz olarak yararlanabildiklerini belirtti.

EPİM oturumlarında, Türkiye'nin sağladığı bilgiler ve rapor, Özel Prosedürler olarak bilinen, bağımsız insan hakları uzmanları ve grupları, insan hakları anlaşmaları uyarınca kurulan organlar ve diğer BM kuruluşlarının raporlarında yer alan bilgiler, ulusal insan hakları kurumları, bölgesel kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları dahil olmak üzere diğer paydaşların sağladıkları bilgiler ele alınacak.

Türkiye, EPİM Çalışma Grubunun 20-31 Ocak'ta yapılacak oturumunda incelenecek 14 ülke arasında yer alıyor.

Türkiye'nin ilk EPİM incelemesi Mayıs 2010'da, ikincisi de Ocak 2015'te yapılmıştı.