Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Aksoy'un bilgilendirme toplantısı
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy: (2)- "(Brunson davası) Türkiye bir hukuk devleti. Bu kararları, bu çerçevede değerlendirmek lazım"- "NSU cinayetlerinin ve diğer faili meçhul cinayetlerin tamamının adalete teslim edilmesini bekliyoruz"- "Dün (Münbi
ANKARA (AA) - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD'li din adamı Andrew Craig Brunson davasıyla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini belirterek, "Bu adli süreç hukukun üstünlüğü prensibine bağlı olarak yürütülüyor. Bir sonraki duruşma 12 Ekim'de yapılacak. Türkiye bir hukuk devleti. Bu kararları bu çerçevede değerlendirmek lazım." dedi.
Sözcü Aksoy, Bakanlıkta basın mensuplarına yönelik bilgilendirme toplantısında soruları yanıtladı.
Bugüne kadar farklı ülkelerden 100'den fazla FETÖ'cünün Türkiye'ye getirildiğini ifade eden Aksoy, 16 ülkede FETÖ bağlantılı okul ve dil kursunun kapatıldığını ve 11 ülkedeki FETÖ okullarının Türkiye Maarif Vakfına devredildiğini hatırlattı.
Aksoy, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu'nun, Almanya'da 25 yıl önce ırkçıların evlerini kundaklaması sonucu hayatını kaybeden 5 Türk vatandaşının Düsseldorf'taki Kuzey Ren Vestfaya Eyaleti Başbakanlık binasında düzenlenen anma törenine katıldığını anımsatarak, Çavuşoğlu'nun bu gibi faciaların tekrarlanmaması için önlemler alınması gerektiği sözlerini aktardı.
Sözcü Aksoy, Almanya'da sona eren Nasyonal Sosyalist Yeraltı (NSU) davasına ilişkin verilen kararın Türkiye'yi tatmin etmekten uzak olduğu değerlendirmesinde bulundu.
Dava sonucu verilen cezaların düşüklüğünün yanı sıra NSU şebekesinin büyüklüğüne, Alman istihbarat teşkilatının rolüne ve desteğine ilişkin soruların havada kaldığını belirten Aksoy, (Almanya Başbakanı Angela) Merkel'in cinayetlerin arka planının tüm destekçileriyle ortaya çıkarılacağı yönünde verdiği sözü de yerine getirmemiş olduğuna dikkati çekti. Aksoy, "Biz, NSU cinayetlerinin ve diğer faili meçhul cinayetlerin tamamının adalete teslim edilmesini bekliyoruz." dedi.
NSU davasında yargılanan ve 10 yıl hapis cezası alan Ralf Wohlleben serbest bırakılmasına ilişkin Aksoy, "Gerçekten bunu kabul edilemez buluyoruz. NSU davası, bizim beklentilerimizi hiçbir şekilde karşılamadı. Bizi hiçbir şekilde tatmin etmedi." şeklinde konuştu. Sözcü Aksoy, davanın takipçisi olmaya devam edeceklerini vurguladı.
- Türkiye-ABD ilişkileri
Aksoy, Türkiye ile ABD'nin müttefik ilişkilerine uygun şekilde güvene dayalı bir ilişki tesis etmek istediğini ve bu yöndeki temasların devam ettiğini belirterek, "(Türkiye ile ABD arasında oluşturulan) Münbiç yol haritasının planlama ve uygulama safhası devam ediyor." diye konuştu.
Türk ve Amerikan askeri birliklerinin 18 Haziran'da başlattığı koordineli ve bağımsız devriye faaliyetlerinin sürdüğünü dile getiren Aksoy, "Dün 16. devriye faaliyeti gerçekleştirildi. Devriye güzergahındaki kontrol noktalarından PYD ve YPG'nin geri çekildiği teyit edildi. Halihazırda Türk ve ABD askerlerinden oluşan müşterek devriyelerin göreve başlamasına ilişkin çalışmaları da sürdürüyoruz." ifadelerini kullandı.
Aksoy, 1 Temmuz'da 40'a yakın gazeteciyle Afrin'e ziyaret gerçekleştirdiklerini anımsatarak, yol güzergahında ve şehir merkezinde tahribat olmadığını gördüklerini anlattı.
Gazetecilerle Afrin çarşısına indiklerini ve buradaki gündelik hayatın devam ettiğini gözlemlediklerini belirten Aksoy, eğitim, sağlık ve gıda konusunda Türkiye'nin yardımlarının sürdüğünü ve bunun da Afrin'e geri dönüşleri hızlandırdığını kaydetti.
Aksoy, "Biz sınırlarımızın ötesinde bir terör kuşağı oluşturulmasına izin vermeyeceğimizi Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı harekatlarıyla açıkça ortaya koyduk. Terörü kaynağında kurutmak üzere harekete geçtik ve başarılı olduk. Bu konudaki kararlılığımız da aynen devam ediyor." değerlendirmesinde bulundu.
- "Anayasa Komitesi Cenevre sürecine ivme kazandıracak"
Sözcü Aksoy, bir sonraki yüksek düzeyli Astana Toplantısı'nın 30-31 Temmuz'da Soçi'de yapılmasının öngörüleceğini söyleyerek, "(Suriye ihtilafının siyasi çözüm süreci kapsamında kurulacak) Anayasa Komitesi tesisinin Cenevre sürecine ivme kazandıracağına inanıyoruz." dedi.
Konuşmasında, Birleşmiş Milletler (BM) öncülüğünde Türkiye'nin ev sahipliğinde Gebze'de kurulan Teknoloji Bankasına da değinen Aksoy, bu bankanın en az gelişmiş ülkelerin inovasyon ve bilim kapasitelerinin geliştirmelerine katkıda bulunacağını kaydetti. Aksoy, "Bu bankanın kuruluşuyla küresel ölçekte bir BM kuruluşuna ev sahipliği yapmış olacağız. Teknoloji Bankasının önemli araçlarından biri olacağına inanıyoruz." yorumunu yaptı.
Ankara'da 6 Temmuz'da "Uluslararası Rohingya İstişare Toplantısı"nın düzenlendiğini hatırlatan Aksoy, Türkiye'nin, Rohingya krizinin uluslararası toplumun gündeminde kalmaya yönelik çalışmalarını sürdüreceğinin altını çizdi.
- "Çin'le ticaret açığımızın azaltılması için görüşmeler sürüyor"
Sözcü Aksoy, Bakan Çavuşoğlu'nun 14-15 Haziran'da Çin'in başkenti Pekin'e çalışma ziyareti gerçekleştirdiğini ve burada birtakım görüşmeler yaptığını anımsatarak, görüşmelerde güvenlik alanında ilgili kurumlar arasındaki iş birliğinin ele alındığını ifade etti.
Türkiye ile Çin arasındaki ekonomik ilişkilerin öneminin altını çizen Aksoy, "Toplam ticaret hacmimiz 26 milyar dolar fakat bunun 23 milyar dolarını ithalatımız, 3 milyar dolarını ihracatımız oluşturuyor. 23 milyar dolarlık bir ticaret açığımız var. Bu açığın azaltılması ve ikili ticaret hacminin daha dengeli hale getirilmesi için görüşmelerimiz sürüyor." dedi.
Aksoy, görüşmelerde ayrıca Kuşak ve Yol projesiyle orta koridorun uyumlaştırılmasına yönelik çalışmaların hızlandırılmasının ele alındığını belirterek, "3. nükleer santralin inşası için görüşmelere başlanmasında mutabık kalınmıştı. Bu konunun süratle sonuçlandırılması arzusu görüşmelerde dile getirildi." diye konuştu.
Bu yıl Çin'de Türkiye turizm yılı olarak çeşitli etkinlikler düzenlendiğini söyleyen Aksoy, önceki yıla kıyasla Çin'den Türkiye'ye gelen turist sayısında yaklaşık 2 kat artış gözlemlendiğini dile getirdi.
- NATO Zirvesi
Sözcü Aksoy, Brüksel'de düzenlenen NATO Zirvesi'nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 24 Haziran seçimlerinin ardından Azerbaycan ve KKTC'ye gerçekleştirdiği ziyaretlerden sonra katıldığı ilk uluslararası toplantı olduğuna dikkati çekti.
ABD Başkanı Donald Trump'ın, zirvede ülkelerin külfet paylaşımı konusunu ön plana çıkardığına işaret eden Aksoy, Türkiye'nin bu konuda üzerine düşeni yaptığını vurguladı.
Aksoy, "NATO harekatlarına en fazla destek veren ilk 5 ülkeden biriyiz. Savunma harcamalarını 2017'ye kıyasla en çok artıran ilk 6 ülke içindeyiz. NATO'ya en fazla mali katkı yapan ilk 8 ülke içerisinde yer alıyoruz." şeklinde konuştu.
Hami Aksoy, zirvede ayrıca NATO'nun değişen güvenlik ortamına uyarlanmış komuta yapısının onaylandığını kaydetti. Afganistan'a desteğin artırılarak sürdürülmesi ve Irak'ta da yeni bir eğitim misyonu başlatılmasına karar verildiğini söyleyen Aksoy, "Komutan yardımcılığını üstleneceğimiz bu misyona güçlü şekilde katkı yapacağız." dedi.
Aksoy, ittifakın açık kapı politikası bağlamında Makedonya'ya NATO'ya üyelik müzakerelerine başlaması için davette bulunmasından büyük memnuniyet duyduklarını belirterek, "Bunun Balkanlar ve Avrupa Atlantik bölgesinin güvenlik ve istikrarına katkıda bulunacağına inanıyoruz." ifadelerini kullandı.
NATO zirvesinin Türkiye'nin önemini bir kez daha ortaya koyduğuna dikkati çeken Aksoy, Türkiye'nin zirvede, terörizmle mücadele, dayanışma ve birliğin öne çıkardığını vurguladı. Bu konunun zirve bildirisine yansıması üzerine de Aksoy, "Bizim için NATO'da amaç hasıl oldu diyebiliriz." dedi.
Aksoy, NATO'da verimli görüşmeler gerçekleştirildiğine işaret ederek, "Terörle mücadele konusunda NATO'dan daha fazla dayanışma bekliyoruz." ifadesini kullandı.
- Brunson davası
Sözcü Aksoy, Brunson davasıyla ilgili hukuki sürecin devam ettiğini belirterek, sanık Andrew Craig Brunson'ın ailesiyle, avukatıyla ve diğer konsolosluk yetkilileriyle düzenli olarak görüşebildiğini söyledi.
Aksoy, "Bu adli süreç hukukun üstünlüğü prensibine bağlı olarak yürütülüyor. Bir sonraki duruşma 12 Ekim'de yapılacak. Türkiye bir hukuk devleti. Bu kararları bu çerçevede değerlendirmek lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Brunson'un tutukluluğunun devamının diğer alanlardaki iş birliğini olumsuz etkileyip etkilemeyeceğiyle ilgili soruya Aksoy, "ABD ile güvene dayalı bir ilişki kurmak istiyoruz. İki önemli müttefikiz. NATO zirvesinde bunun önemi bir kez daha ortaya çıktı." yanıtını verdi.
ABD'de bazı çevreler tarafından Türkiye aleyhine bazı tasarıların gündeme getirildiğini dile getiren Aksoy, bunlara karşı gerekli çalışmaların en üst seviyeden yapıldığını kaydetti. Aksoy, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın NATO zirvesi marjında Trump ile yaptığı görüşmede Trump'ın kendisine F-35 anlaşmasının uygulanmasında bir sorun olmayacağını söylemesini örnek verdi.
- OHAL'in kaldırılması
Avrupa Konseyinden Türkiye'de OHAL'in kaldırılmasının ardından terörle mücadeleye ilişkin düzenlemelerle ilgili açıklamaya ilişkin Aksoy, Avrupa Konseyinden gelen olumlu mesajlardan memnuniyet duyduklarını kaydetti.
Aksoy, terörle mücadelenin kararlı bir şekilde sürdürüleceğinin altını çizerek, "Çünkü FETÖ tehdidinin hala tam anlamıyla bitmemiş olduğu gözüküyor. Bu kapsamda çalışmalarımızı yürütüyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye'nin temel hedefinin kendi ulusal hava ve füze savunma sistemini geliştirmek olduğunu vurgulayan Aksoy, ABD başta olmak üzere müttefiklerle yapılan görüşmelerden sonuç alınamaması üzerine S-400 savunma sistemlerinin Rusya'dan acil ihtiyacın karşılanması üzerine alındığını söyledi.
Sözcü Aksoy, EUROSAM Konsorsiyumu ile de çalışmaların sürdüğü ve Patriot sistemiyle ilgili de ABD ile temasların devam ettiği bilgisini paylaştı.
F-35 konusunda bir sıkıntı olmadığını belirten Aksoy, Türk pilotların ABD'de eğitim sürecine devam ettiğini ve sonrasında teslimatı gerçekleşeceğini bildirdi.
Aksoy bir soru üzerine ABD Başkanı Trump'ın Türkiye'ye ziyaretine ilişkin çalışmalar olduğunu ancak henüz kesinleşmiş bir tarih olmadığını söyledi.
- "Bu gibi haberlere kulak asmamak lazım"
Hami Aksoy, Fransa'da yayın yapan Le Point dergisinin Türkiye'ye ilişkin ayırdığı 8 sayfalık bölümde Türk Büyükelçiliğine yönetilen ithamlara ilişkin, "Bu gibi haberlere kulak asmamak lazım. Türk Büyükelçiliğinin terörle bağlantılı olduğu gibi konular gerçeği yansıtmıyor." dedi.
Yeni hükümet sistemi ile Dışişleri Bakanlığında gerçekleşecek değişikliklere ilişkin Aksoy, Avrupa Birliği (AB) Bakanlığının 'AB Başkanlığı' isminde bakanlığın bağlı kuruluşu haline geldiğini ve AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı ile Türk Akreditasyon Kurumunun da bakanlığa bağlandığını kaydetti.
- Türkiye-AB ilişkileri
Sözcü Aksoy, Avusturya'nın AB dönem başkanı olmasına ilişkin, "Bizim AB ile ilişkilerimiz bir üye ülkenin 6 aylık dönem başkanlığında sergileyeceği keyfi tavırla sarsılmaz. AB ile ilişkilerimizin hukuki bir temeli var." dedi.
Avusturya'da yeni hükümet kurulduktan sonra Türkiye-AB ilişkilerine zarar vermek için ellerinden geleni yaptıklarına işaret eden Aksoy, "Son Genel İşler Konseyi'nde Avusturya'nın boyundan büyük bir işe kalkıştığını gördük. Zira istediği desteği diğer ülkelerden bulamadı." ifadelerini kullandı.
Aksoy, AB üyelerinin Türkiye'nin AB için taşıdığı önemin farkında olduğunu belirterek, "Avusturya'nın da ilişkilerimizin stratejik önemini görmesini bekliyoruz. Avusturya, Avrupa'da yükselmekte olan popülist akımlara göre hareket etmemeli. " diye konuştu.
- Irak'taki protestolar
Hami Aksoy, Irak'ın güney kentlerindeki protestolara ilişkin, "Temennimiz halkın haklı taleplerini, kışkırtmalara kapılmadan, eylemlerini şiddet eylemlerine sapmadan barışçıl bir şekilde gündeme getirmesi." yorumunu yaptı.
Sözcü Aksoy, "İbadi liderliğindeki Irak hükümetinin de halkın yaşam koşullarını iyileştirmeye yönelik beklentileri gerçekleştirmeye yönelik adımlarını destekliyoruz." ifadesini kullandı.
(Bitti)
AA
Kaynak: