Diyanet İşleri Başkan Vekili Keleş'ten bayram mesajı:
"Kurban, Afrika’dan Asya’ya, Uzakdoğu’dan Güney Amerika'ya, adını bile duymadığımız nice ülkelerde daha önce hiç görmediğimiz ve tanımadığımız kardeşlerimize uzattığımız bir hayır ve yardım elidir"-"Kurban bağışı toplayıp da kurbanı kesmemek veya kurban e
ANKARA (AA) - Diyanet İşleri Başkan Vekili Ekrem Keleş, "Kurban, Afrika’dan Asya’ya, Uzakdoğu’dan Güney Amerika'ya, adını bile duymadığımız nice ülkelerde daha önce hiç görmediğimiz ve tanımadığımız kardeşlerimize uzattığımız bir hayır ve yardım elidir." ifadelerini kullandı.
Keleş, Kurban Bayramı dolayısıyla mesaj yayımladı. Ülke, millet ve İslam alemi olarak yeni bir Kurban Bayramı'na daha kavuşmanın sevinç, huzur ve mutluluğunun yaşandığını belirten Keleş, hac ve kurban ibadetinin yardımlaşma ve dayanışma ile birlik, beraberlik ve kardeşliği güçlendirdiğini vurguladı.
Keleş, "Hac ve kurban ibadeti, bir yandan bizleri Hz. İbrahim (as) ile Hz. İsmail’in (as) hayatına götürürken bir yandan da Sevgili Peygamberimizin (sas) örnek hayatını hafızalarımızda canlandırmamıza vesile olur." ifadelerini kullandı.
Kurban ibadetinin arkasında yatan mana ve hikmetin, insanları Allah'a yakınlaştırdığını belirten Keleş, şunları kaydetti:
"Bu yakınlaşma, insanlığımızı daha da derinleştirmekte, merhamet duygularımızı harekete geçirmekte, kendimize ve çevremize karşı sorumluluklarımızı hatırlatmakta, sıradanlaşan ilgi ve tercihlerimizi bir kere daha gözden geçirmemize ve sıratı müstakim üzerinde sebat etmemize vesile olmaktadır. Zira kurban, Allah'a, yüce ve ilahi olan her şeye, hakka, hakikate, iyiye, doğruya, güzele yakın olma arayışıdır. Kurban sevginin, vefanın, sadakatin, fedakarlığın simgesidir.
Kurban, bütün sevgileri, en çok sevilen uğruna feda edebilmenin sembolüdür. Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim, kurbanların ne etlerinin ne de kanlarının Allah'a ulaşacağını, Allah’a ulaşanın sadece takvamız olduğunu bizlere haber vermektedir. Bayram, sevinçlerimizi dünya çapında büyütmek için seferber olmaktır. Önce kendi gönüllerimiz bir sevinç yumağı haline gelmeli, sonra özellikle varlık sebebi olan anne babalarımızın gönüllerini mesrur etmeliyiz. Hayatın yükünü birlikte omuzladığımız eşlerimizi sevindirmeliyiz. Evlerin canlı bayramları olan çocuklarımıza bayram sevincini tattırmalıyız. Akrabalarımızı, komşularımızı, dostlarımızı, arkadaşlarımızı yeniden hatırlamalıyız. Küskünlükleri, dargınlıkları ortadan kaldırmalıyız. Hastalara, öksüzlere, yetimlere, kimsesizlere, şehit yakınlarına, gazilerimize, ülkemize sığınan kardeşlerimize bayram sevincini yaşatmalıyız. Bayram sevincini evlerden evlere, şehirlerden şehirlere, ülkelerden ülkelere taşımalıyız."
Allah için kesilen kurban ibadetinde muhtaç, mağdur ve mahrum insanların et ve gıda ihtiyacının karşılanması gibi bir hikmetin de gözetildiğinin altını çizen Keleş, "Dolayısıyla kurban sadece akrabaları, komşuları ve dostları değil, yakın olsun uzak olsun yeryüzündeki bütün kardeşlerimizi hatta tüm insanlığı birbirine yakınlaştırmaktadır. Bu yönüyle kurban, Afrika’dan Asya’ya, Uzakdoğu’dan Güney Amerika'ya, adını bile duymadığımız nice ülkelerde daha önce hiç görmediğimiz ve tanımadığımız kardeşlerimize uzattığımız bir hayır ve yardım elidir." değerlendirmesinde bulundu.
Keleş, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
"Kurban Bayramı vesilesiyle bir kez daha hatırlatmak isterim ki İslam'ın her ibadetinde olduğu gibi kurban ibadetinde de yegane ölçü Kur'an ve sünnettir; tarih boyunca medeniyetler inşa eden İslam'ın ana yoludur, sevad-ı azamdır, ehl-i sünnettir, selef-i salihinin uygulamalarıdır, ulemanın ve fukehanın içtihatlarıdır.
Bu sebeple kurban bağışı toplayıp da kurbanı kesmemek veya kurban etlerini satmak gibi İslam geleneğinde yeri bulunmayan ve din istismarı olan uygulamalara asla itibar edilmemelidir. Ayrıca Yüce Rabbimize yakın olmak için yerine getirdiğimiz kurban ibadetini ifa ederken bizi O'ndan ve O'nun rızasından uzaklaştıracak her türlü davranıştan kaçınılmalıdır. Hayvana eziyet etmek, imanın yarısı addedilen temizliği göz ardı etmek, insan ve çevre sağlığını tehdit etmekle Allah’a yakınlık kurulamayacağı iyi bilinmelidir."
- "Zulüm ve haksızlığa 'dur' diyememek, ıstırap meydana getiriyor"
Keleş, bayramların Müslümanlar için sevinç günleri olduğunu ancak İslam alemi olarak son yıllarda bayramların hep buruk şekilde kutlandığını aktararak, "İnsani değerlerin günbegün yok olduğu, açlığın, fakirliğin, yetim ve kimsesiz çocukların, mülteci kamplarında yaşayanların her geçen gün arttığı, terörün, şiddetin, vahşetin durmaksızın devam ettiği bir dünyada bayramlar ne kadar sevinçle karşılanabilir ki." ifadelerini kullandı.
Irak'ta, Suriye'de, Filistin'de, Kudüs'te, Mescid-i Aksa'da ve Myanmar'daki Arakan Müslümanlarının zulme ve katliama uğradığını belirten Keleş, şunları kaydetti:
"Dünyanın farklı yerlerinde devam eden çatışma ve şiddet ortamı, vicdan sahibi her insanı derinden yaralamakta, zulüm ve haksızlığa 'dur' diyememek, yaşananlara karşı bir şey yapamamak, yüreklerde ayrı bir ıstırap meydana getirmektedir. Bütün bu yaşananlar karşısında yine de umudumuzu kaybetmemeli, kötülüğün karşısında iyiliği bütün dünyada egemen kılabilmek için var gücümüzle çalışmaya devam etmeliyiz.
Bu duygu ve düşüncelerle aziz milletimizin, yurt dışında yaşayan bütün millet varlığımızın, gönül coğrafyamızdaki kardeşlerimizin ve alem-i İslam'ın Kurban Bayramlarını tebrik ediyor, bayramın Müslümanlar arasında gerçek anlamda bir bayrama, yakınlaşmaya ve kaynaşmaya vesile olmasını, hac ibadetini ifa eden tüm Müslümanların ibadetlerinin kabulünü Yüce Rabbimden niyaz ediyorum."
AA
Kaynak: