"Dolar, Fitch için olumsuz senaryoyu da test ediyor"
Ziraat Bankası Ekonomisti Yılmaz:- "Bugün hem Trump hem de Merkez Bankasının etkisiyle TL'de güçlenme gözlemliyoruz. Fitch'in açıklamalarının şu anda piyasada etkisi bulunmuyor. Böylece aslında piyasanın Fitch için olumsuz senaryoyu da test ettiğini gözle
İSTANBUL (AA) - MURAT BİRİNCİ - Ziraat Bankası Ekonomisti Bora Tamer Yılmaz, bugün hem ABD Başkanı Donald Trump hem de Merkez Bankasının etkisiyle TL'de güçlenme gözlemlediklerini ifade ederek, "Fitch'in açıklamalarının şu anda piyasada etkisi bulunmuyor. Böylece aslında piyasanın Fitch için olumsuz senaryoyu da test ettiğini gözlemliyoruz." dedi.
Bora Tamer Yılmaz, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Gelişmekte Olan Ülkeler Sepeti'ne (EMFX) göre son bir yıl içerisinde TL'de yüzde 27'den fazla değer kaybı yaşandığını ifade ederek, ocak ayındaki yoğun gündem nedeniyle piyasalarda oynaklığın beklenen bir gelişme olduğunu ancak son günlerdeki oynaklıkların beklentileri aştığını kaydetti.
ABD'deki başkanlık görev değişimi ve Fitch'in Türkiye değerlendirmesinin piyasalar üzerindeki temel belirsizlikler olduğunu belirten Yılmaz, şunları kaydetti:
"2017 yılı için Türkiye'nin temel risk unsuru petrol fiyatlarının, varil başına 55 doların üzerine yükselmesi de enflasyon tarafında kendisini hissettirmeye başladı. Yaşanan çeşitli jeopolitik gelişmelerin de etkisiyle Türkiye'nin risk primi 300 baz puana kadar yükseldi. Ancak Donald Trump'ın, başkan seçildikten sonra düzenlediği ilk basın toplantısında, ekonomiye yönelik fazla ipucu paylaşmaması ve Fed üyelerinin de aradan geçen süre zarfında temkinli konuşmaları ile dolar endeksi 101 seviyesinin altına geri çekildi. ABD'de faiz hadleri de dolar ile birlikte gevşemekte ve 10 yıllık faiz oranı yüzde 2,32 seviyesine kadar düştü. Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının (TCMB) kendi görev tanımı dahilinde elindeki para politikası araçlarını kullanması da TL ve TL varlıkları destekleyen bir unsur olarak karşımıza çıkmakta. Türkiye'nin 2000’li yıllarda edindiği kurumsallaşma kültüründen vazgeçmeyeceğini uzun süredir savunmaktayız. Nitekim Merkez Bankası bağımsızlık ilkesi dahilinde gerekli adımları atmakta."
- "En kötü geride kaldı"
Bora Tamer Yılmaz, Fitch'in 27 Ocak'taki değerlendirmesine değinirken, Fitch riskinin Moody’s sonrasında fiyatlanmaya başlandığını söyledi.
Yılmaz, "Son günlerdeki gelişmelerde Fitch etkisinin daha sınırlı kalmış olması muhtemeldir. Gerçekten de bugün hem Trump hem de Merkez Bankasının etkisiyle TL'de güçlenme gözlemliyoruz. Fitch’in açıklamalarının şu anda piyasada etkisi bulunmuyor. Böylece aslında piyasanın Fitch için olumsuz senaryoyu da test ettiğini gözlemliyoruz." şeklinde konuştu.
Yılmaz, küresel iktisadi faaliyetteki toparlanmanın küresel değer zincirinin bir parçası konumundaki Türk sanayicisi ve genel itibarıyla ekonomisini bu yıl canlı tutacağını ifade etti.
- "Makul bir seviyede reel faize ihtiyaç var"
Finansinvest Ekonomisti Burak Kanlı da kurdaki sert değer kaybı sürecini Türkiye'nin geçmişte de yaşadığını anımsatarak, "Bu spekülatif bir hareket midir? Evet. Ancak buna yol açan unsur, TCMB'nin mevcut politika faizinin seviyesidir." dedi.
Türkiye'nin şu anda risk primi ve cari açığı yüksek gelişmekte olan ülkelerden biri olduğunu, bunun da Türkiye'nin pozitif ve makul bir seviyede reel faize ihtiyacı olduğu sonucunu doğurduğunu ifade eden Kanlı, Türkiye'nin reel politika faizinin birçok gelişmekte olan ülkenin gerisinde bulunduğunu kaydetti.
Enflasyonun 3 yıldır yüzde 8'in üzerinde olduğu ve yüksek cari açığın bulunduğu Türkiye'de, yüzde 8 politika faizinin kurda değer kaybı sürecine davetiye çıkardığını vurgulayan Kanlı, "Bunu geçmişte de yaşadık, şimdi de yaşıyoruz. TCMB, ilk defa bugün faiz silahını kullandı ve likidite sıkılaştırması uyguladı. Bu etkili de oldu. Önümüzdeki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında da faiz artırması şart. Aksi takdirde kur spekülasyonu için yeni bir davetiye çıkarmış olacağız." şeklinde konuştu.
Fitch'in bir yetkilisinin, bugün yaptığı açıklamada, Türkiye'nin kredi notunun indirilmesi riskinin olduğunu belirttiğini hatırlatan Kanlı, piyasadaki genel beklentinin notun indirileceği yönünde olduğunu söyledi.
Kanlı, şunları kaydetti:
"Bu sebeple açıklama, piyasa üzerinde sadece geçici etkide bulundu. Fitch, şu anda ilginç bir muamma ile karşı karşıya. Güncellenen GSYH ve büyüme verilerine göre, Türkiye, aslında cari açığın GSYH'ye oranı sanıldığı kadar yüksek olmayan, tasarruf ve yatırımları Güney Kore seviyesine yakın olan, yatırımların güçlü olduğu ve Çin ile yakın hızda büyüyen bir ülke. Böyle bir ülkenin de yatırım yapılabilir seviyenin altında olması beklenmez. Evet, not indirimi ihtimali yüksek ancak Fitch'in kurun seyrine ve TCMB'nin vereceği karara odaklanacağını düşünüyorum. Bu anlamda, notun korunması ihtimalini de göz önünde bulundurmak gerek."
- "Merkez Bankasının sinyalleri önemli"
Odeabank Ekonomik Araştırma ve Stratejik Planlama Müdürü Şakir Turan ise küresel piyasalarda dolardaki yükselişin bir süredir hız kestiğini, yurt içindeki politik gelişmelerin orta vadede belirsizlikleri artırabileceğine yönelik kaygılarla TL'de yeni yılla birlikte değer kayıpları yaşandığını ifade etti.
Anayasa değişikliği görüşmelerinin ardından yapılabilecek referandum ve olası bir erken seçim olasılığının TL üzerinde baskı oluşturduğunu belirten Turan, "Bu eğilim Türkiye’nin enflasyon görünümü üzerindeki riskleri artırırken finansal istikrarı zedeliyor. Buna karşı ise TCMB son birkaç gündür kayda değer adımlar atıyor. Söz konusu adımların döviz kurları üzerindeki doğrudan etkisi sınırlı kalabilecek olsa da verdiği sinyallerin önemli olduğunu değerlendiriyoruz." diye konuştu.
TCMB'nin önceki gün bankalararası piyasadaki limitleri indirdiğini ve hafta başından beri haftalık repo ile yapılan fonlamayı azalttığını hatırlatan Turan, Merkez Bankasının bugün haftalık repo ihalesi açmayarak likidite duruşunu daha da sıkılaştırdığını, TCMB’nin bankaları geç likidite penceresinden fonlayarak gecelik faizleri yüzde 10'a yükseltebileceğinin ve gerektiği takdirde dövize doğrudan satış müdahalesi yapabileceğinin mesajını verdiğini söyledi.
Turan, söz konusu adımlar ve mesajların TL üzerindeki satış baskısını kısmen azaltırken, TCMB'nin gerekmesi halinde TL'yi desteklemek üzere çeşitli araçları kullanmaktan çekinmeyeceğinin işaretini somut bir şekilde verdiğini ifade etti.
- "TCMB’nin bu adımı (faiz artırımı) atmaktan çekinmeyeceğine inanıyoruz"
Şakir Turan, siyasilerin de, TCMB’nin döviz kurlarındaki yükselişe karşı gerekli araçlara sahip olduğu ve gerektiğinde bunları kullanabileceği mesajını yenilediğini, söz konusu mesajların TCMB’nin gerektiği takdirde para politikasını faiz artırımına giderek de sıkılaştırabileceğini söyledi.
Turan, şöyle devam etti:
"Bununla birlikte TCMB’nin önümüzdeki günlerde döviz satım ihalelerine başlamayı da değerlendirebileceğini düşünüyoruz. Ancak bu adımlar içerisinde yabancı yatırımcılar tarafından en kolay anlaşılabilir ve en çok etkili olabilecek olanın bir faiz artırımı olduğu söylenebilir. Biz önümüzdeki günlerde gerekmesi halinde TCMB’nin bu adımı atmaktan çekinmeyeceğine inanıyoruz. Dolayısıyla TCMB’den bu adım geldikten sonra Türk finansal varlıklardaki negatif ayrışmanın zaman içerisinde azalabileceğini öngörüyoruz."
TCMB’nin atacağı adımlar ile kurdaki düşüşün hız kazanacağını, makroekonomik görünüm ve ülke kredi notu üzerindeki risklerin azalabileceğini ifade eden Turan, TCMB’nin atacağı adımın Fitch kararı açısından da önemli olduğunu vurguladı.
Turan, "TCMB’nin sıkı duruşu geçici bir süre için güçlendirmesinin Türkiye ekonomisine güveni artırabileceğine inanıyoruz. Bu güven geldikten sonra risk primindeki iyileşme ve makroekonomik temellerdeki güçlenme ile birlikte ise faizlerin yeniden indirilme olanağının oluşabileceğini düşünüyoruz." dedi.
AA
Kaynak: