Tandoğan, Çağlayan, Manisa ve Gündoğan. Bu alanlar yıllar boyu hafızalardan silinmeyecek. Eşi, benzeri az görülür kalabalıklar bu alanlarda toplandı. İnançlarını, isteklerini coşkuyla haykırdılar. Al bayrağımızın rengine büründü alanlar. Tandoğan ve Gündoğan mitinglerini ben de izledim. O muhteşem coşkuyu bende yaşadım. Gündoğan’da iken Ankara’dan gazeteci bir arkadaşım aradı. Televizyonlarda canlı yayında izliyormuş mitinği. “Orada bir tarihi yazıyorsunuz” diyerek kapattı telefonu.

Evet, halk bir tarih yazıyordu bu mitinglerde.

Halk kendi inancı doğrultusunda olduğuna inandığı iki partinin birleşmesini istiyordu mitinglerde. Atılan sloganların büyük bölümü de bu doğrultudaydı. CHP bu mesajı aldı. Birleşmeye yeşil ışık yaktı. Doğru olanda buydu. DSP ise hala ayak sürüyor. Kelle hesabı yapıyor. Görünen o ki CHP DSP ye grup kurucak kadar imkan tanıyor ama DSP çoğunu istiyor. Bazı gazeteler DSP’nin kasasındaki parayı kaptırmamak kaygısında olduğunu ileri sürüyorlar. Böyle ise olay daha vahim. Halk onlara doğru yolu gösteriyor ama onlar hala kelle derdinde para derdinde. Geçen seçimde CHP’nin aldığı oy yüzde 20 civarındaydı. DSP ise dibe vurmuş. Oyları yüzde 2’yi bile aşamamıştı. Bu kafayla giderlerse tamamıyla batağa batacaklar, farkında değiller.

Bu anlayışta olan insanlar bu halka layık olamazlar.

Aslında seçim meçim değil yapacağımız şey. Bir garip tiyatro oynanıyor. Liderler belirleyecekleri adayları, sandığa gidip mührü basacağız onların belirlediği adaylar için. Yüksek Seçim Kurulu seçim tarihini 22 Temmuz olarak belirledi, kimse de itiraz etmedi “bu tarihte seçim olur mu olmaz mı” diye.

Yazlıkçılar, tatilciler benim umurumda değil. Nasılsa onların tuzu kuru. Her kim iktidarda olursa olsun onların işleri tıkırındadır. Asıl sorun köylerde, tarım kesimde. Örneğin bütün dağ köylerinde yaşlılar ve çocuklar dışında kimseyi bulamazsınız yaz aylarında. Eli iş tutan her başka illere göçerler iş için. Bu insanlar birkaç yevmiyesini bırakıp oy atmaya dönmezler. Bir gözlemimi de aktarayım bu arada. Bu seçim tarihini kabul etmekle AKP kendi ayağına kurşun sıkmış oldu. Yukarıda bahsettiğim insanlar genellikle oyların AKP ve MHP’ye verenler teşkil ediyor. Bizim aslan Sosyal Demokratlar sen ben kavgası ederken o yoksul insanlara ulaşmadıkları için onlar da kendilerine en yakın gördükleri partilere gidiyorlar. Yazıklar olsun onlara ki milyonların ortaya koyduğu tabloyu bile okumaktan acizler.