Bazen bunu düşünüyorum… Hani şu sürekli dert yandığımız, bir türlü beğenemediğimiz, zaman zaman sert eleştirilerle yüklendiğimiz dünya var ya, hani diyorum gelse otursa karşımıza acaba ne anlatır? Acaba o bize ne söyler?

Dünya bizden dertliymiş gibi geliyor bana. Başından beri herkes söylenmiş durmuş, var olduğundan beri kimseleri memnun edememiş… Sanırım onun da bize ağız dolusu söyleyeceği vardır, en azından bana öyle geliyor. Hani dile gelse, eminim bundan; bizden beter haldedir. Sürekli, “yalancı dünya, riyakâr dünya, acımasız dünya, boş dünya, iki günlük dünya” vb. diyeceksiniz o da sizden memnun mu olacak… Öyle olmaz, muhtemelen öyle değil.

Dünya olsam, “ne çok şikâyet ettiniz be!” derdim herhalde.

İnsanoğlu biraz böyle, “niyet yoksa boşadır şikâyet” diye bir laf var biliyorsunuz. Niyet etmediğimiz şeylerin başarısız olmasına da kızarız biz. Sola sinyal verir ama sağa döneriz. Başında farklı konuşur sonunda bambaşka bir şey söyleriz. Dürüstlükten dem vurup, dünyayı yalancılıkla suçlarız. Kendimiz en dürüst insanız ya… Ondandır bu hallerimiz.

Bütün yalanı dolanı çevirir, rüzgâra yağmura kızarız. İyilerle karşılaşmayı diler, iyi olmak adına saç telimizi bile kıpırdatmayız. Memnuniyetsiz hallerimiz, asla değişmez. Biraz mutlu olur gibi yapar ama arkasından da şikâyete, eleştiriye devam ederiz.

Sonra tabii bütün sayıklamalar yine dünyaya.

Peki kardeşim dünya ne yapsın?

Dünya hangi birimize neyi izah etsin? Hangimizi memnun edebilmiş ki, uğraşsın artık. Kim bu dünyadan memnun ayrılmış da bizi hoş etmeye çalışsın dünya…

Öyle işte.

Bazen kafamı fazlaca kurcalıyor böyle şeyler.

Dünyaya da birinin, “tamam kardeşim sen de haklısın” demesi lazımdı. Ben de kendimi elçi olarak seçtim. Ve diyorum ki; tüm vefasızlıklara rağmen, tüm riyakârlıklara rağmen, tüm acımasızlıklara, tüm insanlara rağmen hala ayaktasın ve hala bizi çekiyorsun ya Dünya…

Teşekkürler.
---

Son zamanlarda Amerikan, İngiliz, İsrail ürünlerini boykota yönelik çağrılar, uğraşlar var. Ben bu boykot konusunda pek başarılı olduğumuzu düşünmeyen biri olarak; bilerek bu hafta bu konuyu yazmadım. Çünkü sinirleniyorum, boşa konuşuyormuşum gibi geliyor. Haftaya erteledim ki bu konuyu hem ben biraz soğurum, hem de bakalım bu boykot meselesinde ne kadar ciddiyiz, onu görmüş oluruz.

Haftaya kadar iyi bakın kendinize.