DÜZELTME
"Türkiye, AB'nin küresel aktör olmasına en fazla katkıyı sağlayacaktır" başlığıyla yayımlanan haberimizin 4. paragrafında sehven yer alan "2014" ifadesi "2004" olarak düzeltilmiştir.Haberimizi düzenleyerek yeniden yayımlıyoruz. Saygılarımızla. AA"Türkiye,
İSTANBUL (AA) - GÜLSÜM İNCEKAYA - Dışişleri Bakan Yardımcısı ve Avrupa Birliği (AB) Başkanı Büyükelçi Faruk Kaymakcı, Türkiye'nin üyeliğinin, AB'yi ciddi oranda etkileyecek, yönlendirecek bir üyelik olduğunu ifade ederek, "Başka ülkelerin AB'ye üye olduklarında sağlayamadıkları birçok şeyi, Türkiye sağlayacaktır. Enerji, dış politika, güvenlik ve savunmada AB'nin küresel bir aktör olmasına en fazla katkıyı sağlayacak olan ülke Türkiye'dir." diye konuştu.
Türkiye'nin AB üyelik sürecine ilişkin AA muhabirine açıklamalarda bulunan Kaymakcı, Türkiye'nin AB'ye üyeliğinin şu ana kadar gerçekleşmiş ve gerçekleşecek üyeliklerle karşılaştırıldığında en zor, en karmaşık ve en sancılısı olduğunu söyledi.
Kaymakcı, Türkiye'nin AB'ye üyeliği gerçekleştiğinde birliğe en fazla katkıda bulunacak ülke olduğuna dikkat çekerek, "Türkiye'nin üyeliği, AB'yi ciddi oranda etkileyecek, yönlendirecek bir üyelik. Keza başka ülkelerin AB'ye üye olduklarında sağlayamadıkları birçok şeyi, Türkiye sağlayacaktır. Enerji, dış politika, güvenlik ve savunmada AB'nin küresel bir aktör olmasına en fazla katkıyı sağlayacak olan ülke Türkiye'dir." diye konuştu.
- "AB içinde, Türkiye'nin yer almaması düşünülemez"
Türkiye'nin AB üyelik sürecinin zor ve meşakkatli olduğunu ifada eden Kaymakcı, "AB, zaman zaman Türkiye'yi kucaklamıştır, üyelik yönünden teşvik etmiştir. Zaman zaman da soğuk durmuştur. Özellikle 2004'ten beri gerçekleşen 13 üyelikten sonra AB'de bir genişleme durumu söz konusu. Brexit, aşırı sağın yükselişi, göç, güvenlik gibi konular, genişleme sürecini geciktirmeye ve sürece olumsuz bakılmasına neden olmuştur. Ancak Türkiye'nin üyeliği, gerçekten AB'yi küresel güç yapacak bir üyeliktir." dedi.
Faruk Kaymakcı, AB'nin şu andaki tavrı teşvik edici olmasa da Türkiye'nin, üzerine düşeni yapıp, AB üyelik sürecinde ilerlemek zorunda olduğunu dile getirerek, şunları kaydetti:
"Türkiye, Avrupa kıtasının ekonomik, ticari, siyasi ve kültürel olarak zaten bir parçasıdır. AB içinde, Türkiye'nin yer almaması düşünülemez. Aksi takdirde Türkiye, Avrupa kıtasının AB tarafından yönetildiği bir ortamda, çıkarlarını koruyamaz. Türkiye'nin yüksek çıkarları, AB merkezinde olmasından geçmektedir. Bu konuda da top Türkiye'nin sahasındadır. Türkiye, tekrar 2000'li yılların başında olduğu gibi gerçekleştireceği reformlarla, Avrupa'nın merkezinde ve AB reform sürecinde olduğunu gösterdiği zaman üyelik sürecine de yakınlaşacağına inanıyorum."
- ''Türkiye hem kendi sınırlarını hem de NATO'nun sınırlarını koruyor''
AB'nin,Türkiye'ye vize serbestisi için terörle mücadele yasasının yumuşatılması gibi birtakım şartlar öne sürmesi ile ilgili olarak Kaymakcı, Türkiye'nin terör ve güvenlik konusunda diğer üye ülkelerden daha farklı bir konumu olduğuna dikkat çekti.
Faruk Kaymakcı, Türkiye ile AB birlikte çalıştıkları zaman aşılamayacak bir sorun olmadığını belirterek, Türkiye'nin, Suriye ve Irak'ı DEAŞ teröründen koruduğu veya Suriye'nin kuzeyinde bir harekat yaptığı zaman sadece kendi sınırlarının güvenliğini değil, NATO ve Avrupa'nın da sınırlarını koruduğunu söyledi.
Avrupalı liderlerin esasında Türkiye'nin bu rolünün farkında olduğunu vurgulayan Kaymakcı, şunları kaydetti:
"Kısa dönemde bazı güçlükler olduğu doğrudur. Türkiye üç tane belalı terör örgütüyle aynı anda mücadele etmek zorunda kalmıştır. Şu anki terör mevzuatımız, bunun bir soncudur. Ancak Türkiye, 15 Temmuz darbe girişimini geride bırakmıştır. Olağanüstü hal kalkmıştır. Türkiye artık normalleşme, AB üyelik sürecine dönme adımlarını atmaya başlamıştır. Nitekim ağustos ve aralık aylarında yapılan iki reform eylem toplantılarında bu yönde atılacak adımlar hızlandırılmıştır. Türkiye'nin kendisinin de yer aldığı Avrupa kıtasında merkezde olma zorunluluğu bulunmaktadır. Bu yönde adımlar devam edecektir.''
Kaynak: