Ecevit Öksüz: Yeniden inşa ve ihya süreci güçlü eğitimle mümkün olacak
TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz, 2017-2018 eğitim-öğretim yılı birinci dönemine ilişkin açıklama yaparak, "Yeniden inşa ve ihya süreci güçlü eğitimle mümkün olacak" dedi.
TİMAV Genel Başkanı Ecevit Öksüz, 2017-2018 eğitim-öğretim yılı birinci dönemine ilişkin açıklama yaptı.
Öksüz şu açıklamayı yaptı:
“2017-2018 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat dönemi 19 Ocak itibariyle sona ermiştir. TEOG’un kaldırılması, yükseköğrenime giriş sistemindeki değişiklik gibi eğitim sistemimizi kökten etkileyen kararlar çerçevesinde geride bıraktığımız dönemin tüm ilgililer açısından hayırlı olmasını temenni ediyorum.
Eğitim, dediğimiz zaman, ülkemizdeki 18 milyonu aşkın öğrenci ve 900 bin civarında öğretmeni ve velilerimizi dâhil ettiğimizde ülke nüfusunun neredeyse tümünü ilgilendiren bir konu ve süreçten bahsediyoruz.
Ülkemizde her alanda yaşanan değişim ve gelişimin lokomotifi olarak görev icra edecek olan yapı milli eğitim sistemidir. Eğitim sistemimizin mimarları ve aktörlerinin; geleceğimizi inşa edecek bedenen ve zihnen sağlıklı nesiller yetiştirme konusunda sağlam bir irade ortaya koyması gerektiği izaha gerek olmayacak kadar açık bir gerçektir.
YENİDEN İNŞA VE İHYA SÜRECİ GÜÇLÜ BİR EĞİTİMLE MÜMKÜN OLACAKTIR
Eğitim sistemimizi yeniden inşa ve imar sürecini en sağlıklı şekilde yürütmek için alandaki tüm paydaşların azami bir gayret ve enerji ile çalışması gerekmektedir. Eğitim-öğretim sisteminden beklentimiz yerli ve milli bir nitelik arz eden eğitim sisteminin birçok iyileştirmelere rağmen var olan sorunlarını bir an önce çözmesi, tüm unsurlarıyla birlikte medeniyet tasavvurumuz ile zamanın ruhunu mezcedecek güçlü bir yapıya kavuşturulmasıdır.
Bu konuda ivedilikle atılacak güçlü ve kararlı adımlara ihtiyacımız vardır. Geride bıraktığımız her dönemde attığımız kararlı adımlar bizi daha güçlü bir geleceğe taşırken, ertelediğimiz veya ihmal ettiğimiz her türlü süreç ise bizi fersah fersah geride bırakmaktadır. Eğitim-öğretim sistemimizin temellerini akademik, ilmi, fikri, formasyonel açılardan olduğu kadar ahlaki açıdan, değerler ve medeniyet perspektifinden de ele almak ve herbir alanda güçlü bir irade ortaya koymak zorundayız.
MİLLİ EĞİTİMİ YENİDEN İHYA VE İNŞA SÜRECİ ÖĞRETMENLERLE BAŞLAMALIDIR
Bu noktada milli eğitim sistemimizi yeniden ihya ve inşa etmeye öğretmenlerimizden başlamak gerektiğini ifade etmek isterim. İdealist, işinin ehli, kuvvetli ve iradeli bir nesil için gecesini gündüzüne katan eğitimcilere olan ihtiyacımızı karşılamaya, öğretmenlerimizi her alanda motive ederek başlamalıyız. Bu konuda bakanlık birimlerimize olduğu kadar, sivil toplum kuruluşlarına, okul aile birliklerine ve velilere de büyük görevler düşmektedir. Yine konunun taraflarından biri olarak YÖK tarafından eğitim fakülteleri için atılacak köklü adımlar, konunun bir diğer boyutunu teşkil etmektedir.
Bakanlığımız tarafından bu yıl bir takım değişikliklerle kademeli olarak uygulamaya konulan müfredat çalışmalarının değerlendirilmesi eğitim camiamız tarafından yapılmaktadır ve yapılmaya da devam edecektir. En güzele ve en doğruya ulaşmak hedef ve iradesi, sonu gelmez kutlu bir yolculuktur. Bu yolculukta müfredatı uygulayacak olan öğretmendir. Sadece mevzuatın değişmesi, müfredatın değişmesi, sistemin tamamen değişmesi bile yetmeyecektir. Asıl uygulayıcı olan öğretmenin iyi yetiştirilmesi gerekmektedir. Eğitim fakültelerine öğrenci seçiminden başlayarak orada alacağı eğitimin niteliği, stajyerlik uygulamaları yeniden ele alınmalıdır. Bu türden yeni, yapıcı yaklaşımlarla konunun özü ve merkezi saptırılmadan, yapılan değişikliklerin daha da bütüncül, evrensel, milli ve yerli bir merkezde konumlanması ve ilerlemesi için çalışmak daha doğru olacaktır.
İMAM HATİP KERVANI YOLCULUĞUNA DEVAM EDECEKTİR
2017-2018 eğitim-öğretim yılı birinci kanaat döneminde İHO ve İHL’lerimize gösterilen ilgi ve alaka için tüm halkımıza teşekkür ediyoruz. Halkımızın İmam Hatiplere göstermiş olduğu teveccüh ve yoğun ilgi bizleri ziyadesiyle memnun etmektedir. Bu konuda yürütülen bir takım tezviratın ise iyi niyetli olmadığının, İmam Hatipleri hedef tahtasına koymak isteyen zihniyetin 200 yıldır aziz milletimize kasteden yapılarla kolkola yürüdüğünün farkındayız. Şunun altını özellikle çizmek isterim ki; her türlü kirli propagandaya, açık ve gizli her türlü çirkin plana rağmen insanlık tarihi ile yaşıt olan İmam Hatip sevdasının bu kutlu kervanı yürümeye devam edecektir.
Tüm bu değerlendirmeler ekseninde geride bıraktığımız birinci kanaat dönemimizin hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, ikinci dönemin birinci dönemden daha iyi, daha kaliteli, daha verimli bir dönem olmasını diliyorum.”