Eğitim-Bir-Sen Konya Başkanı Metin'den başörtüsü yasağını tekrar gündeme getiren Albay İlhan Coşkun ve Eğitim-İş'e sert tepki
Eğitimciler Birliği Sendikası Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin, açığa alınan Kayseri 2 Bakım Merkezi Komutanı Albay İlhan Coşkun'un başörtüsü yasağı emri ve Eğitim-İş Sendikasının yasağı tekrar gündeme getirmesine sert tepki gösterdi
28 Şubat zihniyeti yine hortladı denilecek olay Kayseri’de yaşandı. Kamuda başörtü yasağının 2013’te TSK’da ise 2017 yılında kaldırılmasına rağmen Kayseri 2’nci Ana Bakım Fabrika Müdür Albay İlhan Coşkun skandal bir emre imza attı. Albay Coşkun yayımladığı iç emirle fabrikadaki personele ve ailelerine başörtüsü ve sakal yasağı koydu. Tepki çeken yasağı 6 Eylül’de yayımlayan Coşkun, “Müdürlükte görev yapan tüm personelin lojmanlarda ikamet eden subay astsubay ve aileleri ile bunları ziyarete gelen misafirlerin ve iş takibine gelen şahısların türban, çember sakal topuklara kadar uzanan pardösü vb. ideolojik amaç simgeleyen çağ dışı kıyafetler ile fabrika müdürlüğe girmesine ve komutanlık içerisinde gezmesine müsaade edilmeyecektir” ifadelerini kullandı.
EĞİTİM-BİR-SEN'DEN ÇAĞ DIŞI YASAĞA TEPKİ
Eğitimciler Birliği Sendikası Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin, Eğitim-İş Sendikasının eski Türkiye özlemi içindeki bazı mahfilere taşeronluk yaparak başörtüsü yasağını tekrar gündeme getirdiğini söyledi. Şenol Metin, Kayseri 2 Bakım Merkezi Komutanı Albay İlhan Coşkun'un başörtüsü yasağı emrine de işaret ederek, "28 Şubat sürecinde pankart taşıyıcısı rolünü içsellleştiren bu kadro, hayalini kurdukları 2023 sonrasının Eski Türkiye’sinde emirlerine girecekleri mahfillere topuk selamı vermektedir, ‘Biz burdayız!’ demektedir" dedi.
Eğitimciler Birliği Sendikası Konya 2 Nolu Şube Başkanı Şenol Metin, yaptığı yazılı açıklamada şu ifadeleri kullandı:
Gecen hafta Kayseri 'deki askeri bir fabrika olan 2. Bakım Merkezinin Komutanı Albay İlhan Coşkun bir emir yayınlayarak başörtüsünü yasakladı. Kamuoyunun güçlü refleksi ile emri yayınlayan Komutan derhal açığa alındı. Tebrik ediyorum.
Aynı hafta içinde 5 Eylül’de Eğitim Hizmet Kolunun 4. büyük sendikası Eğitim-İş Sendikası genel merkezi skandal bir karara imza attı. Üzerinde çalışıldığı belli, 2023 sonrası stratejiler için başörtüsü üzerinden zemin yoklanıyor.
1000 yıl sürmesi üzerinden kurgulanmış ancak milletin basireti, cesareti ve demokratik refleksleri ile çöpe atılmış 28 Şubat süreçlerinde görmeye alıştığımız bir metni Genel Yönetim Kurulu Kararı olarak kamuoyu ile paylaştı.
28 Şubatın çığırtkanlarının ‘Başörtüsü Yasağı’nı meşrulaştırmak için kullandıkları, siyasal simge, dinsel simge, laiklik, cumhuriyeti koruma, Atatürk ilke ve devrimlerine bağlılık gibi kelimelerinin çokça geçtiği bir karar müsveddesi hazırlamışlar.
Bu müsvedde metnin sadece bir anlamı var;
28 Şubat sürecinde pankart taşıyıcısı rolünü içsellleştiren bu kadro, hayalini kurdukları 2023 sonrasının Eski Türkiye’sinde emirlerine girecekleri mahfillere topuk selamı vermektedir, ‘Biz burdayız!’ demektedir.
Mesaj, eminim selam çakılan kirli mahfillerde anlaşılmıştır. Hayalini kurduğunuz Eski Türkiye’de size de yeni pankart taşıyıcısı rolleri hazırlanmıştır.
2002’de 28 Şubatın tüm siyasi taşeronlarını siyaset çöplüğüne gönderen bu milletin verdiği dersten siyasi aktörler gereken dersi aldı ve bu çerçevede ‘HELALLEŞME’ söylemi ile başörtülü hanımefendilere parti rozetleri takmakta, bir daha olmayacak sözleri vermektedir. Bu gerçekliğe rağmen Siyasi Figürün çalışma hayatındaki uzantılarınca bu dersin alınmamış olması ya algı noksanlığıdır, Ya da geçmiş zamanda yaşamak olarak tanımlanan anakronizm dediğimiz psikolojik rahatsızlıktır. Her ikisi de Türkiye’nin özgürleşmesinde, vesayetten kurtulmasında aldığı insiyatif ile milletin teşkilatı sendikamızın ilgi alanı dışındadır. Bize düşen ‘hasta iseniz tedavi olun.’, algı noksanlığınız var ise ‘sivil alanı terkedin’ demekten ibarettir.
Çalışma hayatının sorunları için sahayı beraber kullandığımız Sayın Eğitim-İş Yetkileri; Türkiye özlemini kurduğunuz Türkiye değil.
Bir husus da;
Helalleşme retoriğinde muhafazakarların, mütedeyyin kitlelerin oylarına talip olan Siyasi Figürün Gülşen için gösterdiği tepkiyi Başörtüsüne yasak getirmek isteyen Yandaş Sivil Örgütlenmelerine göstermesine bekliyoruz.
Özetle;
Eğitim-Bir-Sen, başörtüsü de dahil olmak üzere özgürlük alanını genişletmek için mücadele eden, varlık nedeni özgürlükler üzerinden tanımlayan bir harekettir. Ve Eğitim-Bir-Sen’in Konya Üniversiteler Şube Başkanı olarak diyorum ki; ‘Biz Burdayız.’