Kasım Çakır
Ekonomik kriz mi, siyasi dizayn mı?
Son bir yıldır yapılmak istenen ekonomik kriz mi, siyasi dizayn mi?
2018 Haziran ayından bugüne kadar; bazı araştırmacı-yazarların, sözde ekonomistlerin hazırladıkları videolar sosyal medyada dönüp durmaktadır. Amaçları; izlenme sayısını artırmak, insanımızın zihnini bulandırmak, kriz algısı oluşturmaktı. Verdikleri kriz tarihi tutmayınca yayından kaldırmak oldu.
Bir ara sebze ve meyve fiyatları üzerinden kriz çığırtkanlığı yaptılar. O tarihlerde olacak ya; mevsim şartlarından, fırtına, dolu yağışı, stokların erken tükenmesi nedeniyle bazı sebzelerin fiyatları daha önce hiç görülmemiş şekilde yükselmişti. Bu arz talep meselesi ya; fiyatlar 2-3 kat birden arttı. 2019 Mart ayından itibaren yeni mahsullerle birlikte önceki yıllar seviyesine geriledi. Bunun üzerinden ekonomik ve siyasi kriz oluşturmak istediler.
Sözde bazı araştırmacı, yazarlar, sözde bazı ekonomistler; 2019 Mart seçimleri öncesi ve sonrası, ülkemizle ilgili içeride ve dışarıda yaşanan her gelişme, haber öncesi ve sonrasında kriz çığırtkanlığı yaptılar. Gelmemesi gereken yeni bir ekonomik krize adeta davetiye çıkarıyorlardı.
Dışarıda aynıları varken, içeride her birisi adeta yerli S&P, Fitch, Moody’s oldular. Onlar yabancılığını yaparak her defasında ‘cimri’ davranırken bizim yerliler ‘duble’ yapmak istediler.
Ne dediler?
‘30 Mart öncesi dövizi, faizi baskılıyorlar, MB döviz satarak bunu yapıyor. Seçimden bir gün sonra dolar 7 tl, 12tl olur. İstanbul seçimleri ertelendi, kaos olur, dolar ve faiz çıldıracak. Ancak 23 Haziran’a kadar dayanabilirler. 23 Haziran’dan sonra dolar ve faiz çıldıracak, kimse önünü alamayacak’ dediler.
S-400 konusunda, S-400’den rahatsız olanlardan daha fazla rahatsız oldular. Telaşı onlardan önce bizim kriz sevenleri sardı. ‘S-400’ü Türkiye almayacak, Hindistan, Endonezya veya Malezya’ya satacak’ , ‘Türkiye S-400 alacağını açıkladığı günün ertesi dolar 12tl olacak, faizler yükselecek’, ‘S-400’ü alırsak ABD ertesi gün ambargo koyacak’ dediler.
Bunların yaptığını bir yabancı, elin adamı yapmaz. Velev ki söyledikleri doğru, yinede söylenmez, kriz çığırtkanlığı, başkalarının borazanlığı yapılmaz. Öyle söylemleri, anlatışları oldu ki; kriz özlemi içinde oldular, krize davetiye çıkardılar. Her açıklamalarının ertesi günü ‘ben bildim’ deyip, sevinmek istediler, sevinçleri boşa çıktı.
Türkiye geçmişte onlarca ekonomik kriz, devalüasyonlara maruz kaldı. Kimler etkilenmedi ki. Ateş bulunduğu yerde herkesi yakar. Gemi su aldığı zaman gemide bulunan herkes ıslanır.
Türkiye, 21 Şubat 200’^de büyük bir ekonomik krize maruz kalmıştı. Türkiye’nin meşhur üç profesörü o yıllarda NTV’de ekonomik verileri, cari açığı, iç-dış borcu, ticaret açığı, IMF, yaşanacak krizi beş yıl konuşmuşlardı. O tarihlerde kendilerini TV’de izlerken kendime şu soruyu sormuştum, ‘Bu profesörler krizi de biliyor, çaresini de biliyorlar. Başbakan, bakanlar burunlarının bir adım ötesinde. Neden onlara ulaşıp, ‘biz bu ülkenin bir profesörü, ekonomiyi en iyi bilenleri olarak hemen önleriz demediler ki’’ demiştim.
17 Yıldır ülkemizi yöneten Recep Tayyip Erdoğan, kadrosu, ekonomi yetkilileri 30 Mart seçimleri öncesini, sonrasını, 23 Haziran seçimi öncesi ve sonrasını, S-400 öncesini, sonrasını, bölgemizde Suriye’de, Doğu Akdeniz’deki gelişmeleri, yaşananları; son bir yıldır kriz tellallığı, çığırtkanlığı, başkalarının borazanlığını yapanlardan çok daha fazlasını biliyorlar.
Rabbimize şükürler olsun; Türkiye 24 Haziran 2018 seçimlerini yaptı, 2019 kışında sebzede, gıdada yaşanan fiyat artışını atlattı, 2018 Mart seçimlerini, ardından 23 Haziran İBB seçimlerini geride bıraktı, S-400, Doğu Akdeniz sürecini başarıyla yönetti. Tüm bunların hepsi 24 Haziran2018- 30 Haziran 2019 arası son bir yılda yaşanmıştır. Sadece istemediğimiz bir durum olarak, 2018 Eylül ayında TL yabancı para birimleri karşısında % 30 değer kaybetti, faizler % 24’e yükseldi. Kim isterdi böyle olmasını? Bununda bir nedeni vardır.
Her şeyde, her zaman bir hayır vardır. Bizim şer olarak bildiklerimiz hayır, hayır olarak bildiklerimiz şer olabilir. Gaibi-yarını Allah’tan başka kimse bilemez. İnşallah geçmişte yaşadığımız krizlere maruz kalmayız ve 2023’e doğru sağ salim yol alırız.